Narsizm (Narkissos)’i tanıyalım: Mitolojiye göre dünyada çok sayıda tanrı var ve bu tanrılar doğa olaylarının, canlı ve cansız varlıkların davranışlarından sorumludurlar.
Bunlar insan şeklindedirler ve insanlarla da bir takım ilişkileri vardır. Hikayeye göre Ekho isminde güzeller güzeli bir peri kızı vardır. Bu peri kızına tüm erkekler aşıktır ancak Ekho bunların hiçbirine yüz vermez. Ekho ormanda dolaştığı bir gün Narkissos adında çok yakışıklı bir avcıya rastlar ve bu avcıya aşık olur. Ancak, Narkissos, Ekho’ya yüz vermez. Bunun üstüne Ekho, üzüntüsünden hasta olur ve günden güne zayıflayarak ölür. Vücudunda kalan kemikleri kayalara, sesi de bu kayalarda bulunan yankıya (eko) dönüşür. Bu durum karşısında Olimpos’ta oturan tanrılar çok kızarlar ve Narkissos’u cezalandırmaya karar verirler.
Günlerden bir gün, Narkissos avlanırken çok susar ve su içmek için bir nehir kıyısına gider. Orda su içerken, sudan yansıyan vücudunu ve yüzünü görür, kendi kendine aşık olur. Tabii kendi yansımasından karşılık bulamaz ve ömrünü kendi güzelliğini seyrederek tüketir. En sonunda o da zayıflayıp hastalanarak Ekho gibi ölür. Öldüğü zaman vücudu, nergis çiçeğine dönüşür. Her ne kadar gerçekliği olmasa da yine mitolojiye göre güzelliğin ve aşkın tanrıçası Afrodit’in Kıbrıs’ta doğduğu anlatılır. Ama gel gör ki adanın yakın tarihi ve bugünü Afroditler’in yerine Narkissosların tutsaklığında bulunmaktadır.
Günümüz Narkissosları sürekli bir doyumsuzluk ile Afrodit’in güzelliklerini sömürmeye ve kirletmeye devam ediyorlar. TC sermayesi ve buradaki yerli işbirlikçileri el ele vererek tam bir soygun ve talan düzeni yaratmış, offshore bankalar eliyle kirli paraların akladığı, turizm adı altında kumarhanelere ve mafyaya teslim edildipi, denizlerimizin, kıyılarımızın, yeşil alanların, dağlarımızın ve tüm doğal güzelliklerimizin sömürüsünün önü açılarak besleme zihniyetine dayalı bir talana dönüştürüldüğü bir sistem yaratmışlardır. Ekolojik sömürünün yanında tarihi ve arkeolojik kalıntılar yok sayılarak ve kültürel mirasımız unutturulmaya çalışılarak Afrodit’in yurdu olan bu topraklar ve çocuklar olan bizleri kendi çıkarları için yok etmeyi göze almışlardır.
Adamızdaki Narkissoslar, kişinin nereli olduğuna bakmaksızın herkesi sömürmüşler ve servetlerine servet katmışlardır. Bugün Kıbrıslı Türk halkına her türlü hakareti yağdıran, talan ve sömürü düzenine mahkum eden Narkissoslar’ın aynaya baktıklarında gördükleri ve aşık oldukları sadece yaratmış oldukları çirkefin suratlarına yansımış halidir. Bizlere Ekho rolü biçmeye çalışan işgalci ve yerli işbirlikçi Narkissoslar bilmelidir ki kendilerine de yarattıkları bu talan düzenine de aşık olmayacağız. Ne Ekho gibi oturup kahrımızdan kendi kendimizin yok edilişini seyredeceğiz, ne de Olympos kılığına bürünmüş yeni Narkissoslar’a sığınıp kurtarılmayı bekleyeceğiz. Mademki bizlere biçilen rol dünyanın tüm yükünü sırtımızda taşımaktır, mademki bizlere verilen kimlik Zeus tarafından lanetlenerek Atlas olmaktır, bizler Prometheus olacağız… Dün ateşimizi geri aldık, Yarın yine alacağız.
Yahya Çukurovalı
Bağımsızlık Yolu Girne Örgütlenme Sorumlusu