ONUR MÜCADELESİ – MUSTAFA BATAK

 Kıbrıslı Türkler adada söz konusu olan işgallere karşı verdikleri haklı mücadele kadar onur mücadelesi de vermektedirler.

On yıllardır ada halklarının kendi kendini yönetememesinin yanında, söz yetki karar ve iktidar olma ilişkisi dahi kurulamayan, aynı zamanda karşı karşıya kaldığı bağımlılaştırma politikalarıyla geleceği elinden alınmak istenen bir yapının oluşturulduğu ortada.

Bu noktada bizlere düşen kurulan bu yapıyı bozmak, işgalci ve yerli işbirlikçilere karşı dik durmaktır. Ve en önemlisi bunu şu an yapabilecek gücümüz dahi olmasa, buna karşı uğraş vermektir.

Ancak bu mücadeleyi sadece dayatılan paketletlere ve ekonomik politikalara ya da asimilasyon çalışmalarına indirmek sorunu tam anlamıyla çözmeyecektir.

Çünkü bunları kazanmakla iş bitmiyor…

Öncelikle ayağa kalkmayı ve dik durmayı öğrenmeliyiz. Çünkü bu mücadele onur mücadelesidir de aynı zamanda…

Tıpkı, Kızıldere’de polisin teslim olun uyarısına karşı, asıl siz teslim olun deyebilecek kadar cesur,  darağacına giden fidanlar kadar güçlü olmamız gerekmektedir.

Çünkü artık karşımızda, ‘’stratejik çıkarları olduğunu öne sürerek, yapılan ilk protestonun ardından, siz kim oluyorsunuz, “beslemeler” diyen, üç yıl önce geldiğinde, olağan üstü hal ilan edilerek, polis şiddetiyle Kıbrıslı Türkleri yıldırmak isyeten, Gezi olayları sırasında sokağa çıkan insanlara ‘’çapulcu’’ diyerek, Kasımpaşa’lı edasıyla kendi bildiğini okuyup, Berkin’in, Ali İsmail’in, Ethem’in ve daha nicelerinin katili olan ‘’Padişah’’ var…

Ülkesinde kurduğu sözde demokrasi ile Cumhurbaşkanı seçilen fakat Osmanlı Padişanlarının da her sefer dönüşü yaptığı gibi bunu Eyüp Camii’nde biyat eden bir dikdatör var…

Hazır olmalıyız…

Bu mücadele bizim mücadelemiz ve artık sığınacak limanımız kalmadı. Kendi kaderimizi kendimiz belirlemek için önce geleceğimizi karartan ve kendi halkına dahi zulmetmekten kaçınmayan dikdatöre karşı koymalıyız…

O nedenle geçmişte olduğu gibi bugünde sokağa çıkıp, Padişahı adada istemediğimizi haykırmalıyız…

Bugün o padişah adamıza geliyor…

Gücümüzü birlikten ve mücadeleden alan bizler onu adamızda istemediğimizi haykırmak için, saat 16.00 itibariyle Çağlayan Parkında buluşuyoruz.

Sözü olanın gelmesini ve 2011’de olduğu gibi bu onurlu mücadeleye omuz vermesini bekliyoruz…