Reklam panoları, devasa pankartlar, arabalarla propaganda çalışmaları, sayfalarca tam boy gazete ilanları….
Say say bitmez!
Seçim bu kolay mı?
Kazanmak için her yapılmalı!
Baraka olarak belediye meclisine bağımsız bir aday çıkardığımız için bazı kesimler; “kazanma ihtimaliniz pek yok, niye aday oldunuz ki?” diye soruyor.
Mücadeleyi sadece seçim kazanmaya endeksleyen bir anlayışın bir ürünüdür bu yaklaşım.
Böyle düşünen insanları pek de suçlayamam açıkçası.
Ülkemizde siyaset böyle yapılıyor.
Seçimde kazanmazsan ne yaptığının pek de bir önemi yok.
Bu yüzden insanlar da genellikle seçimi kazanma ihtimali olan parti veya partilere yanaşıyor.
Hal böyle olunca güce tapınmacı bir toplum algısı gelişiyor tabi.
Yanlış anlamayın, seçimler önemsizdir demiyorum.
Seçimler elbette ki önemlidir ve pek tabi kazanmakta.
Ancak tek önemli olan değil!
Seçimler bütünlüklü bir mücadelenin yalnızca bir parçası.
Önemli de bir parçası.
Ama dediğim gibi tek önemli olan değil!
Esas önemli olan gündelik hayata nüfuz edebilmek.
Yani sokakta var olabilmek.
Nice iktidarlar vardır, rüşvetle, hileyle, baskıyla iktidar olur ama sokakta hiçbir ağırlığı yoktur.
Kıbrıslı Türkler böyle durumlara fazlasıyla alışkındır.
Ya da nice partiler vardır, büyük bir kitle desteğiyle seçimlerden galip çıkar ama iktidar döneminde yaptığı icraatlarla o desteği kaybeder ki, Kıbrıslı Türkler buna da alışkındır.
Esas olan sokaktır ve sokağın sürekli desteğini alan bir yapı olmak da sokağın düşüncesini ne kadar yansıttığınız doğrudan ilgilidir.
Politik mücadeleler birçok farklı biçimde seyreder ve bu seyir mücadelenin araçlarını da belirler.
Gerçek bir başarı her koşulda halkı mücadelenin içine katabildiğiniz oranda ortaya çıkar.
Bizim meclis üyesi adayı çıkarma amacımız halkın mücadeleye katılımını artırmak.
Bu anlayış seçimlere de bambaşka bir anlam yüklüyor.
Bizim için adayımız Merter Refikoğlu’nu belediye meclisine sokmak yegane amaç değil.
Elbette ki adayımızın belediye meclisine girmesi ve halkın meclisteki gözü kulağı olması için elimizden geleni yapıyor ve halka “mührünü kır ve Baraka’nın adayına bir tik ver” diyoruz.
Ama Baraka için tek başarı Refikoğlu’nun kazanması olamaz.
Biz Ankara’ya karşı bir mücadeleyi büyütmeye çalışıyoruz.
Dolayısıyla alacağımız her destek Ankara’ya karşı verilen mücadeleyi büyütecek ve bu mücadeleyi belediye gibi bir kurumun organlarını da taşımak çok önemli.
Şüphesiz ki belediyeyi çıkmaza sokan anlayış da Ankara’nın burada yarattığı düzenden bağımsız değil.
Bundan dolayı bizim için seçim sadece bugünden ibaret değil yarının da bir parçası ve yine bundan dolayı sadece kazanmaktan ibaret değil.
Seçimi her şey olarak gören anlayış ile böyle bir anlayışın aynı olduğunu söyleyebilir miyiz?
Yani anlayacağınız seçim, sizin ona yüklediğiniz anlama göre şekilleniyor.
O zaman sormamız gereken soru şu olsa gerek:
Sizin için anlamlı olan ne?
Koltuk mu, sokak mı?
Bu yazı 23 Mart 2013 tarihinde Afrika gazetesinde yayınlanmıştır.
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.