Ülkemizde sendikal mücadele denilince akla gelen ilk isimlerden olan Dev-İş Eski Başkanı Mehmet Seyis, özelde sendikalaşma ile ilgili somut adımlar atmak yerine patronlara teşvik adı altında daha çok para ödemeye hazırlanan hükümet yetkililerine seslendi.
Hükümetin teşvik adı altında patronlara para ödemeye hazırlanmasına tepki gösteren Seyis, “Hükümetler, o inşaatlardan düşüp düşüp ölen, iliğine kadar sömürülen yabancı işçilerin alın teri karşılığı hakkı olan ihtiyat sandığı kesintilerinden geçmişte kurulan TPS fonunun parasını bizim patronlara 2009 yılından buyana azar azar dağıtıyordu. Şimdi belli ki fonda para çoğaldı ve patronlara kepçe ile verileni artık kazanlar ile vermek istiyorlar” dedi.
“Adını da “sendikalaşmayı teşvik etmek” koydular. Zavallı işçinin kan parası gibi teşvik. Sendikalanmayı teşviki tabii ki desteklerim ama işverenlere para dağıtarak ne kadar olur bilmem, ya da ne kadar gider göreceğiz” ifadelerini kullanan Seyis, özelde sendikalaşmanın kalıcı yasal düzenlemeler ile mümkün olduğuna dikkat çekti.
Seyis’in açıklaması şöyle:
Arkadaşlar isteyen bana “eski kafalı, sendikacı eskisi” diyebilir ama vallahi kimse kusuruma bakmasın düşündüğümü söylemez, anlamadığımı sormazsam çatlarım. Napayım belirsiz ve sonrası muamma işleri sevemedim. Umarım herşeyi iyi kavrayanlar bizi de aydınlatırlar.
Gelelim konuya;
Hükümetler, o inşaatlardan düşüp düşüp ölen, iliğine kadar sömürülen yabancı işçilerin alın teri karşılığı hakkı olan ihtiyat sandığı kesintilerinden geçmişte kurulan TPS fonunun parasını bizim patronlara 2009 yılından buyana azar azar dağıtıyordu. Şimdi belli ki fonda para çoğaldı ve patronlara kepçe ile verileni artık kazanlar ile vermek istiyorlar.
Adını da “sendikalaşmayı teşvik etmek” koydular. Zavallı işçinin kan parası gibi teşvik. Sendikalanmayı teşviki tabii ki desteklerim ama işverenlere para dağıtarak ne kadar olur bilmem, ya da ne kadar gider göreceğiz.
Bence gerçekten sendikalaşmayı teşvik isterseler sektörel TOPLU İŞ Sözleşmeleri uygulamasını yasala hale getirirler. Ya daha cesur bir davranış da sendikasız çalıştırmayı yasaklamaktır.
Bir de kafamı kurcalayan bu bizim asgari ücret meselesi , fonun paralarını sendikalı çalıştırmayı kabul edenlere daha fazla dağıtacakmışlar. Peki patronların çoğu kabul etmezse ne olacak? Kabul etmeyen patronların yanında çalışan insanların aldığı asgari ücret ne olacak?
Asgari Ücret belirlenecek mi, yoksa bu mesele vesile gösterilip artık belirleme niyetleri yok mu? Yani sendikalaşmayı patronu kabul etmeyen işçinin suçu ne ki hala asgari ücret belirlenmiyor?
Evet, ASGARİ ÜCRET hemen %35 civarı artırılmalı ve bu parayı patronlar ödemeli.
Evet, Sendikalı olmak kan parası gibi teşvik ile değil, yasalarda yapılacak kalıcı düzenlemeler ile olmalı. Kimse bizden küçük burjuva oportünizmini alkışlamaya davet etmesin ve kısa vadeli çıkarlara alet etmeye kalkmasın. Çünkü onlar kısa vadeli hoş gözüken ama boş işleri bize allayıp pullayıp satmaya kalkışırlar. Tabii herzaman alıcısı da bulunur, yeyen de yer.