Karpaz’ı Talan ve Peşkeş Çabaları Sürüyor: “Kalkınma Adı Altında Gelecek Yok Edilecek”

2007 yılında CTP hükümetinin elektrik direkleri götürerek başlattığı Karpaz’ı talan ve peşkeş süreci, bugün UBP-DP hükümeti aracılığıyla devam ediyor.

Çevre Platformu bugün, Karpaz’da Milli Park olarak özel koruma altında olan bölgelerin imara açılması konusunda Dipkarpaz’da basın toplantısı düzenleyen Turizm ve Çevre Bakanlığı önünde eylem düzenledi.

Bakanlığın toplantısıyla aynı saatlerde yapılan eylemde, “Denizi-Dağı Tükettiniz. Sit Alanlarına Göz Diktiniz”, “Dünya Mirası, Babanın Malı Değildir”, “Her Yeri Mahvettiniz, Karpaz’a Göz Diktiniz” ve “Ne Dağ Kaldı ne Deniz, Hepsini Tükettiniz” sloganlarının yer aldığı dövizler taşındı.

Platform Sözcüsü Doğan Sahir, eylemde yaptığı konuşmada, Karpaz’ın yıllardır milli park ve özel çevre koruma alanı olduğuna dikkat çekerek, Karpaz’ın seçim arifesinde peşkeş çekilmeye çalışıldığını ifade etti.

“KALKINMA ADI ALTINDA GELECEĞİN YOK EDİLMESİ İÇİN ÇALIŞMALAR HIZLANDIRILDI”

Platform adına hazırlanan basın açıklamasını okuyan platform sözcülerinden Hasan Sarpten, hükümetin, göreve geldiği günden bu yana, orman arazilerinin peşkeş çekilmesini, dere yataklarının tahrip edilmesini, kıyıların yapılaşmasına onay verilmesini, dağların yıkılmasını ve atıkların denizlere boşaltılmasını görmezden gelmesini eleştirdi. 

Yasa dışı özel imar emirleriyle bölgedeki betonlaşmanın hızlandırıldığını ifade eden Sarpten, Karpaz’ın bir kez daha seçim malzemesi yapılarak, sözde kalkınma adı altında geleceğin yok edilmesi için çalışmaların hızlandırıldığını kaydetti.

“BÖLGE YASAYLA KORUMA ALTINA ALINDI”

Sarpten, şöyle devam etti:

“Karpaz, önemli doğal bir kaynak olarak yasayla koruma altına alınmıştır ve ‘Özel Çevre Koruma Alanı’ olarak ilan edilmiştir. Bu bölge önemli habitatları ve canlı türlerini barındırmaktadır. Ayrıca bölgede uluslararası önem taşıyan deniz kaplumbağaları bölgeye yumurtlamaktadır. Hem yeşil kaplumbağaların hem de Caretta Caretta’ların çok sayıda yuvaları bölgenin çeşitli sahillerinde bulunmaktadır.

Foklar denizde ev sahipliği yapmalarının yanında başıboş davranışlar da sergilerler ve üremeleri kıyısal bölgede olur. Aynı zamanda bölgedeki diğer önemli üreme kolonisi de Audouin Martılarıdır. 

Bu önemli elementlere ek olarak; bölgede sık rastlanmayan endemik çiçek türleri de vardır. Ayrıca, bu alan ‘Ormancılık Yasasına’ göre ‘Ulusal Park’ ve çeşitli doğal ve arkeolojik yapılarında dolayı Eski Eserler Yasası’na göre de ‘Doğal ve Arkeolojik SİT Alanı’ olarak kabul edilmiştir. Bölge ayrıca imar açısından Karpaz Emirnamesi ile korunmaktadır.”

“UYARILARIMIZ DİKKATE ALINMADI”

Karpaz’da “bir oyun oynandığını” savunan Sarpten, yönetim planı değişikliği için yasal zorunluluk olduğu için halkı bilgilendirme toplantısı yapıldığını ve bu değişiklikle ilgili defalarca yaptıkları uyarıların dikkate alınmadığını ifade etti.

Sarpten açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Dipkarpaz köyü sınırları içerisinde yer alan Dipkarpaz Doğal ve Arkeolojik Sit Alanı Khelones Antik Kent’ten Trasha mevkiine kadar mevcut asfalt yolun deniz tarafı derecelendirilmesi çalışması 2017 yılında Eski Eserler Dairesi tarafından hazırlandı ve Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından onaylandı.

Çok kısa bir süre önce yapılan bu çalışmanın tekrardan değiştirilmesi için defalarca Anıtlar Yüksek Kurulu gündemine getirilmesi düşündürücüdür.

İmar planı olmadığından dolayı Karpaz bölgesindeki imara düzenleme getirilmesi için 2004 yılında Karpaz Emirnamesi ilan edildi. Çeşitli zamanlarda değişikliğe uğrayan Emirname bir plan olmasa da Karpaz bölgesini kontrol altında tutmaktadır.

Yaklaşık bir yıldır emirnamenin ortadan kaldırılması veya genişletilmesi için çalışmalar yapılmaktadır. Geçtiğimiz haftalarda Bakan, Şehir Planlama Dairesi müdürü ve çalışanları bölgeyi ziyaret etmiştir. Geçtiğimiz hafta da emirnamenin değişmesi için bakanlıkta toplantılar yapılmıştır. Emirnamenin de ortadan kaldırılması veya istenildiği şekilde değiştirilmesi bölgeye her anlamda zarar verecektir.

Üç farklı enstrümanın da genel anlamda amacı Karpaz’ı doğal, arkeolojik ve imar açısından planlı bir şekilde gelişmesini sağlamaktır. Üçünün de benzer zamanlarda değişikliğe uğraması için düğmeye basılması kaygı vericidir. Karpaz’ın ihtiyacı olan daha fazla imara açılması değil bilinçli bir şekilde korunmasıdır. Böyle bir çalışma Karpaz’a ve Karpaz halkına maddi-manevi çok daha fazla fayda sağlayacaktır.”

KARAMANOĞLU: “SADECE KARPAZ DEĞİL AVTEPE İÇİN DE GEÇERLİ”

Çevre Koruma Vakfı (ÇEKOVA) Temsilcisi Abdülkerim Karamanoğlu da sadece Karpaz’da değil, Medoş laleleriyle ünlü Avtepe Özel Koruma Bölgesi için de aynı durumun söz konusu olduğunu belirtti.

Karamanoğlu, bölgede el değmemiş ormanların özel kişilere verildiğini kaydederek, Dipkarpaz-Bafra arası özel koruma bölgesi olmasına karşın yağmanın söz konusu olduğunu ifade etti.

Mevcut yolun tadilattan geçirilmesi gerekirken, başka bir sahil yolu yapılmasının planlandığını da söyleyen Karamanoğlu, bu bölgenin eski eserler bakımından da oldukça zengin olduğunu dile getirdi.

Karamanoğlu, Zafer Burnu’nda 8 bungalov ve 1 restorandan oluşan bir tesis için izin verilmesinin planlandığını da sözlerine ekledi.