Kıbrıs’ın kuzeyinde neoliberal politikalarla halkın en temel haklarına yönelik saldırılar sürüyor. Devlet hastanelerine hiçbir katkının yapılmaması bir yana, her türlü teşvik ve katkılarla güçlendirilen özel hastaneler halkı rehin almaya devam ediyor.
Bunun en son örneklerinden olan ve Sağlık Bakanlığı tarafından Yakın Doğu Hastanesine sevk edilen Ayşe Kurt, tedavi masrafları ödenmediği için YDÜ Hastanesi tarafından rehin tutuldu. Yaklaşık bir ay önce ansızın ağzından su gelen hasta önce Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne gitmiş ardından da Sağlık Bakanlığı tarafından YDÜ Hastanesi’ne sevk edilmişti. YDÜ Hastanesi’nde ameliyata alınan hasta, ameliyattan sonra tedavi masrafları Sağlık Bakanlığı tarafından karşılanmadı. Bunun üzerine YDÜ Hastanesi tarafından hastaya 61 Bin TL’lik fatura kesildi.
Bunun üzerine Sağlık Bakanlığı’na başvuran aileye, ikamet izni bittiği gerekçesi ile tedavi masraflarının karşılanamayacağı söylendi. Ayşe Kurt’un annesi Leyla Oran yaptığı açıklamada “Durumu hastaneye bildirdik. Onlar her geçen gün bize 1500 Türk Lirası ödememiz gerektiğini ve bu paranın geçen gün itibarı ile 67000 liraya yükseldiğini söylediler.” ifadesinde bulundu. Leyla Oran açıklamasının devamında ise durumu Türkiye Elçiliğine bildirerek yardım istediklerini ve elçilikten de aileye yardım edileceği söylenmesine rağmen tedavi masraflarının karşılanmadığını belirtti.
DENİZE DÜŞEN YILANA SARILIR
Ayşe Kurt’un tedavi masraflarının karşılanmamasıyla çaresiz kalan aile durumu basına bildirdi. Ancak Yakın Doğu Üniversitesi ile iyi ilişkiler içerisinde olan basın, yaşanan rehin alma durumuna dair pek fazla haber yapmadı. Fakat kamuoyu nezdinde olayın yankıları arttı. Ayşe Kurt’un çaresizliğinden yararlanan YDÜ Hastanesi, iyi ilişkiler içerisinde bulunduğu basın kuruluşlarına hastayı rehin almadıklarına dair açıklama yapmaları şartı ile taburcu edeceği vaadinde bulunuyor. Ancak yine de tedavi masraflarının ödenmediği gerekçesi ile YDÜ Hastanesi hastayı rehin tutmaya devam ediyor.
Yaşanan bu olay, sağlık hakkının piyasalaştırılarak paralı hale getirilmesinin nasıl acı sonuçlar doğurabileceğini açık bir şekilde gösteriyor. Sağlık turizmi diyerek kktc’nin gözde kurumu olarak sunulan YDÜ Hastanesi halka açık açık paran yoksa rehinsin diyor. Öte yandan hükümetlerin bu gerçeğe rağmen sağlıkta piyasalaştırma ve özelleştirmeyi savunması halkın yaşadığı mağduriyeti günden güne artırıyor.
DEVLET HASTANESİNE YATIRIM YAPILMIYOR, AMA NİYE?
Bir yandan devlet hastanelerinde var olan sorunların devam etmesi, diğer yandan da devlet eliyle özel hastanelere teşvik verilmesi, kamusal hastanelere istenilerek yatırım yapılmadığının ispatı olarak duruyor. Yaratılan bu durum ile özel hastanelere talep artışı sağlanmasının amaçlandığı gözler önüne serilirken, özel hastanelerin de devlet hastanelerine yatırım yapılmaması için uğraştığı yorumlarına sebebiyet veriyor.
Yeterli alt yapının olmadığı gerekçesi ile devlet tarafından özel hastanelere sevk edilen hastalar özel hastanelerde rehin alınabilirken, bugüne kadar hiçbir devlet kurumunda tedavi edilen hasta rehin alınmamıştır. Ancak devlet tarafından YDÜ Hastanesi’ne sevk edilmesine rağmen rehin alınan Ayşe Kurt, özel hastanelerin insan sağlığıyla değil para ile ilgilendiğini gözler önüne seriyor.
ÖZEL HASTANELERDE ÖLMEK DE YASAK
Devlet hastanelerinde gerekli alt yapının olmadığı iddiası ile özel hastanelere sevk edilen hastalar, tedavi sırasında hayati riski arttığı takdirde özel hastanede yeterli alt yapı olmadığı iddiası ile devlet hastanelerine sevkleri gerçekleştiriliyor. Böylece hayati riski yüksek olan hastalar özel hastaneler değil devlet hastanelerinde ölmüş oluyor.
BAŞHEKİM YARDIMCISI BÜLENT DİZDARLI HASTA VERİLERİNİ ŞEFFAF BİR ŞEKİLDE AÇIKLADI
Başhekim Yardımcısı Bülent Dizdarlı Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi ile ilgili tüm rakamsal verileri şeffaf bir şekilde açıkladı. Ülkede sağlık hizmeti veren tüm özel hastanelerin şeffaf bir şekilde hasta ve hastane bilgilerini açıklamamaları da kafada soru işaretleri yaratmaya devam ediyor.
Dizdarlı’nın yaptığı açıklamada, 2014 yılı içerisinde Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi yatılı servislerine 17 bin 642 hastanın yattığını ifade ederek Mayıs ayında bin 627 kişi ile en çok hasta yatırılan ay olduğunu, Ağustos ayının ise bin 062 kişi ile en az hasta yatış kabulü yapılan ay olarak kayıtlara geçtiğini kaydetti.
Yıl boyunca en çok hasta yatıran servisin 2 bin 437 kişi ile Genel Cerrahi olduğunu, onu bin 901 kişi ile Kardiyoloji’nin takip ettiğini ifade eden Dizdarlı, bin 670 hasta yatırarak üçüncü sırayı ise üroloji kliniğinin aldığına dikkat çekti.
Yıl boyunca servislerde yatan 92 hastanın ise yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığını belirten Dizdarlı, yatan ve taburcu olan hasta sayıları arasında bin 039 kişilik bir fark bulunduğunu, bunun Aralık ayından kalan hasta sayısı ile dosyalarını kapatmadan hastaneden ayrılan hastalardan kaynaklandığını söyledi.
Dizdarlı sözlerine “Bu durum konusunda insanlarımızın hassas olması, dosyalarını kapatmadan hastaneden ayrılmamaları ve halen kapatılmayan dosyaların ise bir an evvel kapatılması ricamızdır.” diyerek devam etti.
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.