VOIS Cyprus Başkanlık Ofisi Başbakan Ersin Tatar’ın geçtiğimiz gün bir TV programında Kıbrıs’ta bulunan Afrika kökenli insanlarla ilgili yaptığı açıklamayı eleştirdi.
Yapılan açıklamada, Afrikalı, Asyalı, Arap, Avrupalı, Türkiyeli ve tüm yabancı öğrenciler olarak, Başbakan Ersin Tatar’dan beyanlarının geri çekilmesi istendi.
Konuyla ilgili yapılan açıklama şöyle:
KKTC Başbakanı Sayın Ersin Tatar’ın yapmış olduğu ve KKTC’de bulunan binlerce Afrikalı öğrencinin sorumluluğunun onları buraya getirenlere ait olduğunu ifade ettiği konuşmasını 24 Mart tarihinde okuduk. Bunun Covid-19 kırizinden önce de sorun teşkil ettiğini söyleyen Tatar, şimdi “bunları temizlemek” için bir fırsat olduğunu da ekledi. Sözlerini “bu ırkçılık değil ama kendi vatandaşlarımızı korumamız lazım” diyerek bitirdi.
Sayın Başbakan, bunun ırkçılık olmadığını ifade etmeniz söylediklerinizin aslında ırkçı olmadığı anlamına gelmiyor. Özellikle de benzeri görülmemiş, dünyanın her yerinde ve hepimizi etkileyen bir küresel kriz yaşadığımız bu dönemde ihtiyacımız olan bir liderden bizleri bölen değil, birleştiren sözler duymaktır. Açıklamanız ırkçıydı ve neden böyle olduğunu açıklayacağız.
Bir şeyin ırkçılık olmadığını söyleyip ardından ırkçı bir beyanla devam etmek, bu beyanı ortadan kaldırmaz. Toplum içinde bir grubu hedef alıp onları görünüşlerine veya nerden geldiklerine göre ötekileştirmek ırkçılığın ta kendisidir.
Kuzey Kıbrıs’ta okumakta ve yaşamakta olan 90,000 – 100,000 yabancı öğrenci vardır. Sizin sorununuz neden 30,000 Afrikalıyla? 30,000 Afrikalı’nın neden temizlenmesi gerekiyor? Neden bir pislik gibi temizlenmeleri gerekiyor? Belli bir grubun kaygılarını irdelemek yerine, bu grubun “bunları temizlemek” gibi söylemlerle hedef gösterilmesi ve dışlanması evrensel olarak ırkçılık kabul edilir.
Ocak 2020’de Doğu Akdeniz Üniversitesi mezuniyet törenine katılmış, birlik ve sevgi çağrısı yapan bir konuşma gerçekleştirmiştiniz. Bundan sadece iki ay sonra, tam da ortak insanlığımıza odaklanmamız ve toplum olarak birlik olmamız gereken bir dönemde, kutuplaştırma politikası güdüyorsunuz. Bahsettiğiniz birlik bu değildi!
Söylemleriniz hem ırkçı, hem de sevgi ve merhametten yoksun. Bahsettiğiniz Afrikalı öğrencilerden bir çoğu ailelerinden maddi destek alarak yaşıyor ve bu aileler Covid-19 krizinden ağır biçimde etkilenmiş ülkelerde yaşıyorlar, birçok aile işini ve gelirini kaybetmiş durumda. Alınan önlemler bankaların para transferi yapmak için gerekli operasyönel kapasitesini de zayıflatmış durumda. Dahası hükümetiniz MoneyGram’ı kapattı, Western Union ise sadece yarım gün çalışiıyor. Bu durumda öğrencilerin ailelerinden para alabilmesini nasıl beklersiniz? Karınlarını doyurmalarını ve kendilerine bakmalarını nasıl beklersiniz? Evet, sadece Afrikalı öğrenciler değil, okula giderken aynı zamanda farklı işlerde çalışarak geçimini sağlayan yüzlerce öğrenci var. Bu bir suç mu? Dünyanın her yerinde öğrenciler kendi kendilerine yetebilmek için hem okur hem çalışır. Böyle bir dönemde onların kaygılarını hiçe saymak düşüncesizliktir.
Beyanlarınızı okumak bizi sadece üzmemiştir, aynı zamanda hayal kırıklığına uğratmıştır. Bu söylemler birçok öğrenciyi (sadece Afrikalı öğrenciler değil) otellerde, tatil merkezlerinde, lokantalarda ve başka yerlerde çalışmaya zorlayan sistemi yeterince anlamadığınızı göstermektedir. Bu öğrencilerin çoğunluğu Kuzey Kıbrıs’ta okumaya eğitim kuırumlar için çalışan ajanslar (“agents”) tarafından kandırılarak getirilmiştir, Bu kurumlari sizin devlet kurumlarınız tarafından üniversite olarak tescillenmiştir. Yıllardır birçok öğrencinin bu “ajans” sektörünün düzenlenmesi için yaptıkları çağrılar cevapsız kalmıştır. Bu durumda, bazı öğrenciler kandırılarak, insan ticaretine maruz kalarak bu ülkeye okumak üzere getirilirken, sadece onları sınır dışı etmek veya “temizlemek” yerine buraya en başında nasıl geldiklerini sormalısınız.
