Başbakan Ersin Tatar, Bilim Kurulu ve Sağlık Bakanlığı’nın görüşleri de dikkate alınarak 4 Mayıs’tan itibaren bazı iş kollarını açmayı planladıklarını, ancak henüz dışa açılma için bir tarih vermelerinin mümkün olmadığını kaydetti.
Hükümetin doğru kararlarla süreci başarı ile yönettiğini, şu an hastanede 7 pozitif vakanın kaldığını belirten Tatar, asıl başarının kararlara uyan halkın, sağlık ve diğer çalışanların olduğunu ifade etti. Tatar, halka ve sağlık çalışanlarına teşekkürlerini sundu.
Bazı iş kollarının açılacak olması nedeniyle halkın korunması için maskesiz sokağa çıkılmaması kuralını getirdiklerini ifade eden Başbakan Tatar, kimsenin bu durumda yararlanarak fahiş fiyata maske satma yoluna gitmemesi gerektiğini, bunu yapacakların cezalandırılması için Ticaret Dairesi’nin denetimlerini sıklaştırması yönünde talimat verdiklerini belirtti.
Başbakanlık’tan açıklamaya göre, Tatar, Kıbrıs Postası TV’de katıldığı programda kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.
Devlet tarafından yarım kaldığı için Girne Amerikan Üniversitesi’nden alınan 160 yatak kapasiteli hastanenin bitirilmesi için ihaleye çıkılması yönünde talimat verdiğini söyleyen Tatar, söz konusu ihale için gereken kaynağın sağlık fonundan alınacağını, fonda bu paranın hazır olduğunu, ihalenin tamamlanmasından 3-4 ay sonra hastanenin devreye girebileceğini kaydetti.
İç borçlanmayla ilgili bir soruyu yanıtlarken de Tatar, “3 aylık bir program yaptıklarını ancak doğru zamanda ve uygun koşullarda iç borçlanma yoluna gideceklerini” belirtti.
“CUMHURBAŞKANLIĞI PARALEL BİR YAPI OLUŞTURMAYA ÇALIŞIRSA….”
Cumhurbaşkanlığı ile ilişkileri konusundaki bir soruyu yanıtlarken de Tatar, “Cumhurbaşkanlığı paralel bir yapı oluşturmaya çalışır ve aldığı kararları basınla paylaşırsa o zaman tatsızlıklar olur. Halk bunu sevmiyor, gerek de yok” diye konuştu.
Başbakan Ersin Tatar bedelli askerlikle ilgili bir soru üzerine ise şunları söyledi:
“Biz bedelli askerlikten dolayı büyük gelir elde etmek peşinde değiliz. KKTC’ye İngiltere’den gelip bedelli askerlik yapan 100 kişi civarıdır. Bu ülkede yaşayan ve askerlik mükellefiyeti olanların sayısı da her yıl için en fazla bin civarıdır. Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın mutlaka bu sayıya ihtiyacı vardır. Bu da yetmiyor ve Barış Kuvvetleri Komutanlığı’ndan sınırlarımız için destek kuvvet sağlanıyor. Bedelli askerlik daha fazla yurt dışında yaşayanların ülkemize gelip gitmeleri için konuşuluyor. Komitenin çalışmalarını değerlendirecek ve bir karar vereceğiz.”
Başbakan Ersin Tatar , Türkiye’nin her zaman Kıbrıs Türk Halkı’na katkıda bulunduğunu ve katkılarını sürdüreceğini heyetler arasın görüşmelerin devam ettiğini, kendisinin de Türkiye Cumhurbaşkanı ve Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı ile telefon görüşmeleri yaptığını söyledi.
Başbakan Tatar, geçen yıl imzalanan İktisadi ve Mali Protokol çerçevesinde Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne 750 milyon TL gönderdiğini de söyledi.
Başbakan Tatar’a yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle:
“SORU: Kısa değerlendirme alalım. Birkaç gündür pozitif yok, testler fazlalaştı. Ne zaman hayat normale dönecek?
Tatar: Temkinli davranmak lazım. TGRT’ye bağlandım, alt yazıda “ kabus bitti” denildi, bu ifade bana mal edildi. Hemen Facebook’ ta bana saldırılan yorumlar başladı. Oysa ben bu iş ne zaman şekillenecek kurulların görüşleri de alındıktan sonra karar verilecek dedim.
