AKP’nin oylarını her daim yüzde 10 fazla gösteren anket şirketleri dahi AKP’yi yüzde 44 gösterirken AKP’nin nasıl yüzde 49 oya ulaştığına veya halklara küfretmek ve gerzeklik basmak için AKP’nin kazanmasına nerdeyse sevinen sininkilerin tavrına değinmeyeceğim bu yazıda.
AKP hileye az biraz seçim katıp, gericilikte ve faşistlikte MHP ve SP’yi sağlayıp tek başına iktidarı aldı. Aldı da şimdi ne olacak?
Yine ülkede istikrardan bahsetmeye başlayan yalaka medya şempanzeleri var. “Yeni anayasa yapılabilir mi” ya da “başkanlığa geçiş olur mu” diye konuşmaya başlayanları da var. Fakat Gezi’nin Türkiye halklarına ve bizlere gösterdiği bir şey varsa o da penguen medyasının söylediklerinin gerçeklikle ilgisi olmadığıdır.
Türkiye bugün 4 temel tehditle yüz yüze. Ekonomik kriz, savaş, terör ve iç savaş:
İlki AKP’nin yıllardır uyguladığı neoliberal politikaların ve beraberinde gelen yolsuzlukların bir sonucu. Özelleştirmelerden gelen sıcak paraya ve inşaat sektörünü dayanarak ertelenen kriz, özelleştirilecek yer kalmaması ve inşaat sektörünün durağanlaşması ile ertelemelerin de etkisi ile bir çığ gibi ülkenin üzerine geliyor.
Savaş ise AKP’nin krizden kurtulma politikasının bir sonucu olarak ülkenin karşısında duruyor. Suriye’de batı emperyalizminin Esad’ı devireceğine olan güven ile ülkenin yeniden yapılandırmasında aslan payını kapmak adına en önde radikal İslamcıların yanında olan AKP, işler umduğu gibi gitmeyince ülkeyi Rusya’nın desteklediği Suriye ile karşı karşıya getirmiş durumda. Hem de gelinen durumda ne Esad rejimi yıkılacak, ne de AKP geri adım atabilecek pozisyonda.
AKP’nin Suriye’de Esad’ı devirmek uğruna desteklediği radikal İslamcılar ise diğer temel sorunu yaratıyor. AKP’nin beslediği kelle kesen, intihar bombaları ile sivil, asker demeden Suriye’de ve Irak’ta 10 binlerce kişiyi katleden IŞİD Türkiye için büyük bir terör tehlikesi oluşturuyor. Ankara ve Suruç katliamları bunun en açık göstergesi.
Son olarak ise AKP’nin 7 Haziran sonrası tek başına iktidar olmak adına geliştirdiği Türk milliyetçiliği ve İslamcılık diğer temel sorunu yaratıyor. HDP’yi geriletmek adına Güneydoğu’da başlattığı iç savaş AKP’yi artık önceden üstlendiği uzlaşmanın partisi olmadan çıkarmış bulunuyor. AKP’nin iktidar uğruna akıttığı kanlar, iktidardan sonra daha da fazla kanı beraberinde getirecek. Ülke bir iç savaşa doğru gitmiyor. Ülke o iç savaşın tam göbeğinde.
Yani istikrar bu seçim sonrası Türkiye’yi teğet geçti. Kıbrıs politikası ile ilgili durum da bir benzeri. AKP’nin bugün gelinen yapısı ile çözümü destekler bir stratejiye girmesi düşük bir olasılık. Aksine AKP’nin Türkiye’de ve Kıbrıs’ta kendisi gibi düşünmeyen herkesi ezmeye girişeceği bir süreç kapıda.
Tüm bunlar AKP iktidarının beraberinde taşıdıkları. Yaşanacakların önüne geçmenin yolu ise dünden farklı değil. 2011’de savaş karşıtı hareket ve Gezi İsyanı AKP’nin Suriye’ye saldırmasının önüne geçmişti. Seçim sonuçları itibari ile AKP’ye karşı muhalefet yapmak hiç olmadığı kadar zor ve hiç olmadığı kadar gerekli. Artık saflar net, karanlık bir yanda kutuplaşmış durumda, aydınlık ise sokakta birleşmek zorunda. AKP belki sandıkta hileyle iktidarı aldı, sokakta hile işlemez. AKP sokakta yıkılacak!
Mustafa Keleşzade
Bağımsızlık Yolu