Yeni Bir Tarz-ı Siyaset: Muhalefetli Hükümet – Ali Şahin

Son hükümet dönemiyle birlikte yeni bir siyaset tarzı ortaya çıktı.

Bir anlamıyla yeni bir hükümet tarzı da denilebilir.

Bu tarza bir isim bulmak gerekirse, benim aklıma “muhalefetli hükümet” gibi bir isim geliyor.

Bu tarzın nasıl bir yenilik barındırdığı ve nasıl işlediğini örneklerle daha iyi anlayabiliriz sanırım.

Geçtiğimiz haftalarda CTP-BG Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, partisinin kadın örgütü kongresinde yaptığı konuşmada kadına yönelik şiddetin önüne geçilebilmesi için hükümetin önlem alması gerektiğini söyledi.

Bu söylem karşısında insanın aklına ister istemez şöyle bir soru geliyor; hükümette kim var ki?

CTP-BG Genel Başkanı kime çağrı yapıyor?

Hükümet partiden bağımsız mı işliyor?

Neyse, örneklere devam edelim.

CTP-BG’nin yayın organı Yenidüzen gazetesinde, gazetenin genel müdür ve yayın yönetmeni olan Cenk Mutluyakalı, Kıbrıs’ın kuzeyinin adeta bir üniversite çöplüğüne döndüğünü söylüyor, üst düzeydeki makamlardan şikayet ediyor.

CTP-BG’nin PM üyesi Hasan Ulaş Altıok da, sosyal medya üzerinden Mutluyakalı’nın ne kadar doğru bir tespit yaptığını söylüyor.

Görmek için alim olmaya gerek olmayan bir sorun olmasa da hakkını yemeyelim, Mutluyakalı doğru söylüyor.

Peki ama kim bu üst düzey yetkililer?

Kim atadı onları?

Son 12 yılın 8 yılı CTP-BG’nin büyük ortak olarak hükümette olduğu bir şekilde geçmiş ve halen geçiyorken bu arkadaşlar kimi kime şikayet ediyorlar?

8 yıl çok uzun bir süre ve bu süre zarfında düzeltilmeyen yanlışlar için başka bir suçlu aramak çok saçma değil mi?

Bunca zamandır hükümet olan parti ne yaptı demezler mi?

Muhalefetli hükümet partisi arada yeni tarzını zenginleştirip kendi sorumluluğunu farklı taraflara da yıkmayı deneyebiliyor.

Son yaşanan kesilen ağaç örneği buna bir örnek.

Lefkoşa Dereboyu Caddesi’nde bir özel mülkte kesilen ağaca hükümete bağlı olan Orman Dairesi izin veriyor, hatta iddialara göre hükümetin atadığı Orman Dairesi Müdür kesimi bizzat yerinde inceliyor, ancak birçok CTP’li suçlu olarak sol ittifaktan Başkan seçilen Mehmet Harmancı’yı suçluyorlar.

Kesilen ağaca kimin izin verdiği ortaya çıkınca da CTP-BG’nin adını anmaktan itinayla kaçınıyorlar.

Sürekli bir biçimde, kendi sorumluluklarını yerine getirmeyen ancak yerine getirmediği görevlerini ise muhalif söylemlerle kendine yönelik bir avantaja çevirmeye çalışan bir hükümet partisi var karşımızda.

Yani hem hükümet hem de muhalefet görevi üstlenen bir parti var karşımızda.

Ancak şu bir gerçek ki hükümet bir icra makamıdır.

Yapılan yanlışların veyahut yapılamayan doğruların hesabını verecek makamdır.

Hükümet konumundayken hiçbir yetki ve sorumluluk sahibi değilmişsiniz gibi konuşamazsınız.

Zaten konuşmakla sınırlı kalan bir anlayış gelişirse iktidar olmanın ne anlamı kalır.

Bu yüzden hükümet partilerinin muhalif söylemleri olması hükümet olduktan sonra olumlu bir özellik ya da bir artı değildir.

Önemli olan uygulama yani pratiktir.

Bundan ötürü kendiliğinden yada sistematik bir şekilde ortaya çıkan bu siyaset tarzı hedef şaşırtmaktan, yerine getirilmeyen görev durumundan bile fayda sağlamaktan başka bir şey değildir.

Bir anlamıyla mağduriyet yaratanın, yarattığı mağduriyeti kendine yönelik bir avantaja çevirme girişimidir.

Ancak kimin mağdur ettiği yada önceden oluşmuş mağduriyetlere göz yumduğu ve hangi kesimleri mağdur olduğu gayet açıktır.

 

 

Ali Şahin
Bağımsızlık Yolu