Yapılan testler iyi gidiyor. Pozitif vaka çıkmıyor. Bu arada pozitif çıkanlar negatife döndü. Şu an devlet hastanesinde 7 kişi var. Yeni vaka yok, olanlar da taburcu olmuş. Bilimsel anlamda analiz yaptığınızda işi iyi yönettik ama rehavete kapılmayalım, evden çıkmayalım diyoruz ve tedbirleri devam ettiriyoruz.
Önümüzdeki günlerde ne zaman sektörlerde açılım olacak değerlendiriyoruz. İlgili 3 bakanımız değerlendirme yapıyor. 4 mayıstan sonra hangi işletmeler açılacak, karar vereceğiz. Elzem hizmetleri kapatmadık.
KKTC BU AŞAMADA GELECEĞE YÖNELİK PLANLARINI YAPARKEN TEMKİNLİ OLMALI.
KKTC bu aşamada geleceğe yönelik planlarını yaparken temkinli olmalı.
Bakanlar kurulunda tartışıyoruz. İlgili bakanlar aldıkları tavsiyeler doğrultusunda meseleye şekil vermeye çalışıyor. Normal hayat kapıların açılmasıyla başlayacak. Ama tarih vermek mümkün değildir. Türkiye ve Güney Kıbrıs’ı izliyoruz, belki bayramdan sonra tarih verilecektir.
Soru: Hangi sektörler açılacak ? Okullarla ilgili hassasiyet var. Tam tarih vermesiniz de sıralama verme şansınız var mı?
Tatar: Bunun cevabını net olarak vermek istemiyorum. Bilim kurulundan gelecek tavsiyeler değerlendirecek. Bugün bir bakanımızın ifade ettiği gibi fazla temas gerektirmeyen işletmeler. Garaj, küçük mağazalar olabilir.
İnşaat sektörüne gelince doğru koşullar oluşturulursa, eğer uzaktaysa, işçiler orada yatıp kalkıyorsa, o zaman hırdavatçılar da dahil o sektörde de açılmalar olabilir.
Okullar daha sonraya kalacak. Son sınıflar için ise bakan çalışma yapıyor. Kolej sınavları Eylül ayına ertelenebilir. Acele edilmemeli ve hata yapılmamalıdır.
Restoran ve eğlence yerleri kalabalıklar oluşturuyor, bunların açılması da doğru olmaz.
Gece sokağa çıkma yasağı da bir süre daha devam etmeli.
Havaların ısınmasıyla bu tarz yerlerde bulaşma riski var. Gece yasak devam edecek, gündüz saatlerinde temasın az olduğu yerler açılabilir.
50’YE YAKIN YATAK HAZIR DURUMDADIR
Soru: Mayıs’ta vaka sayısı yükselirse, hastanenin durumu ne olacak?
Tatar: Devlet hastanemizde Ayaktan Tanı Merkezi’nin üst kısmında 50’ye yakın yatak hazır durumdadır. Son 45 günde yoğun bakımda yatan hasta sayısı 4-5’i geçmedi. Büyük bir felaket beklemiyoruz. İlk olarak bir defada 30 Alman turist gelince bir sıkıntı yaşandı ve Kolan Hastanesi gündeme geldi. Şimdi durumun rahatlamasıyla, hastane normal fonksiyonlarına geri döndü.
Kolan hastanesinin kiralanmasıyla ilgili bazı rakamlar da ortada dolaştı ama bunlara bizim onay vermemiz söz konusu değildir. Anlaşma olursa diye pazarlıklar sürdürülmüştü ama artık gerek kalmadı.
Soru: Vaka sayılarının doğruluğu noktasında eleştiri var. Şu anki durum KKTC’nin avantajlı olduğunu gösteriyor. DSÖ’nün açıkladığı rakamlar ve bilgiler arasında KKTC yok. Yine KKTC dünyadan tecrit noktasında…
Tatar: Bu bilgiler kendilerine gidiyor. KKTC’deki durum DSÖ’ye bildiriliyor.
Soru: Uluslararası Para Fonunun açıklaması oldu. Gelir, emlak vergilerini arttırın dedi. Acaba sizde geliri yüksek kişilere vergi koymayı düşünüyor musunuz?
Tatar: Çeşitli değerlendirmeler var. Şu an yaşadığımız KKTC’nin karşı karşıya kaldığı en büyük ekonomik krizdir.
