Çin’in Vuhan kentinde geçen yıl aralık ayında tespit edilen ve mutasyona uğrayarak İngiltere, Güney Afrika, Brezilya’da ortaya çıkan koronavirüs varyantları, Türkiye’de de 17 ilde görülmüştü.
İstanbul Tıp Fakültesi’ne bir hafta önce başvuran bir hastaya ise Brezilya varyantlı koronavirüs teşhisi kondu.
Hastanın izole bir şekilde gözetim altında tutulduğu söyleyen İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, hastanın diğer koronavirüs vakalarından pek bir farkı olmadığını ve durumumun da gayet iyi olduğunu ifade etti. Öte yandan herhangi bir gevşeme durumunda kasım-aralık ayındaki pik noktasına çıkılabileceğini belirten Tükek, toplumun yüzde 60’nın aşılandıktan sonra hastalığın yavaşlayacağını söyledi.
Brezilya varyantı taşıyan hastanın tedavilerinin tamamlamak üzere olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tükek, şunları söyledi:
“İngiltere varyantı ağırlıkta olmak üzere Türkiye’de mutasyonlar görülmeye başlandı. Bir tane de Brezilya mutasyonu olan hastamız var. Bizim hastamızda bir hafta önce İstanbul Tıp Fakültesine koronavirüs bulgularıyla başvurdu. Ancak daha sonra yapılan incelemeler sonrası ve hastanın özellikli durumları nedeniyle Brezilya mutantı taşıyabileceğini düşündüğümüz bir hasta oldu. Doğrulama testleriyle birlikte incelendi ve Brezilya mutasyonu içerdiğini tespit ettik. Hastayı izole olarak ayrı bir oda da tutmak üzere şuan gözlem altında tutuyoruz. Hastamız normal görmüş olduğumuz koronavirüs hastalarından farklı bir özellik göstermiyor. Hemen hemen bize benzer bulgularla başvuru yaptı. Şuan hastamızın klinik durumu gayet iyi oksijenizasyon ihtiyacı yok. Tedavileri tamamlanmak üzere” dedi.
Herhangi bir gevşeme durumunda kasım-aralık ayındaki vaka sayılarına çıkılabileceğini söyleyen Tükek, şöyle konuştu:
“Bir süre vakalarda yoğunluk yaşadık daha sonra azalma dönemine geçtik. Şuan da azalma dönemindeyiz herhangi bir artışımız yok. Vaka sayılarında takip ettiğimiz kadarıyla 6 bin, 8 bin arasında gidip geliyor. Dolayısıyla şuan için hem yatan hastalarda, hem de yoğun bakımda ciddi anlamda bir doluluk yok. 6 bin, 8 binli rakamlarda çok yüksek rakamlar. Çünkü bu rakamlar kısmi bir kısıtlama ile elde edilmemiş rakamlar ve dikkat edersek bunun daha aşağısına inmiyor. Demek ki daha fazla bir tedbire ihtiyaç duyulduğu kesin. Ancak bundan sonra alınacak her tedbir farklı kesimlerde, farklı sonuçlara yol açabilir. Aslında bu kadarlık bir vaka sayısı ve hastanelerde yatan hasta sayısı ile belki bu süreci aşılama tamamlanana kadar bu şekilde götürmek daha uygun. Ama kısıtlamalarda herhangi bir gevşeme olursa veya bizim tarafımızda bir gevşeme olursa yani halkımız tedbirlere uymayacak olursa kasım-aralık ayında yaşadığımız o pik noktasını tekrar yaşayabiliriz. Aşılama şuan 3 milyona yaklaşacak. Sağlık çalışanları 2’nci doz açılarını olacaklar. Ama dediğim gibi toplumun yüzde 60-70’i aşılanana kadar, bu aşılar çok büyük bir hastalığı bitirme anlamında bir şey beklemiyoruz. Ama en azından bir bariyer oluşturacağını ve belli aşılananların hastalanmayacağını görüşünü düşünüyoruz. Toplumun yüzde 60’ı aşılandıktan sonra hastalığın yavaşlayacağını düşünüyoruz ve önümüzde uzun bir zaman.”