“Nenemin Deyişiynan” kitabından söz ediyorum tabii ki de…
Kıbrıs’ta doğup özellikle anneannesi/babaannesi tarafından büyütülenlerin çoğu bilir nene figürünün ne demek olduğunu.
Kıbrıs kadınları, yani nenelerimiz; hamarattır, bilgedir, emekçidir, özverilidir ve üretkendir.
Her biri ayrı bir değer, ayrı bir semboldür nenelerimizin. Onlardan öğreniriz hem hayata hem de kültürümüze dair birçok şeyi. Hellim yaparken onları izleriz, taş fırın yakmayı onlardan görürüz, yediğimiz en lezzetli kafesler onların ellerinden olan kafeslerdir ve dinlediğimiz en güzel öyküler ve kültürümüze dair bilgiler onların anlattıklarıdır. Bayramlarda onlara giderken ayrı bir heyecan kaplar içimizi. Hele ki onlarınkini sormayın, sabahtan kalkılıp yakılan fırınlar, günler öncesinden yapılan hazırlıklar ve daha niceleri.
Peki, kaçımız hatırlıyoruz bu öyküleri? Kaçımız hatırlıyoruz kaybolan mesleklerimizi, eski bayramları, Kıbrıs masallarını ve çocuk oyunlarını? Kaçımız taş fırın yakabiliyoruz ya da hellim yapıyoruz? Kaçımız tarlalarda çalıştık ve üretmek ne demektir iliklerimize kadar tüm zorluklarıyla hissettik?
Maalesef çok çok azımız. Tabii ki bunda bizim değil de sistemin suçu büyük. Kapitalizmciğimin(!) yüce hatırına janjanlı binalara kapatılıyor, mutlaka üniversite okuyor, para kazanma hırsıyla donatılıyor, insanlıktan çıkıyor, beyaz/mavi yakalı çalışanlar oluyor, egolara yenik düşüyor ya da bunları yapmaya zorlanıyoruz.
İşte tam bu aşamada elinize alıp da insanlığı, kültürümüzü, değerlerimizi en derinden hissedeceğiniz, çocukluğunuza döneceğiniz ve sistemin oyununa gelmenizi önleyecek, “vay be bunları unuttuydum” diyeceğiniz altın değerinde bir tarih/araştırma kitabını sizlere taktim etme onurunu yaşamak isterim; “Nenemin Deyişiynan”
Argasdi yayınlarının 4. kitabı olan bu tatlı kitabı, kitap kadar tatlı olan çok sevgili Şifa arkadaşımın ayni adı taşıyannenesinin “sana bunları annadacam ama bir gün beni da yazacan” değişiyle kaleme aldı. Ne iyi etti de aldı. Okurken kah üzüleceğiniz, kah tebessüm edeceğiniz, kah bilgiler edineceğiniz, minalayalardan goncolozlara, Kıbrıs özgür eşeklerinden, çocuk oyunlara bir sürü konuyla kendinizi bulacağınız yazılara rastlayacaksınız, anılarınızı pekiştireceksiniz.
“Benim nenem da annadırdı be” derken benim gibi, siz de Şifa arkadaşıma bir daha teşekkür edeceksiniz içinizden. Çünkü biz bilmemize rağmen unutursak ya da hiç öğrenmezseknenelerimiz gökyüzüne çıkınca kültürümüzü çocuklarımıza kim anlatıp yarınlara kim taşıyacak? İşte Şifa nenem ve Şifa dostum sağ olsun ki artık bu kitapla hepimiz bunu yapabileceğiz.
Merak edenlere, bu kitabı kaçıramam diyenlere (çünkü daha fazla anlatmayacağım) hem yazar ile tanışacağınız hem de bu kitabı temin edebileceğiniz tanıtım ve imza gününün haberini de buradan vererek sizlere ikinci takdimimi de yapayım. 10 Kasım Cumartesi saat 15.00-17.00 saatleri arasında Tango Cafe by Colorido’da Şifa nenenin de katılacağı buram buramkültürümüz kokan buhur, hellim, çörek ve Kıbrıs şarkıları eşliğinde gerçekleşecek etkinliği kaçırmayın derim.
“Sonra çok maraz edersiniz” diyor Şifa nenem. Hade millet Şifalarnan buluşmaya!
Zekiye Şentürkler
Baraka Kültür Merkezi Aktivisti