Son dönemde Lefkoşa İktisat Kooperatifi (Li-Koop)’nde yaşanan “yetkili sendika” krizinde Mahkeme Li-Koop ve Kıbrıs Türk Devlet Çalışanları Sendikası (ÇAĞ-SEN) aleyhine ara emir verdi. En fazla üyeye sahip olduğu gerekçesi ile ÇAĞ-SEN’in “yetkili sendika” olduğunu iddia eden Li-Koop ile ÇAĞ-SEN arasında 14 Kasım 2018 tarihinde imzalanan toplu iş sözleşmesinin (TİS) yürütmesi Mahkeme kararı 10 Mayıs 20019’da durduruldu.
Li-Koop Sendikalar Mukayyitliği’nin Yazısını Tanımadı
Li-Koop yönetimi; kooperatifte yetkili sendikanın Kıbrıs Türk Ofis, Banka, Sigorta ve Ticaret Çalışanları Sendikası (BASS) olduğuna dair Sendikalar Mukayyitliğinin 12 Ekim tarihli yazısını tanımamış, Mukayyitliğin 13 Kasım tarihli yazısında yasal durumu tekrar izah ederek Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Referandum Yasası’nın 12(6) maddesi uyarınca “aynı toplu iş sözleşmesi döneminde birden fazla yetkili sendika saptaması yapılamayacağı”nı vurgulamasına rağmen bu tutumunu devam ettirmişti.
Yasal Olmayan TİS’e Yüksek Mahkeme “Dur” Dedi
Mukayyitliğin aksine uyarılarına rağmen 14 Kasım 2018 tarihinde “yetkili sendika” olduğunda ısrar ettiği ÇAĞ-SEN ile “toplu iş sözleşmesi” imzalayan Li-Koop yönetimi, bu kez de 10 Mayıs 2019 tarihli Yüksek Mahkeme kararına tosladı.
BASS tarafından Li-Koop ve ÇAĞ-SEN aleyhine yapılan ara emir başvurusu ile 14 Kasım 2018 tarihinde Li-Koop ile ÇAĞ-SEN arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin açıkça yasaya aykırı olduğu belirtilerek uygulanmaması talep edildi. Mahkeme ise ara emir talebinde bulunulan başvuruyu 9/1976 sayılı Mahkemeler Yasası uyarınca başvuru sahibinin davasında haklı olup olmadığı, ihtilaf konusunun ciddi olup olmaması ve ara emir verilmemesi durumunda başvuru sahibi ile ilgili olarak telafisi imkansız bir zararın doğup doğmayacağı prensipleri çerçevesinde inceledi.
Mahkemenin Vermiş Olduğu Ara Emri’ne İlişkin Bulgular:
Yetki İstenildiğinde En Fazla Üye BASS’ta
Taraflarca da kabul edilen “Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Referandum Yasası”nın 10. maddesi uyarınca bir iş yerinde en fazla üyeye sahip sendikanın o iş yerinde TİS yapmaya yetkili olması durumunu inceleyen Mahkeme; BASS’ın yetki istediği dönemde Li-Koop’ta en fazla üyeye sahip sendika olduğu, ÇAĞ-SEN’in ise TİS’in imzalandığı dönemde 5 üyeye sahip olduğu yönünde bulgu yaptı. TİS imzalamaya yetkili olan sendikanın BASS olduğuna dair bulgusunu ise Mahkeme, yasaya ilaveten, tanık olarak Mahkeme huzurunda dinlenen Sendikalar Mukayyidi Kemal Can tarafından ÇAĞ-SEN’e yazılan 13 Kasım 2018 tarihli yazıya da dayandırdı.
