KTÖS, GÖÇ YASASI DİRENİŞİNİ SÜRDÜRÜYOR: “DÜRÜST İNSAN ARIYORUZ”

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kamu Çalışanlarının Maaş, Ödenek ve Ücretlerini Düzenleyen Yasa’ya karşı Cumhuriyet Meclisi önünde eylem yaptı.

Eylemde, yasaya karşı muhalefetteyken kendileriyle birlikte mücadele ettikleri ve bugün hükümette oldukları ifade edilen Cumhuriyetçi Türk Partisi-Birleşik Güçler (CTP-BG) ile Demokrat Parti Ulusal Güçler’den (DP-UG) bazı bakan ve milletvekilleri protesto edildi.

“Dürüst Siyasetçi Arıyoruz” ve “Eşit İşe, Eşit Ücret” yazılı, ayrıca bazı siyasilerin sözlerinin ve isimlerinin yazılı olduğu pankartları taşıyan eylemciler, ellerindeki fenerleri meclise doğru tutup açarak; “Dürüst Siyasetçi Arıyoruz” diye slogan attılar.

Varoğlu

KTÖS Başkanı Güven Varoğlu eylemde yaptığı konuşmada, Kamu Çalışanlarının Maaş, Ödenek ve Ücretlerini Düzenleyen Yasa’ya karşı olan ve iş yapacaklarını söyleyen insanların hükümete gelince verdikleri sözleri unuttuğunu ileri sürdü.

Yasaya karşı olduğunu söyleyenler ve kendileriyle omuz omuza yasaya karşı eylem yapanların şu an hükümette olduklarını söyleyen Varoğlu, yasanın değiştirilmesi için bugüne kadar herhangi bir adım atılmadığını kaydetti.

M.Ö. 400 yıllarda yaşamış olan filozof Diyojen’in gündüz vakti elinde dolaşarak “dürüst insan” aradığından bahsedildiğini ifade eden Varoğlu, kendilerinin de fenerler ellerinde “dürüst insan” aradıklarını söyledi.

Hükümet mensuplarının konu hakkındaki hiçbir açıklamalarını hayata geçirmediklerini savunan Varoğlu, “bizim derdimiz geçim derdi, onlar seçimlere hazırlanıyorlar. Hangi yüzle bizden destek isteyecekler” dedi.

Genlerin haklarını kimseye yedirmeyeceklerini söyleyen Varoğlu, mücadeleye devam edeceklerini sözlerine ekledi.

Varoğlu’nun konuşmasının ardından basın bildirisi okundu.

Basın bildirisinde hükümet yetilileri eleştirilerek, “dürüst siyasetçi” arandığı ifade edildi.

Siyasetçilerin söyledikleri sözlerin de hatırlatıldığı basın bildirisinde, Kamu Çalışanlarının Maaş, Ödenek ve Ücretlerini Düzenleyen Yasa hakkında yeterince söz söylendiğini, artık yasanın değiştirilmesi için uygulama yapma zamanı geldiği savunuldu.