Yine CTP.
Yine onun kanaat önderleri.
Ve yine halkın algılama yetisini aşağılama.
CTP tarafından -tahmin etmesi hiç de zor olmayacak şekilde muhalefete düştükten sonra- meclise sunulan “Üst Kademe Yöneticiliği Yapan Kamu Görevlilerinin Atanması Hakkında (Değişiklik) Yasa Önerisi” nin komitede ivedilikle görüşülmesinin reddedilmesinin ardından, CTP’nin kanaat önderlerinden – CTP’yi, hiç olmadığı, sola çekeceği söylenen- Tufan Erhürman, CTP’ye yöneltilen “Neden iktidardayken sunmadınız?” eleştirisini sosyal paylaşım sitesi hesabı üzerinden “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır.” tadında bir cevapla , halkın algılama yetisini aşağılarcasına savuşturmayı denedi.
Yıllarca halka sol gösterip, soldan söyleyip; sağ vuran, sağdan şakıyan ama dilbazlıkla, algı yönetimleriyle ve hedef şaşırtmacalarla “emekten yana ” apoletini, kemikleşen kendi tabanı nezdinde korumayı başaran CTP, en az emek karşıtı uygulamalarında olduğu kadar bu alanlarda da ustadır artık.
Şimde de ustalıkla hedef algısına, daha bundan bir ay önce “reform” hükümetinde ortağı olduğu, UBP’yi yerleştirmek gayesinde.
Neymiş efendim? Neden herkes bugün UBP’nin ısrarla yeni müşavir yaratacak atama yapmak istediğini sorgulamıyormuş da, CTP’yi eleştiriyormuş.
Vah vah!
Sanırsın ki CTP hiç iktidara gelmemiş; yasama ve yürütme organlarında hiç bulunmamış.
A illetvekili Tufan Erhürman, bilmez misin ki UBP’nin varlığını sürdürme aracı yeni müşavirler yaratmaktır?
Bunu herkes görüyor da, sadece çıkarlarını bu varlığını sürdürme araçlarıyla örtüştürmeyenler dillendiriyor bunları.
Herkes biliyor yani. Halk da biliyor.
Hesap sormaya gelen sizler!! Evet sizler! Siz CTP!
Neden sormadınız hesabını ?
Nasıl mı? Şşşştt dur söyleyim.
Yok ama dur, önce nasıl olmaması gerektiğini Erhürman’ın kendi sözlerini kullanarak söyleyeyim.
“CTP-UBP hükümet programının 3’üncü sayfasında, “Kamu Görevlileri Yasası yürürlüğe girmeden, yeni müşavir yaratacak biçimde üst düzey kamu görevlisi atanmayacaktır” öngörüsü vardı. Dolayısıyla o hükümet döneminde böyle bir yasaya ihtiyaç yoktu ve Kamu Görevlileri Yasası’nda da zaten bu hüküm vardı.”
Muhalefete inince, akla ihanet eden yukarıdaki bu gerekçeye sarılmak yerine, bahsettiğin öneriyi yasalaştırmaya çalışsaydınız? Denediniz mi? E yok!
Protokolde varmış efendim. Ne protokolmüş öyle be. Söylesene bize Erhürman, tuğrası da var mıydı bari altında?
Sanki de şu hükümet olmak dediğin şey babadan oğula geçiyor. Sanki de bahsettiği protokolün sahibi hükümet ebedi kalacak.
Deneseydiniz be Erhürman, en azından deneseydiniz.
Benim algılama yetimi de yetersiz bulmuşsan, sakalımı seyrek saymışsan,
bak bizim Freire’e de bir kulak ver .
“Hayvanların aksine insanlar yalnızca yaşamakla kalmaz, var olurlar; içinde konumlandıkları dünyadaki etkinliklerinin farkındadırlar, kendilerine koydukları hedeflere yönelik eylemde bulunurlar.” (1)
(1) Paulo Freire, Ezilenlerin Pedagojisi,1991 s.86
Yusuf Özgü Sertel
Bağımsızlık Yolu