Nazlı’dan Bakan Sucuoğlu’na Bazı Cevapl

Bu, devlet erkanının külliye açılışında kurdele kesip dua etmesiyle de ilgili. Yani bu yalnızca sizinle ilgili değil, dönemin Başbakanı Özkan Yorgancıoğluyla, uzun süre Meclis Başkanlığı yapmış Sibel Siberle, “ biz camiye giden, Kur’an okuyan, oruç tutan toplum oluşturmak istiyoruz” diyen Milletvekili Hasan Taçoyla da ilgili.

Bağımsızlık Yolu Parti Meclisi Üyesi ve Lefkoşa Örgütlenme Sorumlusu Cansu N. Nazlı, bir tarikat şeyhinin elini öperken görüntülenen ve bundan dolayı neden bu kadar tepki aldığını sorgulayan Bakan Faiz Sucuoğlu’na cevap verdi.

Yoksul mahallelerde çocukların anne babaları çalışırken başıboş sokaklarda dolaşmaması için soyut düşünme yetisini kazanamadığı yaşlarda kuran kurslarına gönderilmeleriyle ilgili sorun. Sorun okullarda verilen zorunlu din dersleriyle ilgili.

Açıklama şöyle:

NEDEN BU KADAR TEPKİ ALDIĞINI MERAK EDEN FAİZ SUCUOĞLU’NA BAZI CEVAPLAR

Faiz Sucuoğlu görüntüleriyle ilgili açıklamasında özetle; videonun 2 sene önceye ait olduğunu, prensip olarak el öpmediğini, yalnızca sarıldığını, kendisinin yaşam tarzının belli olduğunu söyledi. O da kendisiyle uğraşıldığını düşünüp konuyu kişiselleştirerek kendini mağdur hissediyor. Ancak Sucuoğlu’nun gözden kaçırdığı bazı şeyler var.

-Videonun 2 sene önceye ait olması yalnızca neden maske takılmadığını açıklıyor.

 -Videonun bu kadar tepki uyandırması kendisinin dini inancıyla yahut dünya görüşüne paralel bir yaşam sürmesiyle alakalı değil. Aksine ülkemize dayatılan sunni islamlaştırma politikaları nedeniyle kuran kursları, tarikat odakları kayıtsız bir şekilde örgütlenirken ve gericilik bu ada yarısında yayılırken herkesin kendisi gibi dünya görüşüne göre bir yaşam tarzı süremediğiyle ilgili.

 – Yoksul mahallelerde çocukların anne babaları çalışırken başıboş sokaklarda dolaşmaması için soyut düşünme yetisini kazanamadığı yaşlarda kuran kurslarına gönderilmeleriyle ilgili sorun. Sorun okullarda verilen zorunlu din dersleriyle ilgili.

– Sorun gericiliğin örgütlendiği ölçüde kadına yönelik şiddet ve çocuk istismarı vakalarının artmasıyla ilgili.- Sorun bütün bunlar olurken çocukları koruyucu politika geliştirmeyişinizle ilgili Sn. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı. Sorun bu ülkede yaşayan çocukları ihmal ve istismardan koruyamamanızla ilgili.

– Sorun, siz kadına yönelik şiddeti, çocuk ihmal ve istismarını önleyici ve koruyucu mekanizma oluşturmazken gerici odakların cirit atmasına göz yummanızla ilgili. Yani bu ülkede yaşayan çocuk ve kadınlar başta olmak üzere toplumsal yaşamımızı tehlikeye atmanızla ilgili.

– Sorun, Sosyal Hizmetler Dairesi’nde personel ve altyapı yetersizliğiyle Çağlayan Çocuk Yurdunda çocuklar yerde yatıp personel uzun saatler çalıştırılırken Din İşleri Dairesinin personel sayısının Sosyal Hizmet Çalışanı sayısından kat kat fazla olması.

– Ve pek tabi, Sosyal Hizmetler Dairesine dar bütçeyi onaylarken yüzlerce din işleri görevlisi istihdam edilmesine evet diyen vekiller de sorunlu.- Sorun, adım başı cami dikilirken devletin bir tane bile sığınma evi, şiddet önleme merkezi, çocuk izlem merkezi kurmayışı.

 – Aldığınız tepkide, bir süre önce Başbakanın el etek öpmesinin de ilgisi var. Ama bu yalnızca sizinle ve Başbakanla ilgili bir sorun değil.

– Bu kapıyı ‘Ha kuran kursu, ha tenis kursu’ diye aralayan dönemin başbakanı Ferdi Sabit Soyer ile de biraz ilgili.

 – Bu, devlet erkanının külliye açılışında kurdele kesip dua etmesiyle de ilgili. Yani bu yalnızca sizinle ilgili değil, dönemin Başbakanı Özkan Yorgancıoğluyla, uzun süre Meclis Başkanlığı yapmış Sibel Siberle, “ biz camiye giden, Kur’an okuyan, oruç tutan toplum oluşturmak istiyoruz” diyen Milletvekili Hasan Taçoyla da ilgili.

– Kuşkusuz yukarıda adı sayılan bakanlık ve milletvekillik yapmış birçok isim de yaşadığı muhitte sizin gibi hayat tarzları sürüyordur. Ama dedim ya sorun sizin istediğiniz gibi yaşıyor olmanız değil; sorun, bizim istediğimiz gibi yaşamamızın üzerinde giderek artan baskı. Sorun gericiliğin kadının emeği, bedeni, yaşamı üzerine kendinin söz sahibi olmasına engel olması. Sorun çocuklar ihmal ve istismar edilirken, kadınlar giderek daha çok baskıya ve şiddete maruz kalırken sizin yasal yükümlülüklerini yerine getirmemeniz.