Acı, hüzün, belirsizlik, cesaret, heyecan ve umut. Tüm bu hisler yol ayrımında buluşurlar. Eski ve yeninin buluşma noktası ve onları ayıran çizgidir yol ayrımları. Bir nevi araflarımızdır bizim.
Her yol ayrımı içinde ayrılığı da barındırır; sürekli yanımızda taşıdığımız, parçamız haline gelen bir şeylerden ayrılığı. Daha da önemlisi artık yanında duramayacağımız, daha fazla bir arada kalmanın bir şeyleri tüketeceği, farklı patikalarda ilerleme zamanı gelip çattığı, veya sadece aynı yolda yürümediğimizi fark ettiğimiz birilerinden ayrılığı.
***
Ayrılık, yürünecek yolun doğruluğuna inansak dahi zordur. Alışmışlığın ve tahmin edilebilirliğin huzurunu terk etmek insanı tedirgin eder. Şekillenmemizde etkili olan ve bizi büyüten yürünmekte olan yolu bırakmak acı verir.
Bir muammaya yol almak insanı korkutur. Yürünmekte olanın ne derece kötü ve ne derece iyi olabileceği bellidir. Yürünecek ise belirsizlikdir; çok daha iyi olabilir, ama bir o kadar da kötü olma olasılığını içinde barındırır. Bundandır ki yeniye adım atmak cesaret ister. Bu cesaret ise bir amaç gerektirir. Ulaşmak istediği yer olmayan için, ne yeni bir yol vardır, ne de yollar arasında bir fark.
***
Bir yol ayrımına gelmeden de insan bazen yeni bir yola adım atmaya çalışır. Bu durum hem yürünmekte olan yolu ve o yolda yanında olanları zayıflatır, hem de yeni yola girmeyi engeller. Henüz olgunlaşmamış olan ilişkilerin kopar, o an yürümen gereken yoldan çıkarsın. Yerine ise yeni ilişkiler yaratamazsın veya yarattığın ilişkiler sağlam bir zemine oturmaz. Bir nevi yol ayrımına gelmeden yoldan ayrılmakla yolsuz kalırsın.
***
Yol ayrımlarına varamamak ise tüketir. Artık yürünemeyecek bir yolda yürümek, hem artık yürüyeni kaldırmayan yolu, hem o yolda yürüyen diğer kişileri, hem de bizi yıpratır. Giderek artan bir bunalım hali ve içten içe bir çürümeye sebep olur. Adım atamadıkça tükeniriz, tükendikçe yeni adımlar atmaya dermanımız kalmaz. Hiç bitmeyen bir arafta kalma hissi yaratır. Ne cennete vardırır, ne de cehenneme.
***
Yol ayrımlarına ulaşmak ve ileriye doğru bir adım atma cesareti ise üzerimizdeki ölü toprağını atar. Eski yolların parçamız haline gelen tecrübelerini de barındıran yeni bir sayfanın açılmasını sağlar. Adımı attıktan sonra ise belirsizliğin verdiği korku, umut ve heyecana dönüşür.
Ayrılık kadar buluşma da gizlidir yol ayrımları sözcüğünde. Yürünecek yol, yeni yol arkadaşları ve bize ait olacak yeni şeyleri getirir beraberinde. Yeni deneyimler yaratır. Ve böylece eskisiyle sentezlenerek yeni bir aşkın biz yaratır. Aynı yolu yürüdüğümüz yol arkadaşları ile daha farklı bir yolda, daha iyi koşullarda yeniden buluşma olasılığını da yaratır.
Eskinin kurulmuş düzenini terk etme, yeniden bir şeyleri yaratma, yeni ilişkileri kurma ve yeni bir yolu yürüyebilmeyi gerektirir. Yol ayrımları emek ister.
Eskinin bozulmaya yüz tutmuşluğuna radikal bir müdahale, durağanlığa bir isyandır yol ayrımları. Bir yol seçmeden öte, yeni bir yol açmayı barındırabilir içinde. Daha iyinin özlemine doğru büyük bir adımdır. Yol ayrımları devrimcidir.
Mustafa Keleşzade
Bağımsızlık Yolu Üyesi
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.