Afrikalı öğrencileri temizlemek istiyorsunuz, ekonomiz nasıl etkilenecek? Biz yabancı öğrenciler olarak kendimizi nerden geldiğimizden bağımsız olarak “bir” görüyoruz ve hepimizi temsil eden bir organizasyonumuz var, VOIS Cyprus (Kıbrıta Uluslararası Öğrencilerin Sesi). Biz kendimizi Afrikalı, Asyalı, Arap, Avrupalı, Türkiyeli vb. olarak görmüyoruz. Biz kendimizi mücadelemizde birleşmiş yabancı öğrenciler olarak görüyoruz. Yabancı öğrenciler olarak her yıl ekonominize milyarlarca lira katkı yapıyoruz. Üniversitelerinize eğitim ücreti ödüyoruz, evlerinizi kiralıyoruz, yiyecek satın alıyoruz, toplu taşıma kullanıyoruz, sağlık sigortası ödüyoruz, alışveriş merkezlerinizden ve eczanelerinizden alışveriş yapıyoruz ve Kıbrıslı Türkleri de çalıştıran işletmeler kurduk. Yarattığımız gelirle üniversitelerdeki öğretmenlerinizi, yöneticilerinizi ve diğer çalışanları ödüyoruz. Bu gelirden faydalanan ev sahipleri, taksi ve otobüs şoförleri ve dahası çoğunlukla Kıbrıslı Türk. Bu öğrenciler aynı zamanda yaz tatillerinde sizin otellerinizde ve tatil merkezlerinde çalışıyorlar, bu merkezler her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapıyor. Biz sizin işgücünüzün önemli bir parçasıyız ve direk katkı yapmadığımız durumlarda bile dolaylı katkı yapıyoruz.
Hepsi bu da değil!
Burada yabancı öğrencilerin bulunması Kuzey Kıbrıs’ı çok kültürlü bir ortam olarak tanıtmıştır, bu da benzeri görülmemiş bir çeşitlilik yaratmış ve ülkeye binlerce ziyaretçiyi çekmiştir – bunların içinde bizim arkadaşlarımız ve ailelerimiz de var. Son zamanlarda yapılan çalışmalar gösteriyor ki eğitim sektörünün Kuzey Kıbrıs ekonomisine katkısı turizm sektörüyle karşılaştırıldığında daha büyüktür ve biz bu iki sektöre de katkıda bulunuyoruz.
Dahası, farklı ülkelerden öğrencilerin buarada bulunması Kuzey Kıbrıs’ın dolaylı olarak siyasi tanınmasını getirmektedir. Bununla ne demek istiyoruz? Burada okuyor olmamızdan dolayı, sizin üniversite yetkilileriniz bizim ülkelerimizi, elçiliklerimizi ve diğer kamu kurumlarımızı ziyaret etmekte, buralarda sadece temsil ettikleri kurumları değil, tüm Kuzey Kıbrıs’ı tanıtmaktadırlar. Sonuçta bizim elçilik temsilcilerimiz, diğer devlet yetkilileri ve akreditasyon kurulları da Kuzey Kıbrıs’ı ziyaret etmektedir. Bu zımnen siyasi tanımadır.
Yani Sayın Başbakan, Afrikalı öğrencileri Kuzey Kıbrıs’tan temizlemek istiyorsanız, tüm yabancı öğrencileri temizlemeye hazırlıklı olun. Çünkü biz biriz, birliğiz ve bölünmeyiz. Özellikle de yabancı öğrencilerin en ihtiyaç duydukları zamanda acil desteğe ulaşma zorluğu çektikleri böyle bir dönemde söylemlerinizi okumak çok üzücü olmuştur. Irkçılığı pekiştirmekle kalmıyorsunuz, başkalarını da ırkçı olmaya teşvik ediyorsunuz. Sizin beyanlarınızı dinleyenler de “Oh! Madem Başbakanımız onları temizleyelim diyor, ihtiyaçlarını ve endişelerini neden önemseyelim?” diye düşünebileceklerdir.
Bunun iyilikten çok zarar verme potansiyeli yüksektir.
Bu durumda biz, Afrikalı, Asyalı, Arap, Avrupalı, Türkiyeli ve tüm yabancı öğrenciler olarak, sizden beyanlarınızı geri çekmenizi rica ediyoruz.
Aynı zamanda Kıbrıslı Türk arkadaşlarımız ve kardeşlerimize de bu zor dönemde bizimle birlik olma çağrısı yapıyoruz. Bu krizi birlikte aşacağız!
– VOIS Cyprus Başkanlık Ofisi