SAYILARLA SAVAŞLAR –İNSAN HAYATININ KİLOSU KAÇA? – MUSTAFA KELEŞZADE

Suriye “İç” Savaşı: 250 – 300 bin arası ölüm, 120 bin kayıp, 7 milyon ülke içi göç, 4 milyon yurtdışı göç

Irak Savaşı: 700 bin– 1 milyon arası ölüm – (Göç ve kayıp rakamları bilinmiyor)

Ukrayna “İç” Savaşı: 7 – 10 bin arası ölüm, 3 bin kayıp, 1 milyon 200 bin ülke iç göç, 700 bin yurtdışı göç

Yukarıdaki rakamlar bölgemizde halen sürmekte olan savaşların bazılarının farklı kaynaklardan derlenen “sonuçları”. Ölüm ve kayıp rakamlarının yarısına yakınını siviller oluşturuyor.

Yukarıda bahsedilen üç savaşın da bir kazananı görünmedi, hele de o coğrafyaların içinden. İlla bir kazanandan bahsetmek istenirse, caniliğin insanlığa karşı zaferinden bahsedilebilir…

Tecavüz, kadına şiddet, ailesiz kalan çocuklar, savaşın yarattığı travmalar, ekonomik ve ekolojik yıkımın sonuçları ile ilgili ise netlik yok. Açıkçası bu rakamları ve rakamlardaki insanları pek umursayan da yok!

Türkiye’de ise devlet ile PKK arasında 1980’li yıllarda başlayıp, 2013 yılına kadar süren çatışmalarda resmi rakamlara göre dahi 50 bin insan hayatını kaybetmişti.

Kıbrıs’ta sadece 1974 senesinde 6 bin insan çatışmalarda hayatını kaybetti, halen 2 bin civarı insan ise kayıp statüsünde.

Tüm bu rakamlardaki insanların her birinin ortak bir özelliği var. Hepsi yaşayan insanlardı. “Yani ne demek istiyorsun?” dersen; hepsi seven, sevilen, âşık olabilen, ağlayan , çikolata, dondurma veya belki de havuç yemekten hoşlanan, müzik dinlerken gülümseyebilen, şakalaşan, annen gibi, baban gibi, kardeşin gibi, en samimi arkadaşın, sevgilin gibi “yaşayan insanlardı”…

Yazı için rakamları derlerken hep x tarafından bu kadar kişi, y tarafı bu kadar kişi öldü gibi sonuçlarla karşılaştım. Yazıda ise bilerek o tarzda istatistik vermedim. Neden diye sorarsanız, bu savaşlarda hiç haklı bir taraf olmadığında değil, aslında bu denklemlerde her zaman istatistikteki sayı olan “x=y’ye o da = gariban insan” durumu olduğundan yapmadım.

Bugün Türkiye’de bazıları çıkıp kendileri için birilerinin ölmesini, onların deyişi ile “şehit” olmasını istiyor, yalakaları ise savaş naraları atıyorlar, Kıbrıs’ta ise bazı sermayedarların yayın kuruluşları devam eden çözüm arayışlarına karşı ada halkını birbirine karşı kışkırtmaya çalışıyorlar.

Düşünüyorum da, bunlar ya savaşın ne olduğunu ve sayı saymayı bilmiyorlar, ya da insan hayatı onlar için siyasi ve ekonomik çıkardan ucuz. Eğer öyleyse onlara sorarım “ey efendiler sizin için insan hayatının kilosu kaça?“.

Belki bilirsek efendiler, siz bölgedeki kan havuzunu daha da genişletmeden bedelini ödemeye çalışırız. Acaba sizin istediğiniz bedeli biz ödeyebilir miyiz?

Ya da kim bilir belki de halklar sayı saymayı bilir, savaşlarınızın ne olduğunu görürler. Eğer öyle olursa, ey efendiler, size tavsiyem Miami’ye ilk giden uçağa bir bilet almanız olur. Bu mevsimde oralar çok güzel oluyormuş hem…

Mustafa KELEŞZADE

Bağımsızlık Yolu