Merhaba!
Nasılsın?
Kötüsün? Hasta mısın?
Sağlık sisteminin özelleştirilmesinden dolayı, tedavi masraflarını karşılayamıyorsun? Devlet Hastanesine yatırım yapmıyorlar, kaliteli ve ücretsiz sağlık hizmeti yok mu? Bir onkoloğun bile olmadığı ülkende, her gün kanserojenle mi besleniyorsun? Özel sektörde sendikasız, güvencesiz mi çalışıyorsun? İşin iki dudak arasında, ayın sonunu nasıl getiririm diye mi düşünüyorsun?
Yok, emeklisin, çocukların ve torunların, bu kadar sıkı çekmesine, dağılmasına, göç etmesine mi içerliyorsun?
Sanırım memursun sen, sendikandan memnun değilsin? İşini düzgün yaparsan enayi, yapmazsan kendini işe yaramaz mı hissediyorsun?
Hayır, öğretmensin dershanede ve evde özel ders veriyorsun fıcırığın çıkıyor. Ne yapacaksın! Göç yasası mağdurusun ancak geçiniyorsun! Sonra da devlet okulundaki dersinde verimsizsin diye vicdan mı yapıyorsun? Tabii ki, özelde olan öğretmenleri de görüp haline mi şükrediyorsun?
Öğrencisin, öğrencisin anladım, gene burslar yatmaz? Ailen maddi sıkıntı çeker, gezmek eğlenmek de istemez misin? Sürekli bir yarış içinde geçmiş çocukluğun, yaşadığını ne zaman hissedeceksin?
Tarımla mı uğraşıyorsun? Üretici misin? Kendi yağınla kendi ciğerini mi kavuruyorsun? Tekellerin ve devletin el birliği ile batırdığı esnaf mısın yoksa?
Göçmensin? Kadınsın? Geysin? Teninin rengi veya inancın mı farklı? Ayrımcılığa, şiddete mi maruz kalıyorsun? İşsiz misin? İşçi misin? Gün işleyip, gün mü yiyorsun? Her gün kelle koltukta mı çalışıyorsun? Belki de yeni evlisin? Borç içinde mi yüzüyorsun? Döviz borcun var, aldı başını gidiyor, değil mi?
Annesin? Yoksa baba mısın? Çocuklarının eğitim masrafları belini mi büktü? Kirayı denkleştiremiyor, taksitlerini ödeyemiyor musun? Nefes alamıyor musun? Hava mı kirli? Peki ya denizler? Küresel ısınma ne âlemde? Çevre felaketlerinden, hayvan ve bitki çeşitliliği zarar mı görmekte? Dağların mı deliniyor? İşbirlikçi, kendi çıkarlarına çalışan çok hükümetler mi gördün? Egosantrik, uydurma kanaat önderleri, entelektüel geçinip aydın havaları mı taslıyor sana da? Asimilasyon diyorsun? Kültürümüz talan ediliyor, yalakalık, satılmışlık, yalan mideni mi bulandırıyor? Savaşlardan çok çektik. Artık barış mı olsun diyorsun?
Neyse boşver bunları da tatile gidecek misin? Eğer gidebileceksen! Nereye gideceksin? Suriye? Afganistan? Irak? Tehlikeli mi geldi? Fransa’da bir festivalde veya İngiltere’nin göbeğinde ezilebilir misin? Türkiye’de, Belçika’da veya Rusya’da bir patlamaya ne dersin? Endonezya? Pakistan? Hindistan? Sanırım son yılların en büyük saldırılarını takip etmişsindir değil mi? Tamam tatili de boşver diyorsun?
O zaman şunu sorayım mutlu musun? Depresyonda mısın? Sosyal medyada bilmem kaç takipçin binlerce arkadaşın mı var? Ama gene de yalnız mısın?
Okuyor musun peki? Eduardo Galeano,Terry Egelton, Rosa Luxemburg, Milan Kundera, García Márquez, Haşmet Gürkan, Marx, Engels, Can Yücel, Fikret Demirağ, Ahmed Arif, Zülfü Livaneli, Nazım Hikmet, Orhan Veli, Oruç Aruoba, Nazım Beratli, Panikos Neokleus, Nikolaos Stelya veya Yaşar Ersoy gibi nicelerini hiç okudun mu? En son ne zaman tiyatroya gittin? Resim, fotoğraf veya benzeri kaç sergiye, kaç konsere katıldın?
Zamanın mı yok?
Anladım, belki de bugün Survivor’dan elenen sen olmalısın! Veya O Ses Türkiye’ye katılmamalısın! Ne dersin? Futbolu, sporu çok seviyorsun? Bet oynuyorsun, tüm maçları takip mi etmelisin? Aynı zamanda da bu bet işlerinin sporu bozduğunu düşünüyorsun? Evlilik programını gizlice izliyor, stiline mi karar veremiyorsun? Koskoca bir yaşam uçup gidiyor mu? Bunları neden mi soruyorum? Bu ülkeden bir şey olmaz mı?
Peki, senden olur mu?
Ne mi yapmalısın?
Bugünden tezi yok.
Bence örgütlenmelisin gardaşım, kardeşim. Aşk için, özgürlük için.
Bence örgütlenmelisin abi, amca. Ekmek için, iş için.
Örgütlenmelisin abla, teyze. Eşitlik için, adalet için, kendin için, ülken ve dünya için.
İnsanca onurlu bir yaşam için, örgütlü kötülüğe karşı iyiliği örgütlemelisin.
Ne dersin?
Tahsin Oygar
Baraka Aktivisti