LAÜ’de Baskılardan Bıkan Öğrenciler Üniversiteyi Dava Etti

Lefke Avrupa Üniversitesi’nde eğitim gören bazı öğrenciler, üniversiteyi dava etti.

Öğrenciler dava gerekçesi olarak, üniversite rektörlüğünün özellikle Kürt öğrencilere ırkçı bir yaklaşımla her türlü baskıyı ve hukuksuz yaptırımı uygularken, faşist ve saldırgan grupları koruyup kollamasını gösterdi.

Yurtsever öğrenciler, son yıllarda faşist grupların provokasyon amaçlı fiziki saldırılarını ve bu saldırılar karşısında üniversite rektörlüğünün yalnızca ilerici öğrencilere yönelik yaptırımları sıralayan bir bildiri kaleme aldı.

 

Lefke Yurtsever Öğrenciler Birliği’nin açıklaması şöyle;

 

Lefke Avrupa Üniversitesi’nde sayısı azımsanamayacak kadar Kürt öğrenci okumaktadır. Okulun nüfusunun büyük çoğunluğunu oluşturan Kürt öğrenciler, okul yönetimince ve okul yönetiminin beslediği ırkçı çetelerce baskıya maruz kalmaktadır.

 

Provokatif eylemlerle Kürt öğrenciler taciz edilmekte, öğrencilerin değerleri hiçe sayılmakta ve yurtsever öğrenciler ülkelerinde yaşanan katliamlara, kendi değerlerine uzaklaştırılmaya çalışılmaktadırlar. Yurtsever öğrencilerin yapacağı en ufak bir anmaya dahi tahammülü olmayan okul ırkçı çetelerin her türlü eylem, taciz ve saldırısına göz yummaktadır. Geçen yıl yoğunlaşan baskı silsilesi büyüyerek devam etmekte ve yurtsever öğrencilerin eğitim hayatına kast etmektedir.

 

2015 yılının Aralık ayında öğrencilerin Türkiye tarihinin en kanlı katliamlarından biri olan Roboski Katliamını anmak için düzenleyecekleri tiyatro ve anma gösterisi son anda öğrencilerin emeği ve değerleri hiçe sayılarak okul yönetimi tarafından ‘Hassasiyetlerimiz var.’ denilerek engellenmiş; öğrencilere, özgürlüğe, bilime ait olması gereken kampüs özel harekât ve çevik kuvvet tarafından kuşatılmış, öğrenciler kendi okullarına alınmamıştır. Birçok öğrencinin tehdit edildiği olaylar sonucu okul yönetimi öğrencilerin şiddetli tepkisiyle karşılaşmıştır. Yine yönetime bildirilerek yapılan sokağa çıkma yasakları için yapılan basın açıklaması ve tüm bu olaylar neticesi birçok yurtsever öğrenci soruşturmalara maruz kalmıştır. Eğitim yılının başında açılan soruşturmalar sene sonunda finallerin son günlerine doğru açıklanarak öğrencilerle adeta alay edilmiştir. Yarım dönem uzaklaştırma alan öğrencilerin sınavları sayılmamış, onlarca kişiye de 15’er gün uzaklaştırma cezası verilmiştir. Burslu öğrenciler burslarını kaybederek ayrıca mağdur olmuştur.

 

28 Mayıs 2016 akşamı, eğitim yılının sonunda pek çok öğrencinin katıldığı bahar şenliklerinin son gününde adanın her tarafında sistemli bir şekilde yurtsever öğrencilere saldırmak için toplanan ırkçı çeteler düğmeye basılmışçasına gecenin bir vakti yurtsever kadın öğrencilere saldırmış, evlerini taşlayarak ve kapıları parçalayarak ev basmaya çalışmıştır. Bu saldırıda iki öğrenci ciddi bir şekilde yaralanmış, hastaneye kaldırılmıştır. Bu öğrencileri ırkçı çeteler linç etmiş ve öldüklerini düşünerek okulun içinde bırakıp diğer öğrencilere saldırmaya devam etmişlerdir. Polis yaralanan yurtsever öğrencilerin şikayetçi olmasını baskı yaparak engellemiştir. Bine yakın kişinin oluşturduğu bu ırkçı gruba bazı polisler de dahil olmuştur, öğrenciler can güvenliklerini sağlamak için sabaha kadar öz savunma yapmışlardır. Basına da yansıyan bu olaylarda, ırkçı çeteler tarafından ada tarihinin en büyük saldırılarından biri gerçekleştirilmiştir.

 

Saldırı neticesinde devlet yine saldırıya uğrayan yurtsever öğrencilere yönelmiş, 11 öğrenci gözaltına alınmış, akabinde tutuklanarak kamuoyu baskısıyla teminatla serbest bırakılmıştır. Faşist saldırıda bulunan binlerce ırkçının çoğu kamera kayıtları, görgü tanıkları ile tespit edilmişken yalnızca altısı göz boyamak amacıyla alınmış ve sonrasında serbest bırakılmıştır.

