Kapitalizmin yaratığı global krizlerin, bölünmüşlüğün, belirsizliğin hala ve ısrarla hüküm sürdüğü dünyamızda 52. kez bugünün heyecanı ve onuru ile salonlarımızda yahut sokaklarımızda yaşamlarını, fikirlerini tiyatroya adamış insanları göreceksiniz. Sahnelerini sokaklara, sokakları sahnelerine taşıyan tiyatro sevdalısı onlarca insan…
Dünyanın dört bir yanındaki tiyatrolar oyunlarını seyircileriyle buluşturmak üzere perde diyecekler. Bugün, dünyanın en eski, en kollektif ve ele avuca sığmaz sanatı, “oyun” kavramı ile bir o kadar daha anlam kazanacak…
Anlam kazanacak, çünkü tiyatronun hamurunun olması için gereken malzeme fazlasıyla tiyatroya sunulmaya devam ediyor. Kültürevleri’nin peşkeş çekildiği, parkların Alışveriş Merkezleri’ne dönüştürüldüğü, külliyelerin açılıp, bürokratik kurdelelerin kesilme kavgasının yapıldığı ve insanların köleleştirildiği bir düzenden daha güzel ne olabilir ki tiyatronun malzemesi…
Belki de bugün Dianysos Şenlikleri’ndeki gibi coşku ve mutlulukla kutlanabilir, durmak bilmez bir ırmağa ya da bir karnavala dönüştürülebilirdi. Ama bizler bu noktada, bu gerici düzene ve hizmetkarlarına şenliklerimizle değil, mücadelemizle, kavgamızla ve en önemlisi de oyunlarımızla cevap veriyoruz.
Hayatımızın her alanında varolan, ilk çağdan itibaren hayatımızın tamamen içinde olan, özünde mücadele, isyan, özgürlük barındıran ve dahası hep var olacak olan tiyatromuzun, içinde yaşadığımız köleleştirici sisteme rağmen yine de perdelerini bir güne daha açacak, bir güne daha, ‘mücadele’ diyebilmek için ve en önemlisi üzerine aldığı sorumluluğunun hakkını vermek için perde diyecek…
Lefkoşa Sanat Tiyatrosu
Yönetim Kurulu
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.