Bağımsızlık Yolu Partisi Genel Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, servet vergisi tartışmaları dahilindeki “Servet vergisi- Gelir Vergisi” ikilemine açıklık getiren bir açıklamada bulundu.
Açıklama şöyle:
Ne zaman Servet Vergisini gündeme getirsek yanlış anlaşılan bir konuyu netleştirmek lazım. Servet Vergisi ve Gelir Vergisi iki farklı şeydir!
Bizde Gelir Vergisi bakımından hem adaletsizlik hem de kayıt dışılık olduğu bir gerçek! Yani önemli miktardaki gelir, kayıt dışı olduğu için vergilendirilemiyor. Birçok zengin insan vergi listelerine bile girmiyor. Bunun yanında etkin bir artan oranlı vergi sistemi olmadığından, kayıt altına alınan gelirler bile adil şekilde vergilendirilmiyor. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınması gerekirken; esas vergiyi az kazananlar ödüyor. Bunlar Gelir Vergisi ile ilgili sorunlardan en çok dile getirilenler. Ama bizim sözünü ettiğimiz Servet Vergisi, gelirler ile ilgili değil başka bir konu ile ilgilidir. Servet, birikmiş gelirdir!
Yani gelirlerinizi harcadıktan veya yatırıma ayırdıktan sonra geriye kalanların toplamı servettir. Ev, araba, banka hesabı, yat, picasso tablosu, klasik araba, uçak, mücavher vb toplam birikmiş varlık; servettir! Servet her ay kazandığınız değil, bugüne kadar kazandıklarınızla topladığınız şeydir. Ülkemizdeki gelir vergisi adaletsizliği nedeniye, ciddi oranda birikmiş bir servet vergisi adaletsizliği de vardır.
Gelirini gizleyen, kayıt dışı gelir elde edip vergi vermeyen, yüksek gelir elde edip az vergi verenler; muazzam bir servet biriktirmiş durumdadır. Öyle ki devlet, bu kişilerin yanında orta düzey bir işletme, büyükçe bir market gibi kalmaktadır. Servet Vergisi, geçmiş adaletsizliğin törpülenmesi, adaletsizce birikmiş muazzam varlığın vergilendirilerek kamuya kazandırılması için bir öneridir. Yani Gelir Vergisi ile ilgili bir düzenleme değil, hali hazırda birikmiş servet ile ilgili bir düzenlemedir.
Ülkemizde elbette bir Gelir Vergisi adaleti sağlanmalıdır. Bu yapıldığında kamunun periyodik geliri bir düzene girecektir. Ancak içinden geçtiğimiz gibi olağanüstü dönemlerde ihtiyaç duyulan olağanüstü miktarda parayı sağlamanın yolu; ultra zenginlerin olağanüstü miktardaki servetini vergilendirmekten geçer.