SİBEL SİBER KADIN MIDIR? – MÜNÜR RAHVANCIOĞLU

Denilebilir ki “Bu soru da nereden çıktı?” Açıklayalım…

Cumhurbaşkanlığı seçim yarışı ilerlerken Sibel Siber’in “erkekten alâ iş yapan kadın” ve “hanımefendi” olmak ile ilgili iddiaları sosyal medyada epey tartışıldı…

Özellikle feminist çevrelerden bu ‘üslup’a yönelik ciddi eleştiriler geldi.

Feministler açısından konu sadece ‘üslup’tan ibaret değildi elbette, üslubun ardında yatan ‘zihniyet’ esas konuydu…

Bir kişi “erkekten alâ” olmakla övünüyorsa, o kişinin başarı kriterinin ‘erkek olmak’ üzerinden şekillendiği açıktır. Oysa ‘erkek’ olmak toplumda çeşitli ayrıcalıklara sahip olmayı getirse de, bu ayrıcalıkların varlığı erkeklerin doğuştan başarılı olmalarından değil toplumun erkeklere sunduğu adaletsiz avantajlardan kaynaklanmaktadır. Ve ‘erkek olmak’ durumunu otomatik olarak ‘başarılı olmak’ olarak anlayan ve olumlayan bir ‘zihniyet’, “kadın”ın başarılı olmasını ‘sevinilecek bir istisna’ noktasından öte bir yere koymuyor demektir…

Kadın olsun erkek olsun tüm insanların eşit olmasını savunan feministlerin; kadınları sırf kadındırlar diye “potansiyel başarısız”, erkekleri de sırf erkektirler diye “potansiyel başarılı” görmelerini bekleyemeyeceğimiz de ortada…

Neyse, konu aslında çok açık ve herkesin algılayabileceği düzeyde basit bir içeriğe sahip…

Ancak bazı kadınlar ve bazı erkekler, siyaset denen şeyi “geri adım atmama sanatı” zannettiklerinden olsa gerek; tartışma halen devam ediyor.

Şimdi söylenen ise “Sibel Siber’in kadın” olduğu, kadın olduğu için de “kadınlar tarafından kösteklenmekte” olduğu, üstelik de “kadın bir adayın kadınlar tarafından kösteklenmesinin feminist mücadeleye zarar verdiği” ve feminizmin “marjinallikten” sıyrılıp kitleselleşmesi için en iyisinin kadın bir adayı fikirlerine bakmaksızın sırf kadın olduğu için desteklemek olduğudur…

***

İşte soru bu noktadan çıkıyor: “Sibel Siber kadın mıdır?”

Sibel Siber’in biyolojik olarak kadın olduğu kuşku götürmez bir gerçek…

Peki bir kişinin biyolojik özelliklerinden yola çıkarak, onu siyasal olarak desteklemek mümkün müdür? Elbette mümkündür…

Bir kişiyi sırf siyah tenli olduğu için destekleyebilirsiniz veya başka bir kişiyi sırf sarı tenli olduğu için reddedebilirsiniz… Dünyada bunu yapan çok siyasal akım var… Bunlara ırkçı diyorlar…

Yine aynı şekilde bir kişiyi sırf Ermeni olduğu için güvenilmez bulabilir ya da başka bir kişiyi sırf Türk olduğu için siyasal olarak kendinize yakın hissedebilirsiniz… Bu tür düşünceler de pek yaygın… Bunlara da milliyetçi diyorlar…

Görüldüğü gibi konu fikirler alanından çıkıp da; biyoloji, genetik gibi alanlara kaydıkça bir miktar sorunlu hale geliyor…

Bu yüzden de bir kişiyi ‘sırf biyolojik olarak kadındır diye’ siyasal olarak desteklemek sıkıntılı bir pozisyon…

“Siyasal pozisyonların gerekçeleri de siyasal olmalı” desek itiraz eden çıkar mı acaba?

***

Gelelim Sibel Siber’e…

Kendisinin saç veya ten rengi, cumhurbaşkanlığı adaylığında ne kadar önemliyse; “biyolojik cinsiyeti” de o kadar önemli olmalıdır…

Eğer birisine ten renginden dolayı oy verilmesini benimsemiyorsanız veya birisini saç rengi nedeniyle dışlamak gibi bir düşünceyi beğenmiyorsanız, biyolojik cinsiyetinden dolayı da kimseye taraftar veya karşı olmamalısınız…

Ama beyaz tenli bir aday; “başarılıyım çünkü beyaz tenliyim” diye reklam yaptığında eleştirdiğiniz gibi, siyah tenli bir aday “beyazlardan alâ iş yapan siyah” şeklinde propaganda yaparsa eleştirmelisiniz… Özellikle de ırkçılık karşıtı bir hareketin içindeyseniz…

İşte feministler de bunu yapıyorlar…

“Erkekten alâ iş yapan kadın” olduğunu söyleyen bir kadına; “erkekten alâ cinsiyetçi” fikirleri nedeniyle tepki gösteriyorlar…

Herhangi bir aday “adam gibi adam” şeklinde afiş bastırsa ne yapacaklarsa onu yapıyorlar…

“Toplumsal cinsiyet kodlarını tekrarlayarak ataerkiye karşı mücadele edilemez” diyorlar…

Fikirlerin ‘biyoloji’ ile ilgili değil, ‘ideoloji’ ile ilgili olduğunu hatırlatıyorlar…

Fikirsel yelpazesinde toplumsal cinsiyet rollerinin değişmesi yönünde hiçbir nüve barındırmayan Sibel Siber’in, bu yetmezmiş gibi bir de “sırf kadın olma durumunu” propaganda malzemesi yapmasına tepki gösteriyorlar…

Tıpkı DP’nin kurucusu olduğu halde sırf bugün CTP’dedir diye “barışçı” sayılması gerektiği iddialarına barışçıların tepki gösterdiği gibi…

Tıpkı Ülkü Ocakları’ndan çiçek aldığı halde sırf CTP’nin geçmişinde emek mücadelesi var diye “emekçi dostu” sayılmasına sosyalistlerin tepki gösterdiği gibi…

Farklı bir durum yok kısacası…

***

Partinizin adayıdır diye Sibel Siber’i destekliyor olabilirsiniz…

Herhangi bir sebeple kendisini kişisel olarak çok seviyor da olabilirsiniz…

Sibel Siber’i cumhurbaşkanlığı koltuğunda görmeyi çok istiyor da olabilirsiniz…

Ancak, kazanmak ve koltuk sahibi olmak adına mücadele eden partinizin oyununa gelerek, ya da kendisini çok seviyor olduğunuz için feminizm, barış ve sosyalizm gibi fikirleri örselemeniz kabul edilemez…

Çünkü bu fikirler Sibel Siber’den, oturmak istediği koltuktan, hatta partinizden önce de vardı ve sonra da var olacaklar…

Bu fikirlere daha eşit, daha yaşanır, daha adil, daha güzel bir dünya için sadece bizim değil; sizin de ihtiyacınız var, gelecekte de olacak…

Propagandanızı başka temeller üzerinden yapınız…

Tezgâhı başka yere açınız…

Münür Rahvancıoğlu
Baraka Aktivisti

Be the first to comment

Leave a Reply