Bizim , turizme, yüksek öğretime, konuta dayalı bir ekonomimiz vardır. Hepsi bıçakla kesilmiş gibi kesildi.
Bu ortamdan bu sektörlere yatırım yapmış ve kazanç elde edenler de etkilendi.
Bizim iş adamının da güvenini kazanmamız lazım.
DAHA ADALETLİ BİR VERGİ SİSTEMİ YAPILMASI LAZIM
Temkinli olmak lazım, daha adaletli bir vergi sistemi yapılması lazım ama derhal büyük gelirleri olan insanlara salmak doğru olmaz, ortam müsait değildir. Ancak onlar da yanlarında çalışanları dışarı atmamalıdır.
Hükümet olarak onlardan şu andaki isteğimiz fedakarlık etmeleri ve çalışanlarına kendi kaynakları ile maaşlarını vermeleridir.
Kapatılmış olan sektörlerdeki çalışanlara işlerini kaybetmemeleri için 1500 Lira veriliyor. Bunlar için Devlet 90 milyon TL ödüyor. Bir kısmı açılacaksa olsa bile Mayıs sonu itibariyle ona yakın bir rakam yine bu insanlara ödenecek.
İlerisi içinse ümitliyiz. KKTC’nin bu krizi iyi yönetmesi bize fayda sağlayacaktır.
GAÜ’den satın alınan 160 yatak kapasiteli çok güzel hastane yakında halkın hizmetinde olacaktır.
Paramız hazır. İhale şartnamesi, ihale ve proje hazır olduğu için süratle tamamlanır. Pandemi hastanesine gelince bunu da düşündük. Sayın Pilli’nin verdiği bilgiye göre Aralık ayından beri çalışma yapıyorlar.
Şu an bu koşullarda Nalbantoğlu’nda 50’den fazla yatak var, GAÜ tamamlandıktan sonra o da kullanılabilir. Akçiçek Hastanesi’nde de 60 yatak var, o da kullanılabilir. İlerde şartlar olursa pandemi hastanesi yapılabilir.
Soru: Maske takılması zorunlu. Ancak piyasada maskeler konusunda fiyat artışı ve kıtlık var.
Tatar: Bu ülkede çok daha ucuza imal eden firmalar var. Devlet ihaleye çıkıyor. Bu maskeler çeşitli yerlerde dağıtılacak. Piyasaya sürülecek, fiyatlar da düşecek.
MUTLAKA BİR BORÇLANMA OLACAKTIR
Soru: Bütçe ne olacak?
Tatar: Ülkemizde de dünyada da covid öncesi ve sonrası denilen bir durum vardır.
Nisandayız, Ekim ayında bütçe hazırlayacağız.
Bütçe, elinizdeki ve elde edilecek gelirleri harcama disiplinidir. Gelirlere bakmak lazımdır. O günün şartlarına bakacağız. Gelirimiz ne olacak, borçlanma kabiliyetimiz ne olacak bunu değerlendireceğiz.
Ama mutlaka bir borçlanma olacaktır. O günün gelirlerine göre harcama kalemleri olacaktır.
Mesela bugün toplantı yaptık ve yardımları değerlendirdik.
Gördük ki, 10 binin üzerindeki insanımız geliri yok diye gıda yardımı almak için başvurdu.
Buna göre de düzenlemeler yapmak ve bütçeyi şekillendirmek lazım. Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. Vergi adaleti ile birlikte bunlara bakmak durumundayız.
Soru: 2006-2013 arasında TC’den 9 milyar katkı yapılmış. Türkiye hükümetinin şahsınıza desteği var ama Türkiye’den maddi destek gelmiyor, gelmeyeceği düşünülüyor. Nedir gerekçe?
Tatar: Türkiye her zaman katkıları sürdürdü, bundan sonra da sürdürecek.
Geçen yıl Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Oktay’la 750 milyonluk bir paket imzaladık ve neticeden o para akışı oldu. Temaslarımız sürüyor…
Soru: 750 milyon geldi ama 650 milyon güvenlik giderlerine gitti. Siz Erdoğan’la görüştünüz dediniz, acil yardım gelsin dediniz mi?
Tatar: Heyetler sürekli görüşüyor. Çalışmalar orada olur. Bizim konuşmalar heyetlere yansır. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan bize bir katkı yapılacağı heyetlerin çalışmalarını sürdürüldüğü cevabını aldık.
