“Asgari Ücret Tespit Komisyonu” adı altında çalışan Sefaleti Tespit Komisyonu toplandı. İşçi temsilcilerin ret oyuna karşı, hükümetin ve sermayenin birlikte hareket etmesiyle, yeni asgari ücret 1730 TL olarak belirlendi. Bilindiği gibi eski asgari ücret 1675 TL idi. Bu da, yeni asgari ücret için sadece 55 TL’lik bir artış yapıldığı anlamına geliyor. Hayat pahalılığının her geçen gün yükseldiği, pek çok ürünün fiyatının ve borcun belirleyicisi olan döviz kurunun baş döndürücü bir şekilde arttığı bir ortamda, hükümetin sermayeyi ürkütmemek ve sermayenin çıkarlarını kollamak adına emekçilere sadece 55 TL’lik bir artışı onaylaması, CTP-UBP hükümetinin emekçilerin değil sermayenin hükümeti olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Asgari ücrete 12 sterlinlik artış!
Daha trajik olan ise, mevcut sterlin kuruna göre, asgari ücrete yapılan artışın 12 sterline denk gelmesi. Üretimin bitirildiği ve dışa bağımlılığın yoğun şekilde dayatıldığı Kıbrıs’ın kuzeyinde hayat, döviz kurlarına endeksli bir şekilde sürerken, asgari ücrete yapılan artışın sterlin cinsinden karşılığı, durumun vahametini gözler önüne seriyor.
Daha trajik olan ise, mevcut sterlin kuruna göre, asgari ücrete yapılan artışın 12 sterline denk gelmesi. Üretimin bitirildiği ve dışa bağımlılığın yoğun şekilde dayatıldığı Kıbrıs’ın kuzeyinde hayat, döviz kurlarına endeksli bir şekilde sürerken, asgari ücrete yapılan artışın sterlin cinsinden karşılığı, durumun vahametini gözler önüne seriyor.
Emekçiler “özele sendika” diyor, hükümet duymazdan geliyor!
Zaten mevcut çalışma koşulları, başta özel sektör emekçileri olmak üzere gün geçtikçe hem ücret hem hak anlamında kötüye giderken, hükümet “özelde sendikalaşma” talebi başta olmak üzere emekçilerin taleplerini görmezden geliyor, görmezden gelmekle de kalmayıp, emekçiler aleyhine kararlar almaya devam ediyor.
Sermaye tarafı memnun
Hükümet gücünü de arkasına almış sermaye kanadı ise bu karardan buruk bir şekilde olsa da memnun. Buruk bir şekilde çünkü biliniyor ki sermaye kanadı, emekçilere karşı yapılacak en ufak bir ücret artışının ve hak talebinin tamamen karşısında. Ancak emekçilerin hayatlarının gittikçe kötüleştiği ve emekçilerin öfkesinin gittikçe biriktiği bu koşullarda, asgari ücret artışını böyle az bir düzeyde tutmayı başarmaları, sermaye kesimi için büyük bir kazanç. Gittikçe zenginleşen patronlar, özel sektörde kurdukları zalim sömürü düzenine rağmen, gözleri doymaz bir şekilde emekçilerin her türlü talebini bastırmaya çalışıyorlar. Hatırlanacağı üzere, geçtiğimiz haftalarda, içinde Ticaret Odası, Sanayi Odası, İşadamları Derneği ve Genç İşadamları Derneği’nin bulunduğu patron örgütleri, özelde sendikalaşmaya kesin bir şekilde karşı çıkmışlardı. Kendileri bu kadar çok örgüt kurmuş ve örgütlenmiş olan patronların, emekçilere bir sendikayı bile çok görmesi, ülkedeki patronların tavrını ve profilini ortaya koymakta.