Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri Münür Rahvancıoğlu dörtlü koalisyon hükümetinin en büyük işlevi olan zamlar hakkında açıklama yaptı.
Asgari ücretin artırılmadığını hatırlatan Rahvancıoğlu krizin bedelini emekçilerin ödediğini söyledi. Hükümetin sorunları çözmek yerine halkı öcülerle korkuttuğunu ifade eden Bağımsızlık Yolu Genel Sekreteri “Bu krizde yapılabilecek bir çok şey var, yeter ki elinizi bizim değil patronların cebine atmayı göze alın.” dedi.
Açıklamanın tam metni şöyle:
“Tüp, elektrik, benzin aklınıza gelebilecek her türlü yaşamsal ihtiyaç zamlanırken; asgari ücret yerinde sayıyor. Bu krizin faturasını emekçiler ödüyor ama sermayedarlar, tüccarlar, inşaat şirketleri karlarına kar katmaya devam ediyor…
Bu krizle eriyen şey sadece ücretler değil, güvenceli istihdam da buhar olup uçtu. Her gün onlarca emekçinin işten durdurulma haberlerini duyuyor, görüyoruz… Tüm kaynaklar sermayedarların kar oranlarının düşmemesi için kanalize edilirken; kamusal olan her şey (sağlık, eğitim, yangın önlemleri, barınma ve ulaşım) geriye gidiyor… Maaşlar eriyor, işsizlik artıyor…
Ve bu ortamda hükümeti eleştirmek kabahat sayılıyor… Neymiş efendim “UBP mi hükümet olsunmuş?”
Halk bu zamlardan ve asgari ücretten şikayet etmeye yeni başlamadı. Eskiden siz gelesiniz diye şikayet etmediğimiz gibi, şimdi de başkası gelsin diye şikayet etmiyoruz. Geçim derdi nedir bilmediğiniz için, her şeyi kendi koltuklarınıza yoruyorsunuz… Ama madem ısrarla bu konuyu açıyorsunuz, sormak gerek, UBP gelince ne olacak?
UBP tüpe, elektriğe, benzine zam mı yapacak? Meclisin damında yürüyüp gazetecileri linç etmeye çalışan faşistleri serbest mi bırakacak? Polisin sivile bağlanmasına engel mi olacak? Görüşmeler konusunda şöven açıklamalar mı yapacak? AKP’ye biat mı edecek? Yolsuzluk yapanların yargılanmamasını mı sağlayacak? Asgari ücreti mi arttırmayacak? Özele sendika mücadelesini mi baltalayacak?
E bunların hepsini siz yapıyorsunuz zaten… UBP’ye yapacak bir şey mi bıraktınız?
Bu krizin faturasını tüccarlara, sermayedarlara, her yerde fink atan inşaat şirketlerine yansıtabiliyor musunuz? Halkın geçim derdini azaltıp, patronların cebine elinizi sokabiliyor musunuz? Bu ülkenin özgül ekonomik dinamiklerini, krizin kaynağından uzaklaştırıp, ayırabiliyor musunuz? Yoksa “kim olsa bir şey yapamaz, bu kriz dövizden kaynaklı” deyip, bizi öcülerle korkutmaya devam mı edeceksiniz?
Bu krizde yapılabilecek bir çok şey var, yeter ki elinizi bizim değil patronların cebine atmayı göze alın…. Siz yapamazsanız, yapan da bulunur merak etmeyin…
#Yeter”