Soru: Pile’de sorunlar var. Rum Muhtar sağlık ekiplerini engelledi haberleri var. Bununla ilgili ne gibi girişim yapıldı?
Tatar: Pile bizim için özel yer. İhmal yok. Bazı ihtiyaçların giderilmesi için talimatları verdik.
Ama Beyarmudu’nun ötesi Rum tarafı ile doğrudan temas olan bir yer olduğu için dikkatli olunması gereken bir yerdir. Buraya gelip gitmek isteyen varsa 14 gün karantina koşulu koyduk. Bunu yapmak zorundaydık. Rum tarafında rakamlar arttığı için böyle bir karar aldık. Rum muhtarın yaptığına büyük tepki ortaya koyduk. Pile halkı ile temastayız.
Soru: Bedelli askerlik meselesi ne olacak? Bu yolla bir kaynak yaratılabilir mi? Hükümetin pozisyonu nedir?
Tatar: Biz GKK komutanını bakanlar kuruluna davet ettik, konuşmalar yaptık. Özellikle İngiltere’den gelmek isteyen insanlara bedelli askerlikten faydalanmaları için yasal mevzuatlara bakıyoruz. Daha da kolaylaştırmak için bakılıyor. Bir komite oluşturuldu. Bana da bilgi verecekler. Türkiye’de askerlik yapmış olan, burada yapması gerekenler var, komite bunlara bakacak, çalışmaları sürdüreceğiz.
Biz bedelli askerlikten dolayı büyük gelir elde etmek peşinde değiliz. KKTC’ye İngiltere’den gelip bedelli askerlik yapan 100 kişi civarıdır. Bu ülkede yaşayan ve askerlik mükellefiyeti olanların sayısı da her yıl için en fazla bin civarıdır. Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın mutlaka bu sayıya ihtiyacı vardır. Bu da yetmiyor ve Barış Kuvvetleri Komutanlığı’ndan sınırlarımız için destek kuvvet sağlanıyor. Bedelli askerlik daha fazla yurt dışında yaşayanların ülkemize gelip gitmeleri için konuşuluyor. Komitenin çalışmalarını değerlendireceğiz.
DOLAR DA 7 YE YÜKSELDİ. BU DA GÖZ ARDI EDİLMEMELİ
Soru: Akaryakıt ve elektrik fiyatlarının ucuzlaması planlanıyor mu?
Tatar: Brent petrolün fiyatı 25 doların altına düştü. Dünya ekonomisinde daralmalar var. Akaryakıta talep düşeceği için fiyat bu şekilde aşağılara düştü. Talimatımız insanlara yansıtılması. Stoklardaki akaryakıtın fiyatı yükseklerdeydi. Yeni alımlarda bu fiyatlardan alınacak ve tüketiciye yansıtılacak. En erken zamanda yansıması için çalışmalar sürüyor. Ama dolar da 7 ye yükseldi. Bu da göz ardı edilmemeli.
Soru: Daha fazla petrol depolamak için ihaleye gidileceği duyumları var. Bunu eleştirenler de var. Böyle bir durum gündeme gelir mi?
Tatar: Bu benim bilgime gelmedi.
Soru: Covid 19 sonrası hiç bir şey eskisi gibi olmayacak diye vurguluyoruz. Cumhurbaşkanlığı noktasında, koalisyon ortağınızla anlaşmazlık noktasında tartışmaları duyduk. Değişecek noktasında ülkede yönetsel şekilde değişiklik olduğu noktasında da bir düşünceniz var mı? Başkanlık rejimini düşünüyor musunuz?
Tatar: Olayları hep birlikte yaşıyoruz. Cumhurbaşkanlığı meselesine gelince…Yıllardan beri bu makamdakiler toplum liderliği, dış görüşmeler ile ilgilenmiş, iç meselelere girmemiş. O anlamda hükümetin sorumlulukları var. Cumhurbaşkanlığı paralel bir yapı oluşturmaya çalışır ve aldığı kararları basınla paylaşırsa o zaman tatsızlıklar oldu. Halk bunu sevmiyor, gerek de yok.
Başkanlık sistemi parti başkanlarının tümüne soruldu, başkanlık sistemine yüzeysel olarak karşı çıkan yok ama anayasal yetki tartışmaları olabilir. Bu ülkede de bir değişiklik olması lazım. Bu yapı verimli değil. Mutlaka sisteme bakılmalıdır. Halkımızın kabul edeceği, anayasal yetki noktasında demokratik kültürün etkilenmeyeceği bir anlayışla sistem değişikliğine gidilebilir.
