15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden bir buçuk ay geçti…
O günlerde ilerici ve devrimciler tarafından Türkiye üzerine yapılan tüm analizler bugün tek tek gerçekleşiyor…
HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş: “Diktatörlüğe geçilmiştir.” diyor…
Hakim ve savcılar Recep Tayyip Erdoğan’ın önünde el pençe divan eğilip adalete değil kendisine biat ettiklerini dünya aleme gösteriyorlar…
Başbakan Binali Yıldırım: “Çözüm mözüm yok.” deyip savaş ve ölümlerin devam edeceğini alenen ifade ediyor…
AKP darbeden sonra toplama meydanlardan aldığı gazla Suriye kaosuna balıklama dalıyor…
FETÖ kamuflajında muhalif ne kadar unsur varsa işinden atılmaya devam ediyor…
OHAL sermayeye yeni rant kapıları açıyor, tehlikeli! ilan edilen bir çok kamu kurumu özelleştiriliyor…
Böyle bir ortamda “Osmanlı Partisi” denilen bir ucube belirip Osmanlı İmparatorluğu’nun ulaştığı topraklarda yeni bir Türk-İslam Birliği kuracaklarını söylüyor…
Velhasıl Türkiye gerek gerçek gerekse de fantazi olarak koşar adım İslami faşizme gidiyor…
Kıbrıs’ın kuzeyiyse yeni yeni direnişlere sahne oluyor…
UBP-DP azınlık hükümeti Koordinasyon Ofisi konusunda -halktan yediği büyük darbeye rağmen- ısrar etmekte, halk da reddetmekte kararlı görünüyor…
Aynı hükümet Girne’de yeni rant alanları oluşturmak için emirnameler hazırılıyor ama karşısında yine halkı buluyor…
Yine aynı hükümet tarihe geçecek bir aymazlıkla resmi kıçlarını daha da rahat ettirebilmek için en pahalısından makam araçları alıyor, halk sosyal medyada ayaklanıyor…
Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın batırılmasından sonra meydanı boş bulup halkı iliğine kadar sömürmeye soyunan Pegasus engelli bir yurttaşımıza uçakta yapılan kötü muameleden sonra toplumun tepkisine boyun eğip özür dilemek zorunda kalıyor…
Barışı masa başlarında görüşülen soyut bir kavram ya da küçücük bir alana sığacak kadar az bir kitleye katlı kıravatlı adamların nutuk atması zannedenlere inat 1 Eylül’de halk sokaklara çıkıyor…
Velhasıl Kıbrıs’ın kuzeyinde her yerden umut yeşeriyor…
Ancak bu umut boy verip, dallanıp budaklandıkça zehirlenme, yakılıp yokedilme riski de bir o kadar artıyor…
AKP açık faşizmini Kıbrıs’ın kuzeyinde de gerçekleştirmek için fırsat arıyor…
O yüzdendir ki önümüzdeki süreç çok daha zorlu yollara çıkıyor…
Ama olsun bu coğrafyanın ilerici ve devrimcileri halkını da zorlu yolları da seviyor…
Fatih Bayraktar
Bağımsızlık Yolu
