“Beleşe Deniz: Plajlar Halkındır” Kampanyasını da etkileyecek olan, Anayasa madde 38(4)’teki mülkiyet konusu ile ilgili yorumun yapılacağı duruşmanın sonucunda, davanın16 Haziran 2016 tarihine ertelenmesinin ardından, duyarlı örgütler ve bireyler mahkemeler önünde basın açıklaması yaptı
Yasa tanımaz otellerin ve işletme sahiplerinin Anayasayı çiğnediklerinin ve devletin de buna iştirak ettiğinin vurgulandığı basın açıklamasının tamamı şöyle:
Defalarca vurguladığımız gibi Anayasa’ya ve Plajların Kullanımı ve denetimi Yasası’na göre, yurttaşların plajlara girişi hiçbir şekilde engellenemez ve giriş ücrete tabi tutulamaz. Hatta plajlara girişte ücret alınması suçtur ve pek çok plajda bu suç işlenmeye devam edilmektedir. Yasa tanımaz oteller ve işletme sahipleri halinden memnunken Devlet; İçişleri Bakanlığı ve Polis teşkilatı ile belediyeler üzerlerine düşeni yapmaktan ısrarla kaçınmaktadır.
Bizler halkın haklarına duyarlı kişiler ve örgütler olarak yıllardır fiili bir mücadeleyle “plajlar halkındır, beleşe denize girmek hakkımızdır” dedik. Defalarca haberli ve habersiz eylemler yaparak plajlara gidip hakkımızı aradık. Ne mutlu ki zamanla bu eylemler örnek teşkil etti ve halkımız da ailesiyle arkadaşlarıyla plajlara gidip yasal ve Anayasal hakkını savunmaya başladı.
Zaten ekonomik koşulların her geçen gün kötüleştiği, özel sektör çalışanlarının sendikasız ve güvencesiz bir şekilde ve insanlık dışı bir asgari ücretle çalıştığı, kamu çalışanlarının haklarının geriletilip Göç Yasası’na mahkum edildikleri, gençlerin işsiz kaldığı, öğrencilerin burslarının yatmadığı üstüne üstlük eğitimin, sağlığın hatta suyun metalaşıp parayla alınır-satılır hale geldiği şu düzende fahiş fiyatlarla denize girmek sadece belli bir zümrenin yapabileceği bir eğlencedir. Oysa ki kültürümüzde ve geleneklerimizde karpuz ve yalançı dolmayla deniz kenarına gidip eğlenip dinlenmek de vardır. Ve kültürümüzü yaşatmak sadece sözde olmaz.
Bugün ise Anayasa Mahkemesi’nde görüşülen davanın takipçisi olarak buradayız. Bu dava, biz; halkın haklarını savunanlar için çok önemli çünkü, sahillerde uzun vadeli kiracı ve işletmeci olarak bulunanların mülkiyet hakkına sahip olup olmadığı kararlaştırılacak. Bizler, kamu yararının her şekilde sermayenin yararından veya küçük bir zümrenin çıkarından daha önemli olduğunu biliyor ve mahkemenin de bu doğrultuda karar üretmesini bekliyoruz. Davayı takip etmeye ve beleşe deniz eylemlerimize devam edeceğimizi duyurur, sadece plajlara giriş değil başka haklarının da gasbedilmesini istemeyen herkesi bize katılmaya, haklarımızı birlikte aramaya çağırırız.
Baraka Kültür Merkezi, Bağımsızlık Yolu, Biyologlar Derneği, Envision Diversity, Esentepe Temiz Çevre ve Tanıtma Derneği, HAS-DER, Kıbrıs Pir Sultan, Kuir Kıbrıs Derneği, TDP Gençlik, Toparlanıyoruz Hareketi, Yeşil Barış Hareketi