Reddediyoruz Platformu bugün yaptığı açıklama ile halkı Koordinasyon Ofisi Anlaşması’na karşı yeniden sokağa çıkmaya çağırdı. Platform, UBP-DP hükümetine yönelik ise “birilerine verdiğiniz sözleri tutamamaktan kaçındığınız kadar, ülke gençliğini bu denli karşınıza almaktan kaçınmanızı bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Reddediyoruz Platformu, GSB Yurtdışı Koordinasyon Ofisi Anlaşması’nın Meclis Komitesi’nde Cuma günü yeniden görüşüleceğini, Hükümetin ofisin kurulmasında ısrarlı olduğu kadar, kendilerinin de buna karşı direnmekte ısrarlı olduklarını vurguladı.
“Sokakları yeniden özgürlüğün renkleri ile boyamak, irademizin şarkılarıyla kulakların pasını silmek için hazırlanın”
Hükümete yönelik “birilerine verdiğiniz sözleri tutamamaktan kaçındığınız kadar, ülke gençliğini bu denli karşınıza almaktan kaçınmanızı bekliyoruz” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada, ülke gençliği ve halk ise yeniden sokağa çağrıldı.
Koordinasyon Ofisi’nin toplumsal yapımıza yönelik barındırdığı tehlikelere dikkat çekilen açıklamada, halka “Ülkemizin gericilik karanlığına bürünmemesi için, özgür ve demokratik toplum yapımızı koruyup daha ileriye götürebilmek için, Koordinasyon Ofisi’ne karşı mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz. Sokakları yeniden özgürlüğün renkleri ile boyamak, irademizin şarkılarıyla kulakların pasını silmek için hazırlanın. Sokağa dönüyoruz” çağrısında bulunuldu.
Reddediyoruz Platformu’ndan yapılan açıklama şöyle:
“Ülke gençliğinin sokaklara döküldüğü, toplumun büyük bir kesiminin reddettiği GSB Yurt Dışı Koordinasyon Ofisi Anlaşması yeniden Meclis Komitesi’ne getiriliyor.
Daha önceki açıklamaları ile gençlerin ortaya koyduğu iradeyi yok saydığını ilan eden UBP-DP Hükümeti, Meclis’i de hukuksuzluğa zorlayarak, Koordinasyon Ofisi Anlaşması’nı Cuma günü yeniden komitede görüşüyor.
Meclis’in Hukuk Siyasi İşler ve Dış İlişkiler Komitesi’nin Koordinasyon Ofisi ile ilgili komite toplantı daveti incelendiğinde Anayasa’nın 146. Maddesinin 4. fıkrasına aykırı bir çağrı yapıldığı görülüyor. Anayasa Mahkemesi kararı ışığında Meclis’e geri gönderilen ve iki ülke arasında imzalanan bu anlaşmanın virgülüne dahi dokunulamayacağı, yeni bir anlaşma metni ile karşımıza gelmeleri gerektiğini halk iradesini hiçe sayan hükümete hatırlatmak durumunda kalıyoruz.
Bunun ötesinde bizler, hukuksal olarak kılıfına uydurulsun veya uydurulamasın, Koordinasyon Ofisi ile yapılmak istenenleri görüyor ve ilk gün olduğu gibi bu ofise karşı direnmeye devam ediyoruz. Çünkü yönetimi elinde bulunduranların uygun koşullar oluştuğu zaman yasal engelleri de ortadan kaldırıp, sistemi insan hak ve özgürlüklerini daha da kısıtlayan bir noktaya getirebildiğini iyi biliyoruz. Son on yılda Türkiye’de yaşayan insanların devlet eliyle yapılan gerici politikalarla nasıl kutuplara ayrıştırıldığını, siyasi iktidar ile aynı düşünmeyenlerin ötekileştirildiğini, cinsiyetlerine göre roller biçildiğini, cemaatlerin, cübbelilerin nasıl yeni bir toplum yapısı yarattığını çok iyi görüyoruz.
Koordinasyon Ofisi ile ülkemizde yapılmak istenen toplum mühendisliği ve bunun tehlikeleri, anlaşma tamamen rafa kaldırılana kadar karşımızda durmaktadır.
Kurulacak olan ofisi kendi proje ve uygulamalarını hayata geçirme yetkisiyle donatacak, yurtdışından atanacak bir başkanla ülke gençliğini yönetme kapısını açacak, istihdam edilecek kişilere diplomatik dokunulmazlık tanınacak, tüm spor tesisleri, ve yeni yapılacak tesislerin işletmesi bu ofise devredecek anlaşmaya, ilk günden bu yana aynı gerekçelerle karşı çıkıyoruz.
Anlaşma ile, halkımız tarafından seçilecek yönetimler, gençlikle ilgili projeler sunsa dahi bunların başka bir devlet tarafından atanmışlar tarafından uygun görülmesi gerekecek. Ülkemizdeki gençlik faaliyetleri, TC Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın belirlediği faaliyetler arasından seçilip gerçekleştirilmek durumunda kalacak. Ülkemizdeki yetkili makamların gençlikle ilgili ortaya koyması muhtemel projeler, başka bir devlet tarafından atananlar ile müzakere edilip uygun bulunması halinde yürürlüğe konulabilecek.
Halkımız tarafından seçilecek ve hesap sorabileceğimiz yönetimlerin yetkisi sulandırılırken, başka bir devlet tarafından atanmışlar ülke gençliğiyle ilgili söz sahibi olacaklar. Kısacası halkımızın iradesini gasp edilecek, ülke gençliği ve geleceği, hakkında ancak Türkiye’deki “icraatları” kadar fikir sahibi olduğumuz bir zihniyete teslim edilecek.
Hangi ülkeden veya birlikten gelirse gelsin, Kıbrıslı Türkler’in sosyo-kültürel yapısına uymayan, yaşam tarzlarına yapılacak tüm müdaheleleri reddettiğimizi ve reddedeceğimizi bir kez daha vurgularız.
Binlerce Kıbrıslı Türk genci kampına, sporuna, kültürüne sahip çıkarken, ortaya konan bu iradeyi hor gören, küçümseyici açıklamalarda bulunan ve birilerine verdiği sözlerden ötürü halen bu anlaşmada ısrarcı olan, başta Hüseyin Özgürgün ve Serdar Denktaş olmak üzere, 27 Milletvekilinin tamamına sesleniyoruz;
Gerek bu süreç boyunca takındığınız tavırdan, gerek başka alanlardaki icraatlarınıza bakarak, sizlerden artık geleceğimizi düşünmenizi beklemiyoruz. Ofisi savunmak için spor alanının yatırım beklediğini söyleyen, ancak yatırımı makam araçlarına yapan sizlerin, yalnızca kendinizi düşündüğünüzü biliyoruz. Bu sebeple, birilerine verdiğiniz sözleri tutamamaktan kaçındığınız kadar, ülke gençliğini bu denli karşınıza almaktan kaçınmanızı bekliyoruz.
Ülke gençliğine ve tüm halkımıza sesleniyoruz;
Ülkemizin gericilik karanlığına bürünmemesi için, özgür ve demokratik toplum yapımızı koruyup daha ileriye götürebilmek için, Koordinasyon Ofisi’ne karşı mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz. Sokakları yeniden özgürlüğün renkleri ile boyamak, irademizin şarkılarıyla kulakların pasını silmek için hazırlanın. Sokağa dönüyoruz!”