DÖNÜŞÜMLÜ BİR ŞEKİLDE HİZMETLERİN DEVAMI İÇİN DÜZENLEME YAPILMALIDIR
Soru: 4 Mayıs sonrası için kamu görevlileri soruyor. Bir takım işletmelerin açılması uygulanacak diyorsunuz. Kamu görevlileri gidecek işe gidecek mi?
Tatar: Sendikalarla görüşmek suretiyle bir çalışma başlamıştır. Önemli olan hizmetlerin halka gitmesidir. Önümüzde yaz mesaisi geliyor. Bunları da dikkate alarak dönüşümlü bir şekilde hizmetlerin devamı için düzenleme yapılmalıdır.
Soru: Çeklerinin karşılığı yatırmayan, çeken iş insanları için kara defter varıyor diyorsunuz. Ne yapacaksınız?
Bir de maskeler yurt dışından geldi, fahiş fiyata aldıklarını söylüyorlar. Güneyde 10 bin maske var ve geçişine izin verilmiyor deniyor.
Böyle bir şey var mı?
Tatar: Ben maskeleri getiren Hasan beye gel görüşelim dedim, gelmedi. 20 bin güneyde olmak üzere elinde maske varmış. 10 binini bize verecek 10 binini de satacak.
Ancak bizim yasalarımız Güney Kıbrıs gümrüklerinden getirilen malzemelerin yeşil hat tüzüğüne uygun değilse bu tarafa geçirilemeyeceğini yazar.
Ancak bağışlayacaksan getir dedik, gelmedi.
Şimdi Mağusa gümrüğünden buraya getirmeye çalışıyor.
Buyursun getirsin.
Ama Ticaret Dairesi’ne talimat verildi; Fırsatçılığa kimsenin hakkı yoktur.
Kara deftere gelince… Böyle bir şey yoktur.
Ben parası olan, mevduatı olan, malı almış ve çeki ileri tarih yazmış ama şimdi parayı çekiyor ve ödemiyorsa bu ahlaksızlıktır dedim.
Merkez Bankası’ndan adlığım bilgilere göre ödenmeyen çeklerin oranı yüzde 10’a düştü.
Ahlaklılar ödemeye başladı.
Oran gerilediğine göre çoğu insanımız ahlaklıdır demektir.
Ben insanıma güveniyorum.
Soru: Vatandaş neden KKTC merkez bankası başkanını KKTC’den biri olmuyor diye soruyor.
Ercan Havalimanı ne olacak?
AKSA ne olacak?
Bir takım radikal adımlar düşünülüyor mu?
Tatar: KKTC de bir hukuk düzeni var. Buna bağlı olarak yapacağınızı önceden düşünmeniz lazım. Devlet vatandaşını zarara uğratmak istemez. Bunun tazminatı da olabilir. Hukuk çalışıyor. Ercan’da sözleşme var. Orada bir durum var, ama sözleşmeyi feshetmek diye bir durum yok.
AKSA konusunda ise 2008’de yapılan bir sözleşme var.
O sözleşme Ferdi Sabit Soyer’in başbakan olduğu dönemde yapılmış. Neden 16 yıl?
Ben kimseye hakaret etmedim, gerçeği söyledim.
Böyle sözleşmeler uzun süreli olmamalıdır. Eğer jeneratörlerin ömrü 6 seneyse, sözleşme de öyle olmalı. Orada kira bedelinde bir sıkıntı var. 7 senede bitebilirdi. Ama görüşmelerin yapılması talimatını verdik.
Merkez Bankası konusunda ise söyleyeceklerim şunlardır.
KKTC’de kullanılan para TL’dir.
Türkiye’nin bu konudaki duruşu ve katkısı çok önemlidir.
KKTC’nin ayakta durabilmesinin önemli sebebi Türkiye’nin bu ülkenin ve merkez bankasının arkasında durmasıdır. Yönetim kurulunda bu işi bilen isimler var. TC merkez bankası ile sürekli istişare içinde olan, her hangi bir durumda likidite sağlayabilen bir kişinin de burada olması bence çok önemlidir. Bekamız, sağlığımız ve istikrarımız için KKTC gibi tanınmayan bir Devleti şu anda bu şekilde yönetmemiz lazımdır.