Yeniden Doğuş Partisi’nin “Hükümet Servet Vergisi Koysun mu?” Sorusuna Cevabı

www.ankaradegillefkosa.org olarak, hükümette bulunmayan meclis içi ve dışı tüm partilerin genel başkanlarına veye yetkililerine, içinden geçtiğimiz bu zor günlerde kaynak yaratmak için, ülkedeki en üst gelir grubuna ait kişilere yönelik bir defaya mahsus bir servet vergisinin uygulamaya konması hakkında sorduğumuz soru üzerine Yeniden Doğuş Partisi’nden gelen cevabı olduğu gibi yayınlıyoruz.

www.ankaradegillefkosa.org’un “Hükümet servet vergisi koysun mu?” sorusuna diğer siyasi partilerden gelen cevaplar da önümüzdeki günlerde cevapların geliş sırasına göre yayınlanacaktır.

İşte YDP’nin cevabı:

Erhan Arıklı – Yeniden Doğuş Partisi Cevap

Herkese virüssüz günler dileği ile sorunuzu cevaplandırmak istiyorum. 

Krizin başladığı günlerde bizim Hükümete sunduğumuz tedbirleri bir cümle ile özetlersek “Bu dönem olandan alıp olmayana verme dönemidir”. Maalesef sosyalist diye bilinen partilerimiz bile bunu söyleyemediler. Bu düşüncemizi kendi sosyal medya hesabından da slogan halinde yayınlayan tek parti olduk. 

Varlık vergileri, buhran dönemlerinde iktidarların ilk başvurdukları yoldur. Biz devlete zenginlerin mallarına el koyun demiyoruz. Yapılacak iş gayet basit; çok acil önlem olarak devlet bir kriz fonu oluşturacak. Bu fona kaynak için önce bütçedeki bütün fuzuli kalemleri aktaracak, diğer fonlardaki paraları da burada toplayacak. Sonra Devlet Tahvili çıkaracak. Bu tahvilleri bankalardan başlamak kaydı ile yüksek mevduat sahibi zenginlere satacak. Çok acil bir emlak ve gayri menkul yasası çıkarıp lüks araba ve belli metrekare lik evlere yüksek vergi koyacak. 

Bu önlemler bizi belli bir süre idare eder. Sonra ikinci aşamaya geçilecek. Nerden buldun yasası geçirilerek, servetinin kaynağını açıklayamayan kişilere yüksek vergi konulacak. Üçüncü aşamada ise devlete sürekli zarar gösterip vergi vermeyen işadamlarının yaşam standartları gözden geçirilecek ve sert tedbirlerle vergi kaçıranlara ağır para ve hapis cezası getirilecek. Bugün 5300 adet Kurumlar vergisi mükellefinin 3300 tanesi her sene zarar gösteriyor. Devlete vergi veren kurum sayısı 2000. Bu 2000 adet şirketin ilk 100 tanesi toplanan kurumlar vergisimin %80 ini veriyor. Bu adaletsiz durum devam ettiği müddetçe ne sosyal devlet olarak görevlerimizi yerine getirebilir, ne de kendi ayaklarımızın üstüne durabiliriz. El açmaya devam ettikçe, emir almaya da devam ederiz. Tabiatın kuralıdır; Para aldığın yerden emir de alırsın (Süleyman Demirel bunu İMF ve Dünya Bankası için söylemişti).