Herkesin bildiği gibi Omorfo bir üniversite şehri olma yolunda gitmektedir.
Üniversitelerin yapılması ile birlikte ciddi yatırımlar ve büyüme başlamıştır. Bu büyüme kontrolsüzce yapılmakta ve sonradan ortaya çıkabilecek sorunlar tamamen göz ardı edilmektedir.
Peki bu sorunlar nelerdir?
Hızlı büyüme ile gelebilecek olan sorunları biz vatandaşlar görebiliyorken, neden yetkililer bunları göremiyor veya görmek istemiyor?
Yapılan üniversiteler, yurtlar ve alışveriş merkezleri ne Omorfo’un trafiğine uygundur ne de altyapısına. Hiçbir ek alt yapı sistemi yapılmadan ve yollar genişletilmeden hızla büyümeye başlayan Omorfo ileride büyük sorunlarla karşılaşacaktır. Bunun önlemini almaları ve denetimleri biraz daha sıkılaştırmaları için yetkililerin bu sorunları içinden çıkılmaz hale gelmeden bir an önce çözmeleri gerekmektedir.
Mevcut koşullarda bile altyapı sıkıntıları yaşanıyorken, gerek park yerleri gerek trafik gibi sorunlarımızın yanı sıra 10 dakika yağan bir yağmur bile kanalizasyonları tıkamaya yetiyorken bu büyüme kontrolsüzce sürmeye devam ederse Girne ve Gönyeli’deki gibi güzel (!) kokular duymaya başlarız.
Peki bu yatırımlar yapılırken ve büyüme tüm hızıyla sürerken tek sorun altyapımız mı?
Hayır.
İnşaat yapılabilmesi için öncelikle elinizde bir arazinin olması şart. Peki bu araziler nasıl mümkün hâle gelir? Cevabı çok basit; üreticiye yeterince maddi yardım yapılmaması ve üretilen narenciyelerin, üreticilerin hiçbir giderini karşılamayacak denli çok düşük fiyata fabrikalara satılması yüzünden üreticilerimiz maalesef narenciye bahçelerini kurutmak zorunda kalıyor. Bu da sermaye için kaçırılmaz bir fırsat haline geliyor ve bu bahçeleri alarak yurt,üniversite ve alışveriş merkezi haline getiriyorlar. Yani bir diğer değişle aslında kontrolsüz büyüyerek doğayı da katlediyor, ve başka canlara saygı duymuyoruz.
Çarpık yapılaşmanın adamızdaki en net örneklerinden biri, adanın tartışmasız en güzide turizm merkezi olan Girne’dir. Ani ve hızlı büyüme ile gerek görsel gerekse de altyapısal anlamda çok büyük sorunlar çekmektedir. İçinde neredeyse tek bir yeşil alan kalmayan ve bir beton yığını haline gelen Girne’de hiçbir zaman yol ve altyapı çalışmaları bitmiyor. Omorfo’da da doğaya saygı duymadan yapılan ve sermayenin cebine biraz daha fazla para girmesi için acilen verilen inşaat onayları ve kat izinleri kontrol altına alınmazsa, narenciyesiyle anılan Omorfo çok yakında maalesef ki bir beton yığını haline gelip “üniversite şehri” adını alacaktır.
Biz burayı seviyoruz
Doğasıyla, yeşiliyle, narenciyesiyle ve çiftçisiyle…
Adanın son üretici kalesini kontrolsüz büyüme yoluyla ve paralarına para katmak için ele geçirmek isteyen sermayedarlara feda etmeyelim.
Omorfo’da portokal çiçeklerinin kokuları yerine kanalizasyon kokularını duymak istemiyoruz.
Turan Dereboylu
Bağımsızlık Yolu Omorfo Bölgesi Mali Sorumlusu