TC Sağlık Bakanlığı hastanede Koronavirüs tedavisi şartlarını değiştirdi Sağlık Bakanlığı, Koronavirüs hastası bir kişinin hastanede yatabilmesi için solunum sıkıntısı, nefes darlığı, oral alımda ve beslenmede zorluk olması şartı getirdi.
Sağlık Bakanlığı, koronavirüslü hastanın hastanede tedavisi konusuyla ilgili yeni bir uygulama başlatıyor.
Hürriyet’ten Meltem Özgenç’in haberine göre, evde takip ve yatan hasta algoritmasını değiştiren Bakanlık, bir kişinin hastanede yatabilmesi için solunum sıkıntısı, nefes darlığı, oral alımda ve beslenmede zorluk olması şartı getirdi.
Sağlık Bakanlığı, ateş, öksürük, boğaz ağrısı, baş ağrısı, kas-eklem ağrıları, karın ağrısı veya ishal, koku veya tat alma bozukluğu olan kişilerin bundan böyle bakımlarının evde yapılacağını, bu belirtilere, solunum sıkıntısı, nefes darlığı, oral alımda ve beslenmede zorluk eklenmesi durumunda kişinin hastaneye yatışının yapılabileceğini ve takibinin orada devam edeceğini açıkladı. Evde takibi yapılacak kişiler hafif-orta pnömonili (zatürree) olarak tanımlanırken, hastaneye yatan kişiler ağır pnömonili olarak tanımlandı. Bakanlık daha önce orta pnömonisi olanların da hastanede tedavisini istiyordu.
Asemptomatik Olanlara İlaç
Kişide solunum sıkıntısı, nefes darlığı, oral alımda ve beslenmede zorluk belirtileri yoksa, hafif-orta pnömoni olarak kabul edilecek ve 5 gün süreyle hidrosiklorokin ya da favipravir başlanacak. Asemptomatik olup, testi pozitif çıkan hastalara da virüsü yok etmek ve bulaş riskini azaltmak için 5 gün süreyle bu ilaçlar uygulanacak.
Daha sonra temaslı takibi başlatacak olan bakanlık, kişide semptom varsa örnek alacak, sonuç pozitif çıkarsa hastayı değerlendirecek, kişinin evde mi yoksa hastanede mi yatırılacağına karar verilmesini isteyecek. Kişide semptom yoksa 14 gün evde izolasyon halinde kalması sağlanacak, hâlâ semptom gelişmediyse izolasyon sonlandırılacak.
Sigara içicileri eklendi
Algoritmada ileri yaş olanların, bağışıklığı baskılanmış kişilerin (HIV’le infekte, organ nakli yapılmış olanlar, sistemik kortikosteroidler dahil immunosupresif ilaç kullananlar), kanser, KOAH, kardiyovasküler hastalık, hipertansiyon gibi hastalığı olanlar, obezler, sigara içicisi ve hamile olanlarda hastalığın daha ağır seyredebilme riski bulunduğu belirtilerek, “Bu hastaların evde takiplerinin daha yakından yapılması gereklidir” denildi.
Hidroksiklorokin QT aralığını uzatıp, kalp ritminde sorun yaratabileceği için, riskli hastalara öncelikle EKG çekilmesi gerektiği bazı hastalarda hidroksiklorokin kullanımından kaçınılması gerektiği vurgulandı. Algoritmada, bu ilacın gebelerde, lohusa veya emziren annelerde kullanılmaması gerektiği de belirtildi.