Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) kıtalar arası salgın olarak nitelediği yeni tip Koronavirüs (Covid-19) konusunda alınabilecek önlemleri yeniden hatırlattı.
Tabipler Birliği adına Koruyucu Hekimlik ve Halk Sağlığı Sorumlusu Dr. Emre Vudalı ve Başkan Özlem Gürkut imzasıyla yayınlanan açıklamada, risk grubundaki kişileri korumak (yaşlı veya ek hastalığı olan kişiler), toplum içerisindeki bulaş hızını azaltarak sağlık sistem üzerindeki yükü azaltmak, hastanelerin ivedilikle hazır hale getirilmesi, izolasyon oda kapasitesi artırılması, normal yatak kapasitesi artırılması, Yoğun Bakım yatak kapasitesi artırılması, Kişisel Koruyucu Ekipman (KKE) sayısının yeterli sayıda tutulması, tedavinin yeni bilgiler ışığında güncellenmesi ve mekanik ventilatör ve oksijenizasyon altyapının hazırlanmasının önemine dikkat çekildi.
“Genetik Laboratuvarının Kapasitesi Artırılsın, Testler Verimli Kullanılsın”
DSÖ’nün yakın tarihte fazla test yapmanın önemini vurguladığı anımsatılan açıklamada, test çeşidi olarak sadece PCR genetik testlerinin önerildiğine işaret edildi ve bu yönde genetik laboratuvarının kapasitesini, kaliteyi düşürmeden artırmak gerektiği vurgulandı.
Açıklamada, tüm dünyada artan talep karşısında kit üretiminin yetersiz kalabildiği, dolayısıyla ülkelere düşen test ve kit sayısının sonsuz olmadığı, güncel kılavuzlarda belirtildiği gibi öncelikli olan durumların söz konusu olduğu belirtildi.
Testlerin akıllıca kullanmanın doğru bir strateji olacağı kaydedilen açıklamada, DSÖ ve eCDC rehberlerinde bu durumların açıkça belirtildiği hatırlatıldı.
Yakalanmamak İçin…
Tabipler Birliği açıklamasında (CoVid-19) virüse yakalanmamak için uygulanması gerekli kurallar şu şekilde sıralandı:
“El temizliğine dikkat edilmelidir. Eller en az 20 saniye boyunca sabun ve suyla yıkanmalı, sabun ve suyun olmadığı durumlarda alkol bazlı el antiseptiği kullanılmalıdır. Antiseptik veya antibakteriyel içeren sabun kullanmaya gerek yoktur, normal sabun yeterlidir.
Eller yıkanmadan ağız, burun ve gözlerle temas edilmemelidir.
Hasta insanlarla temastan kaçınmalıdır (mümkün ise en az 1 metre uzakta bulunulmalıdır).
Özellikle hasta insanlarla veya yakınlarıyla doğrudan temas ettikten sonra eller sık sık temizlenmelidir.
Hastaların yoğun olarak bulunması sebebiyle mümkün ise sağlık merkezlerine gidilmemeli, sağlık kuruluşuna gidilmesi gereken durumlarda diğer hastalarla temas en aza indirilmelidir.
Öksürme veya hapşırma sırasında burun ve ağız tek kullanımlık kâğıt mendil ile örtülmeli, kâğıt mendilin bulunmadığı durumlarda ise dirsek içi kullanılmalı, mümkünse kalabalık yerlere girilmemeli, eğer girmek zorunda kalınıyorsa ağız ve burun kapatılmalı, tıbbi maske kullanılmalıdır.
Seyahat sonrası 14 gün içinde herhangi bir solunum yolu semptomu olursa maske takılarak en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalı, doktora seyahat öyküsü hakkında bilgi verilmelidir.”