 

Tüm bunlar olurken, hukuksuzca uzaklaştırma alan öğrenciler okula karşı dava açmıştır. Öğrencilerin kazandığı davada yürütmeyi durdurma kararı çıkmış ancak mahkemenin verdiği karar okul yönetimince tanınmamıştır. Her fırsatta yakın çevresine arkasında AKP iktidarının olduğunu söyleyen Lefke Avrupa Üniversitesi rektörü Mehmet Ali Yükselen kendisini yargıdan bile üstün görmektedir ve gözüne kestirdiği yurtsever öğrencilere bireysel kin beslemektedir. Aynı zamanda öğrencilere verilen cezalar disiplin kurulundan çıkmış gibi görünse de rektörün emir ve talimatlarının kılıfına uydurulmasından başka bir şey değildir

 

Tüm bu olaylardan sonra yaz sonrası okullarına dönen yurtsever öğrenciler sanki tüm bu saldırıların sorumlusu onlarmış gibi tekrar 6 ay uzaklaştırma cezasıyla karşılaşmıştır. Saldırıyla ilgili hiçbir ırkçı çete mensubuna herhangi bir ceza gelmemiştir. Yönetimden güç alan çeteler gittikçe pervasızlaşarak adeta üniversitenin sahibiymiş gibi davranmaya başlamıştır. Yüzlerinde ay yıldızlı maskelerle Kürt öğrencilere evlerinin önünde gecenin bir yarısı saldıracak kadar azan çeteler durmak bilmemektedir.

 

Okulun yurtsever öğrencileri tüm bu faşist saldırılardan yılmamış ve 14 Mayısta her yıl yaptıkları gibi bir piknik düzenlemişlerdir. Katılımın yoğun olduğu, şenlik havasında geçen piknik dönüşü öğrenciler okulun önünde ellerinde kendilerini demir ve bıçaklarla bekleyen ırkçı çetelerle tekrar karşılaşmıştır. Pikniğin haberini alan ve yurtsever öğrencilere saldırmak için fırsat kollayan ırkçı çeteler toplanmıştır. Yurtsever öğrenciler otobüslerinden indiklerinde bu ırkçı çeteler koşarak, küfürler ve şoven sloganlarla polislerin gözü önünde okula girmeye çalışmış ancak okul güvenliğinin okul içinde çatışma çıkmasını önlemek amacıyla çetelerin okula girişine izin vermemesiyle bu saldırı son anda önlenmiştir. Yine bu alenen öğrencilerin canına kast etmek amacıyla yapılan girişim sonrası hiçbir çete mensubu soruşturmaya tabi tutulmamıştır. Bu saldırı girişimi sırasında okul içindeki Kürt öğrenciler polis tarafından ‘Bir olay çıkarsa ilk sizi alırız.’ denilerek tehdit edilmiştir.

Yurtsever öğrenciler okulun ve emniyetin faşizan tavrını bildikleri için kendi can güvenliklerini sağlamak amacıyla sağduyulu davranarak evlerine dağılmışlardır.

 

Tüm bu saldırı atmosferi elbette sadece okul ve çevresinde gerçekleşmemektedir, bölgedeki bazı yurtlar ırkçı çetelerin yuvası haline gelmiştir. Bu yurtlarda yaşayan yurtsever öğrenciler polisin gözü önünde linç edilmeye çalışılmış ve yine bu olaylar neticesinde yurtsever öğrenciler gözaltına alınmıştır. Yurt binasına bayrak asan ırkçı çeteler sosyal medya üzerinden buranın güvenliğinden sorumlularmışçasına ‘terör’ destekçilerine gereken cevabı verdiklerine dair akıl almaz paylaşımlar yapmışlardır. Yurtsever öğrencilerin bu linç girişimiyle ilgili şikayetleri de tahmin edileceği üzere emniyet tarafından ciddiye dahi alınmamıştır. Bu yurt saldırısında bir yurtsever öğrenci saldırıya uğradığı yetmezmiş gibi saldıran ırkçı çetelerin asılsız iddialarıyla hem uzun süre gözaltında tutulmuş hem de devam eden mahkemesine rağmen mezun olmak için gireceği sınava bir gün kala okul yönetimi tarafından kendisinden intikam alınırcasına okuldan kesin ihraç edilerek eğitim hayatına son verilmiştir.

 

Bu hukuksuz kararda kendisine saldıran ve saldırı esnasında aracını paramparça eden ırkçıların ifadeleri baz alınmıştır. Kürt öğrencilere kast eden bu çete mensupları hiçbir soruşturma geçirmedikleri, kampüslerde rahatça gezebildikleri gibi okul yönetimiyle bir olup öğrencileri okuldan dahi attırabilmektedir.

 

Giderek büyüyen bu baskı atmosferinde yurtsever öğrenciler yılmamakta ve kampüsleri kimliklere, renklere tahammülü olmayan faşizan zihniyete ve onun besleyerek büyüttüğü çetelere bırakmamaktadır. Lefke Avrupa Üniversitesinde bugün tüm bu çete mensuplarından çok daha fazla Kürt öğrenci eğitim görmektedir. Kampüsün neredeyse çoğunluğunu oluşturan bu öğrencilerin değerleri çiğnenmekte ve üniversite kendi öğrencilerine düşmanlık beslemektedir.

 

Lefke Yurtsever Öğrenciler Birliği