Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, TC Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Yiğit Bulut’un “KKTC TC’nin denizaşırı bir vilayetidir” sözlerine tepki göstererek, “sizin buradaki işbirlikçileriniz bile açık açık ilhakı savunamamaktadır, çünkü onuruna, kişiliğine, varlığına düşkün insanlar olan Kıbrıslı Türkler öyle her faşiste kolay kolay boyun eğmez” yanıtını verdi.
Rahvancıoğlu, Kıbrıslı Türklerin bir yandan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin şöven ve dışlayıcı politik baskılarına, diğer yandan da TC’yi zapturapt altına alan dinci faşistlerin müdahalelerine maruz kaldığına dikkat çekti ve “Bunlara verilecek en güzel yanıt ise, emekten, barıştan, halkların kardeşliğinden yana en geniş birliktelikte yan yana gelmektir” dedi.
Rahvancıoğlu ayrıca, “Kıbrıs ne vilayetinizdir ne de vilayetiniz olacaktır… Kıbrıs bağımsız ve halkları kardeş bir barış adası olacaktır” ifadelerini kullandı.
Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Münür Rahvancıoğlu’nun açıklaması şöyle:
“Tayyip Erdoğan’ın danışmanı Yiğit Bulut, “kktc TC’nin deniz aşırı bir vilayetidir” demiş…
Tayyip Erdoğan ve çetesinin Türkiye’de kontrgerillanın kontrolü uğruna AB-ABD ile giriştiği rekabetten, bizim de etkileneceğimiz aşikardı zaten, ne de olsa TC kontrgerillasının doğup büyüdüğü yer bizimcoğrafyamızdır.
Yiğit efendiye sonda söyleyeceğimizi başta söyleyelim; kktc TC’nin denizaşırı işgal hattıdır. Ama henüz bir valilikle taçlandırılmamıştır. Bunun için önce ilhak sürecini ilan etmeniz gerekir Yiğit bey ki; sizin buradaki işbirlikçileriniz bile açık açık ilhakı savunamamaktadır… “Neden” derseniz, çünkü Kıbrıslı Türkler onuruna, kişiliğine, varlığına düşkün insanlardır ve öyle kolay kolay boyun eğmezler her faşiste… Grivas gibi ömrünün yarısını yeraltında geçirmiş gerçek bir faşiste bile “dur şurda” demiş bir halkın, sizin gibi medya soytarısı çakma faşistlere pabuç bırakacağını sanıyorsanız yanılıyorsunuz…
Ancak Yiğit Bulut’un gerçek niyetinin bundan ibaret olmadığı da aşikar…
Amacı AB-ABD ile karşılıklı hırlaşırken bir taşla iki kuş vurmak… Referandumlarıyla ilgilenmeyip sandığa gitmeyen, gittiği oranda da Tayyip rejimine net bir “hayır” cevabı veren TC vatandaşlarını, kendi safında toplamak…
Bir yandan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin şöven ve dışlayıcı politik baskıları ile yüzleşen halkımız, diğer yandan da TC’yi zapturapt altına alan dinci faşistlerin müdahalelerine maruz kalıyor…
Bunlara verilecek en güzel yanıt ise, emekten, barıştan, halkların kardeşliğinden yana en geniş birliktelikte yan yana gelmektir… Kıbrıs ne vilayetinizdir ne de vilayetiniz olacaktır… Kıbrıs bağımsız ve halkları kardeş bir barış adası olacaktır…”