TİS’in Başlama Dönemi ile İlgili Uyuşmazlığın Çözülmesi Toplantısına Li-Koop Yönetimi Katılmadı
Sendikalar Mukayyitliği’nden aldığı yetki ile BASS tarafından başlatılan TİS görüşmelerinde TİS’in başlama tarihi ile ilgili uzlaşıya varılmamış, uzlaşı için bir kurul oluşturması ile ilgili olarak BASS, Sendikalar Mukayyitliği’ne talepte bulunmuş ve Mukayyitlik de bakanlık tarafından Erdoğan Atagül’ü konu ile ilgili görevlendirmişti. Mahkeme’de tanık olarak dinlenilen Eroğan Atagül çağırmış olduğu 13/11/2018 tarihli toplantıya Li-Koop yönetiminin katılmadığını açıklamıştır. Li-Koop yönetimi Erdoğan Atagül’e cevaben verdiği yazıda ise en çok üyeye sahip sendikanın ÇAĞ-SEN olduğunu ve bu sendika ile 14 Kasım 2018 tarihinde TİS imzaladıklarını bildirmiş; ayrıca BASS’ın Sendikalar Mukayyitliği tarafından kendilerine verilmiş bir yetki belgesinin de bulunmadığını iddia etmişti.
BASS Tarafından “İtibar ve Üye Kaybına Uğradık” İddiası
Bass’ın TİS imzalama hususunda yetkilendirildiği ve görüşme gerçekleştirdiği bir iş yerinde, yetki talebi reddedilmiş başka bir sendikanın (ÇAĞ-SEN) işveren ile (Li-Koop) TİS imzalaması sonucunda BASS’ın itibar ve üye kaybına uğrayacağı iddiası Mahkeme tarafından makul ve itibar edilir görülerek böyle bir durumda sendikanın temel faaliyet konusunun da etkileneceği değerlendirilmiştir. Mahkeme, buna ilaveten BASS tarafından yapılan ve Li-Koop ile ÇAĞ-SEN’in yasal olarak yetkilendirme olmadan imzaladıkları TİS’in geçerli ve yasal bir TİS olarak kabul edilmemesi gerektiğine dayanan dava sebebinde haklı olduğuna dair belirtilerin de mevcut olduğuna da kanaat getirmiştir.
Mahkeme bir diğer yandan ise ara emir verilmesi halinde ÇAĞ-SEN’in, BASS’ın uğraması muhtemel zarar-ziyana nazaran daha ağır bir zarar-ziyanı olacağı hususunda Li-Koop yetkilisi Memduh Çeto tarafından herhangi bir şahadet sunulmadığını da belirterek ayrıca ara emir verilmesi halinde Memduh Çeto tarafından ileri sürülen “ÇAĞ-SEN’in greve gidebileceği ve Kooperatifin bu durumda zarara uğrayabileceği” yönündeki iddiası ise çok spekülatif ve dikkate alınmaya değer bulunmamıştır.
Netice İtibari ile;
Bass tarafından yapılan başvuru neticesinde Mahkeme; tüm şahadet, ara emri prensipleri ve yasal mevzuatı birlikte değerlendirerek, Bass’ın TİS yapma hususunda yetkili sendika olduğuna, ÇAĞ-SEN’in Li-Koop ile TİS görüşmesi yapma ve ayrıca ÇAĞ-SEN’in yetki taleplerinin reddedilmiş olduğunun kabul edilmiş olduğuna, yetkisi bulunmamasına, henüz uzlaştırma kurulu toplantısı süreçleri devam etmesine rağmen ve ÇAĞ-SEN’in reddedilen yetki talebinin ardından adı geçen sendikanın Li-Koop ile imzalamış olduğu TİS’in AÇIKÇA YASAYA AYKIRI olduğuna bulgu yaparak Li-Koop ile ÇAĞ-SEN arasında 14 Kasım 2018 tarihinde imzalanan Toplu İş Sözleşmesi’nin uygulanmasının ve/veya yürürlüğünün durdurulmasına emir vermiştir.
“Li-Koop Yönetimi Kooperatifi Hem Maddi Zarara Hem İtibar Yitimine Uğratmıştır”
Mahkeme, her ne kadar da yasadışı addetmiş olduğu Li-Koop ile ÇAĞ-SEN arasında imzalanmış TİS’te, çalışanların leyhine olan maddelerin ise ara emrinin dışında tutularak uygulanması yönünde de karar üretmiştir.
Dava masraflarının da Çağ-Sen ve Li-Koop tarafından müştereken ödenmesine mahkeme tarafından hükmedilmiştir. Böylece Li-Koop yönetimi sadece hukuk dıışı bir girişimde bulunmuş olmakla kalmamış, aynı zamanda kooperatifi de hem maddi zarara hem de itibar yitimine uğratmıştır.