KTÖS yayınladığı basın açıklamasıyla, ” Kıbrıslıların hakkı olan doğal kaynaklara göz diken emperyalist güçlerin yanına onların bölgedeki taşeronu Türkiye’nin yayılmacı emelleri de aktif olarak eklenmiştir. Türkiye hükümeti çözüm konusunda samimi olmadığını, Kıbrıslı Türkleri kullanarak bölgedeki enerji kaynaklarından pay istediğini bir kez daha ortaya çıkarmıştır” dedi.
İşte açıklamanın tam metni:
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bozulan anayasal nizamını tekrardan tesis etmek ve toprak bütünlüğünü korumak gerekçesi ile garantörlük sorumluluğu çerçevesinde askeri müdahalede bulunan Türkiye’nin Kıbrıs konusunda izlediği siyaset tam bir kolonicilik hareketine dönüşmüştür.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bozulan anayasal nizamını tekrardan tesis etmek ve toprak bütünlüğünü korumak gerekçesi ile garantörlük sorumluluğu çerçevesinde askeri müdahalede bulunan Türkiye’nin Kıbrıs konusunda izlediği siyaset tam bir kolonicilik hareketine dönüşmüştür.
Kıbrıslı Türkleri ve onların uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan haklarını kullanan Türkiye hükümetleri, şimdi de Kıbrıs’ın doğal kaynaklarına göz dikmiştir. Enerji ihtiyacının %72’sini dıştan sağlayıp, yıllık olarak 54 milyar dolar harcayan Türkiye’nin enerji ihtiyacı giderek artmaktadır. Türkiye’nin toplam ithalatının %22’si enerji harcamalarına gitmektedir. Rus ve Japon şirketlerine 30 yıllık alım garantisiyle yaptırılmak istenen Akkuyu ve Sinop nükleer santrallerinin faaliyete geçmesi 2021 yılını bulacağından, enerji ihtiyacı açığının 2015 yılı itibarı ile ortaya çıkması kaçınılmazdır.
Bu gerçeklik ışığında Doğu Akdeniz’deki doğal gaz ve petrollerine göz diken Türkiye hükümeti, Kıbrıslı Türkler üzerinden Kıbrıs’ın doğal gaz ve petrol yataklarına el koymaya çalışmaktadır. Geçtiğimiz günlerde kuzey Kıbrıs’ta Türkiye’nin kurdurduğu siyasi yapı ile imzaladıkları münhasır ekonomik alan antlaşması Türkiye tarafından Birleşmiş Milletlere sunulmuştur. Hiçbir uluslararası geçerliliği olmayan ve tamamen dönemin Türkiye’nin kuklası yöneticilerine imzalatılan antlaşma ile ilgili Türkiye’nin ortaya koyduğu tutum uluslararası antlaşmaların açıkca ihlalinin yanında, çözüm görüşmelerinin devam ettiği bir dönemde samimiyetsizliği de açıkca ortaya koymaktadır.
Kıbrıslıların hakkı olan doğal kaynaklara göz diken emperyalist güçlerin yanına onların bölgedeki taşeronu Türkiye’nin yayılmacı emelleri de aktif olarak eklenmiştir. Türkiye hükümeti çözüm konusunda samimi olmadığını, Kıbrıslı Türkleri kullanarak bölgedeki enerji kaynaklarından pay istediğini bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Bilinmelidir ki bizi kurtardıklarını söyleyenlerin ve bize besleme diyenlerin gerçek niyeti bizim toprağımız ve bizim doğal kaynaklarımızdır.
Saygılarımla,
Şener Elcil
KTÖS Genel Sekreteri
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.