Kendini solcu, devrimci, sosyalist tanımlayan genç arkadaşlarla konuşurken birçoğunun kktc denen yapıyı içselleştirdiği hissedilmektedir.
Anne/babamızın kuşağını hatta nene/dedemizin kuşağını ele aldığımızda Kıbrıslı Türk olmaları dolayısı ile birden fazla siyasi yapılanma altında toplumunun varlığını devam ettirdiğini görmüş kişiler olarak devrimci veya solcu olmalarına bakılmaksızın kktcyi böyle görmedikleri gözümüzden kaçmaz.
Nene/dedemlerimizin kuşağı (ki 1920’lerde dünyaya geldiler), İngiliz Sömürge Yönetimi’ni yaşadılar. Bu dönem İngiltere ya da Birleşik Krallık’ın Kıbrıs’ı doğrudan sömürge olarak ya da orjinal ismiyle “Colony of Cyprus” olarak idare ettiği dönemdir. Milliyetçiliğin yükseldiği ve Kıbrıslı Türklerin Kavanin Meclisi’nde sandalye sahibi olduğu hatta 1958 itibarıyle ayrı belediyelere sahip oldukları dönem anne/babalarımızın Kıbrıs adası ile tanıştıkları döneme denk gelmektedir. Bildiğiniz gibi EOKA ve TMT dönemi ile Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşu daha sonraki meselelerdir. “Toplumlararası çatışmalar” göçler ve kantonlar daha da sonra ortaya çıkmış olgulardır. Bu kuşaklar Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşunu daha sonra Geçici Kıbrıs Türk Yönetimi’ni, Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi’ni görmüşler, 1974’de adamızın açık işgalinin ardından Kıbrıs Türk Federe Devleti’ni yaşamışlardır.
Bu süreçlerde ülkemizde sayabileceğimiz askeri bölgeler çok fazla artmıştır. 1960 antlaşmalarının sonucu olarak adamızda bulunan İngiliz Askeri Üsleri’ne ek olarak Türk ve Yunan Alayları yerleştirilmiş, 1974 ile de NATO’nun emri ve korumasında TC ordusunun Kolordusu Kıbrıs’ın kuzeyinde çeşitli yerlere ve köylere tümen tümen, tugay tugay, alay alay hatta bölük bölük konuşlandırılmıştır.
Bununla birlikte ABD’nin ekiplerince kurulan dinleme ve radar istasyonlarının Kafkasya’ya kadar hizmet verdiği ve korunmasının ise TC tarafından yapıldığı bilinmektedir.
Bu hizmetlerinin ödülü olarak da yerli işbirlikçiler için özellikle Rauf R. Denktaş kişiliğinde 1980’lerde görece özerk bir konum oluşmuş bu konumuyla Denktaş tarafından 1983 yılında kktc denen yapının oluşturmasına belli ki egemenler tarafından politik bir fark yaratmayacağı düşünülerek göz yumulmuştur. O tarihte doğanlar bugün 30 yaşındadır ve hayatlarında başka bir siyasi örnek bulunmamaktadır. Ne Kavanin Meclisi’ni, ne Temsilciler Meclisi’ni, ne Cemaat Meclisi’ni bilmektedirler. Birleşik Krallığı; “God save the Queen” marşını, TMT’nin kurulurken esas amacının komünizm tehlikesini önlemek olduğunu ve ilk eylemlerinin Kıbrıslı Türk solcuları öldürmek olduğunu, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni; bayrağının İsmet Vehit Güney isimli bir Kıbrıslı Türk öğretmen ve ressam tarafından çizildiğini, 1963’teki olayların bilerek ve isteyerek TMT tarafından abartıldığını, buna karşı çıkan Kıbrıs Türk Halk Partisi ve Cumhuriyet gazetesi yöneticilerinin öldürüldüğünü, 1968’deki Köfünye-Aytotoro olaylarından 1974 20 Temmuz’una kadar Kıbrıslı Türklere herhangi bir saldırı olmadığını, 1986 yılına kadar kuzeyde ürettiğimiz her türlü üretimi yurt dışına sattığımızı aslında ambargo denen şeyi TC’nin baskısı ve etkisi özellikle kktcnin ilanı ile kendi kendimize koyduğumuzu genç nesillerin büyük bir kısmı bilmemektedir.
1983’ten sonra doğanların tüm yetkisizliği, etkisizliği ve rezillikleri ile birlikte gördüğü tek meclis “kktc cumhuriyet meclisi” adındaki elçilik güdümündeki yapıdır. Bunun seçimleri ile işbirlikçi hükümetler ve TC uzantısı devlet yapısının devamı sağlanmaktadır. Bayrağı, TC bayrağından çakma, marşı TC Devleti’nin milli marşıdır. 1985’de yürürlüğe giren anayasasının Geçici 10. Maddesi ile tüm yetkiler TC ordusunun ülkedeki en yüksek rütbeli komutanında bulunmaktadır. Polis de itfaiye de hükümetin herhangi bir birimine değil TC ordusuna bağlıdır. kktc Merkez Bankası’nın başında Türkiye’den atanan bir memur bulunmaktadır. İşbirlikçi hükümetlerin oluşturduğu her bakanlık için TC Yardım Heyeti’nde çalışan müşavirler bakanlardan daha çok yetkilidirler. TC Elçiliği, meclis binası olarak düşünülen vakıf arazisine inşa edildiği için meclis binası Diyanellos Sigara Fabrikası’nda görev ifa etmektedir.
Kktc denilen yapı özetle böyle bir yapıdır. Hiçbir şekilde Kıbrıslı Türkleri temsil etmemektedir. Kavanin Meclisi gibi, Temsilciler Meclisi gibi, cumhuriyet meclisi denen yapının da ne niteliksel ne niceliksel hiçbir farkı yoktur.
Besim Baysal
Baraka Kültür Merkezi Aktivisti
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.