Sendikalar ve Sivil Toplum Örgütleri, hükümetin yaz saati uygulaması kararını bugün sabah kktc Cumhuriyet Meclisi önünde protesto ettiler.
Bağımsızlık Yolu ve Baraka’nın yanı sıra KTAMS, KTÖS, KTOEÖS, DEV-İŞ, TÜRK-SEN, GÜÇ-SEN, EL-SEN, BASIN-SEN, BES, KOOP-SEN, DAÜ-SEN, DAÜ BİR-SEN, ÇAĞ-SEN, TIP-İŞ, TEL-SEN, HTKS, KŞK-SEN, EMEK-İŞ, GENEL-İŞ, PETROL-İŞ, MAĞUSA TÜRK GENEL-İŞ, CTP, BKP, YKP, TKP-YG, TDP,BORAN KÜLTÜR MERKEZİ, TABİPLER BİRLİĞİ, K.T. HAYVAN ÜRETİCİLERİ BİRLİĞİ, ve KTEZO’nın da desteklediği eylemde ortak bir basın açıklaması yapıldı. Örgütler yaptıkları açıklamada, hükümetin almış olduğu bu kararın kabul etmeyeceklerini dile getirdi ve ülkemizdeki pek çok sorun çözüm beklerken, hükümetin yaz saati uygulamasındaki ısrarın halkın görüşlerden uzak ve halkın iradesini yok sayarak, halk ile alay eder nitelikte olduğuna vurgu yapıldı. Hükümet tarafından alınmış bu kararın hiçbir gerekçeye ve bilimsel çalışmaya dayandırılmadığının altını çizen örgütler, bilim ve akıl dışı olan bu uygulamanın son bulması için hükümete çağrı yaptı. Uygulamanın halkı karanlıkta yollara dökeceğine ve eğitimden ulaşıma her alanda kaos yaratacağına dikkat çeken açıklamada, söz konusu uygulamanın devamlılığının dünyadan izole olma anlamına geleceği ve ayni zamanda bir adada iki farklı saatin bölünmüşlük anlamına geleceğine de değinildi. Açıklama, “Bugün itibarı ile bu uygulamaya karşı imza kampanyası başlattığımızı buradan açıklıyor ve tüm halkımızı bu kampanyaya destek vermeye davet ediyoruz.” sözleri ile son buldu.
Yapılan açıklamanın tam metni şöyle:
“Ülkemizde var olan birçok sorunu çözmek yerine, sorunlara sorun katan, bu hükümeti uyarmak, toplumsal anlamda yaz saati uygulamasını kabul etmeyeceğimizi, ortaya koymak tepkimizi dile getirmek için, toplumun her kesimini temsil eden örgütler olarak bir araya geldik.
Kıbrıs’ın Kuzeyinde özelleştirme ve nüfus politikaları ile demografik yapı bozulmuştur. Ekonomik paketler çare olma yerine, işsizliği, yoksulluğu ve göçü getirmiş, toplumumuz üretimden koparılmıştır. Plansız programsız yapılan inşaatlar, peşkeş çekilen araziler ile çevre yok edilmiştir. Temel insan hakkı olan eğitim, sağlık, su, elektrik, ulaşım gibi kamusal hizmetler yok olma noktasına gelmiştir. Çalışma yaşamında sermaye temsilcileri utanmazca, yabancı işçilere 50 dolar maaş ile kölelik koşulları istemektedir.
Bütün bu yapısal sorunlar ortada dururken, hükümetin yaz saatleri konusundaki ısrarı ve uygulaması toplumumuzla alay etme anlamı taşımaktadır. Toplumun her kesimini doğrudan etkileyecek bu karar, halkın bu konudaki görüşlerini değerlendirmeden, kamuoyunun fikri sorulmadan ve irademiz tamamen yok sayılarak alınmıştır.
Bitmek bilmeyen yaz saati uygulamasına geçilirken; bu kararın neden alındığına dair ekonomik, psikolojik, pedagojik, sosyolojik hiçbir gerekçe sunulmamış, bilimsel herhangi bir çalışma yapılmamış, ülkemizdeki bilim insanlarının fikirlerine danışılmamıştır. Bir yıl boyunca uygulanan bu kararın, bugün itibariyle toplumumuza yansımaları da hiçbir bilimsel veri ile hesaplanmış veya kamuoyu ile paylaşılmış değildir.
Halktan kopuk, basiretsiz UBP-DP Hükümetini, yaz saati uygulaması ısrarından bir kez daha vazgeçmeye çağırıyoruz.
Çünkü bu uygulama yıllardır Kuzey yarım kürede yaşayan tüm canlıların güneşe olan uyumunu reddeden akıl ve bilim dışı bir uygulamadır.
Çünkü yollarımız karanlık ve tehlikelidir, bu uygulama ile binlerce çalışanımız, öğrencilerimiz ve insanımız zifiri karanlıkta yollara dökülecektir.
Çünkü saatleri yaz saatinde bırakıp, mesai saatlerini değiştirmeye çalışmak, özel sektör ve kamu çalışanları, öğrencileri ve taşımacılığı kaosa sürükleyecektir.
Çünkü bu uygulama gece karanlığında okula bırakılan birçok öğrenci için tehdit ve risk oluşturacaktır.
Çünkü bu uygulama geçen yıl yaşanan kazada ölen gençlerimizin anılarına saygısızlık anlamındadır.
Çünkü bu uygulama dünyayla entegre olmaya çalışan bir toplumun, dünyadan izole edilmesini getirecektir.
Çünkü bu kararı dayatanın ülkesindeki hukuk dahi bu kararın durdurulması yönünde karar üretmiştir.
Çünkü, her fırsatta iradesini barıştan yana koyan halkımızın, bir adada iki farklı saat diliminde yaşamaya mahkum edilmesi, bölünmüşlüğün pekiştirilmesi demektir.
Çünkü bu uygulama elektrik enerjisi kullanımını artıracak, her kesimin elektrik faturalarının yükselmesine sebep olacaktır.
Bütün bu nedenlerden dolayı yaz saati uygulamasını kabul etmeyeceğimizi bir kez daha haykırıyoruz. Bugün itibarı ile bu uygulamaya karşı imza kampanyası başlattığımızı buradan açıklıyor ve tüm halkımızı bu kampanyaya destek vermeye davet ediyoruz.”