Omorfolu Emekçiler Çalışma Hayatlarını Anlatıyor: “Öksüz Evlat Gibiyiz”

Bir zamanların başta narenciyesi ve önemli yeraltı su kaynakları olmak üzere tarımsal üretimiyle ünlü Omorfo’su, şimdi artık gençlerinin göç ettiği, iş bulma imkanlarının çok kısıtlı olduğu ve belirsiz bir gelecek dışında başka hiçbir şey sunmayan bir şehir konumuna gelmiş halde ne yazık ki. Bu röportaj dizimizde, 1974’ten sonra göz boyama amaçlı yapılan birkaç yatırım haricinde hiçbir gelişmişlik belirtisi göstermeyen, aksine günden güne boşalan ve siyasetçilerin aklına sadece seçim zamanları ya da Kıbrıs sorunu çerçevesinde gelen Omorfo’da, pek konuşulmayan, kamuoyunda çok nadir bir şekilde tartışılan bir şeyi gündemimize taşıyacağız : Omorfolu emekçilerin çalışma hayatlarını.

DPÖ’nün en son verilerine göre işsizliğin en yüksek oranda olduğu ilçe olan Omorfo’da yaşayan emekçilerin çalışma hayatlarının, geçim dertlerinin ve işlerindeki sıkıntılarının sesi olmaya çalışacağımız bu röportaj dizisindeki üçüncü röportajımız, özel bir şirkette güvenlik görevlisi olan ve bir eğitim kurumunda güvenlik görevlisi olarak çalışan bir emekçi…

“Günde 12 Saat Çalışıyorum, Herhangi Bir Güvencemizin Olduğunu Düşünmüyorum”

 

– Özel güvenlik ilk işiniz mi yoksa daha önce başka yerlerde çalıştınız mı?

Daha önce bir eğitim kurumunda depo sorumlusu olarak calıştım.

– Aldığınız maaş geçinmenize yetiyor mu ?

Şu anda aldığımız maaş 1600 tl ve bana sorarsanız aldığımız maaş yeterli değildir.

-Mesai saatleriniz nasıldır?

Günde 12 saat calışıyorum. Örneğin bugün sabah 8’de geldim gece 8’de işim bitiyor. Ertesi gün ise tekrar sabah 8‘den akşam 8’e kadar çalışıyorum.

-Mesaiye kaldığınızda ödenir miydi mesai saatleriniz ?

Mesai saatleri zorunlu olmadığı sürece mesaiye kalıp kalmamak bizim elimizde olan bir şeydir. Mesaiye kaldığımızda ücretimizi alıyoruz.

-Tatilleriniz nasıldır?

Kamuda olduğu gibi resmi tatillerde, bayramlarda tatilimiz yoktur. Yılda sadece 15 günlük izin hakkımız vardır. Hastalık izni gibi bir durum da yoktur. Diyelim ki hastasınız ve iki üç gün işe gidemediniz, iş yerinde sağlık sorunları ile ilgili rapor geçerli değildir. İşe gitmediğimiz günleri işveren o gün gelmedi olarak kabul ediyor ve biz o işlemediğimiz günün ücretini sigortalardan almak zorunda kalıyoruz

-Yatırımlarınız yapılıyor mu?

Son kontrol ettiğimizde sosyal sigortalar ve ihtiyat sandığı yatırılmış gözüküyordu.

-İş güvenliği ile ilgili sorunlar oluyor mu ? Oluyorsa, önlem alınıyor mu ?

Şimdiye kadar başımıza kötü anlamda bir durum olmadı. Herhangi bir sağlık sorununda şirket ilgilenir hastane açısından. Örneğin kaza geçirmiştim şirket ödemezdi beni fakat maaşımı sosyal sigortalardan alabiliyordum. Sağlığıma kavuştuktan sonra işe dönme fırsatım oldu. Benim yerime başkası alınabilirdi.

-Haklarınızla ilgili güvenceniz nedir peki ? İşyerindeki patron-çalışan ilişkisi nasıldır ?

Özel sektörde olduğumuz için herhangi bir güvencemiz olduğunu düşünmüyorum. Örneğin maaşların en az 2000 tl olmasını savunuyoruz emeğimizin karşılığını almamız için fakat bunu kazanmak için grev, sendika vb. gibi hakkımızı savunacak hiçbir yer yok. İş yerindeki patron-çalışan ilişkisi oldukça iyi olduğunu düşünüyorum bana karşı bu zamana kadar herhangi bir kötü davranış göremedim.

-Özel sektörde çalışmak ne demektir senin için?

Bence özel sektörde çalışmak hayatta kimsenin hakkımızı savunamayacağı öksüz bir evlatmış gibi hissetmektir. Bunun nedeni özel sektörde hiçbir garantimiz yok ve çalışmamız ya da işten atılmamız işverenin iki dudağı arasındadır.

-Sosyal hayatınız nasıldır?

Bu çalışma saatlerinde sosyal hayatımızın olması cok mümkün olmuyor. Hem maddi açıdan hem de calışma saatlerinin çok olmasından dolayı. Çalışma saatleri daha az olsaydı sosyal hayatımıza yeteri kadar vakit ayırabilirdik.

-Özel sektörde sendika olması sizce gerekli mi? İşyerindeki diğer sıkntılarınız nelerdir?

Güvenlik yasası geçmediği için hiçbir sendikaya bağlı değiliz. Tabii ki bizim için de sendika, olmazsa olmazımızdır. Çünkü sendika olduğunda her türlü sıkıntıda tüm haklarımızı savunacak bir örgütün arkamızda olması güzel bir şeydir. Örneğin maaş artışı için grev hakkı gibi bir hakkımız olabilirdi. İş yerindeki en büyük sıkıntılardan biri ise kamudaki gibi kıdem farkının olmaması. Yani, 10 yıllık bir güvenlik görevlisi ile işe yeni başlayan bir güvenlik görevlisinin bir ay sonunda aynı maaşı alacak olması benim açımdan çok kötü ve işyerindeki motivasyonumu negatif yönde etkileyen bir şeydir.

Önceki Röportajlar:

http://www.ankaradegillefkosa.org/omorfolu-emekciler-calisma-hayatlarini-anlatiyor-param-olmadiginda-benzin-koyabilmek-icin-benzinciye-kimlik-kartimi-rehin-birakiyorum/

http://www.ankaradegillefkosa.org/omorfolu-emekciler-calisma-hayatlarini-anlatiyor-tek-kelime-ile-iskence/