Kadın Eğitim Kolektifi, okul parasını ödeyebilmek adına kayıt dışı çalıştırılan fakat maaşını alamadığı için isyan eden ve polis tarafından gözaltına alınıp mahkemeye çıkarılan genç kadının yaşadıklarına dair açıklama yaptı ve ülkemizdeki kadın emeği sömürüsüne dikkat çekti.
Yapılan açıklamada, özel sektör emekçisi kadınların tüm özel sektör emekçilerinin yaşadığı hak ihlallerinin yanı sıra, iş yerinde ayrımcılık, mobbing ve tacize uğradığına ve bu yüzden iki kat ezildiklerine vurgu yapıldı. Bunun yanında, ülkemizde çalışan göçmen işçilerin ucuz iş gücü olarak görüldüklerinin ve sermaye ile devletin atmış olduğu adımlar sonucu kayıt dışı çalıştırıldıklarının da altı çizildi. Açıklamada, Mağusa’da yaşanan olayın özel sektördeki kadınların yaşadığı baskı ve sömürülerin göstergesi olduğu dile getiirildi. Temel hakların ücretsiz sağlanması ve kadın emeğini sömürüden kurtarmak adına özel sektörde kadını gören bir sendikal örgütlenme çağırısı yapan KEK, maaşını alamadığı için isyan eden ve polis tarafından gözaltına alınan kadın emekçinin yanında olduğunu dile getirdi.
Açıklamanın tam metni şöyle:
“Mağusa’daki bir iş yerinde okul parasını ödeyebilmek için çalışan ve maaşını alamadığından ‘olay çıkardığı’ gerekçesiyle tutuklanan genç kadının basında yer alan haberi, ülkemizde yaygın olan kadın emeği sömürüsünü gün yüzüne çıkarmıştır.
Uzun saatler düşük ücretle çalıştırılmak, sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarının yapılmaması özel sektör emekçilerinin genel olarak uğradığı hak ihlalleri iken özel sektör emekçisi kadınların iş yerinde ayrımcılığa, mobbinge, tacize uğraması çalışma yaşamında iki kat ezilmelerine neden olmaktadır.
Öte yandan, adamızda pek çok göçmen işçi çalışma yaşamını en tekinsiz hale getiren kayıtsız çalıştırılma ile karşı karşıyadır. Ucuz iş gücü olarak görülüp kayıtsız olarak çalıştırılan göçmen işçiler çalışma haklarından yoksun bırakılırken bu konuda yetkili bakanlığın son icraatı ‘Çalışma Affı’ çıkararak kayıtsız işçi çalıştıran patronlara ceza indirimine gitmek olmuş, deyim yerindeyse kayıtsızlık teşvik edilmişti.
Göçmen, emekçi bir kadın olarak 3 kat ezilen kız kardeşimizin isyanı, özel sektör emekçisi kadınlara uygulanan baskı ve sömürünün en net göstergesidir. Ne patronların menfaatini gözetmeyi kendine görev edinen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlarının, ne de mevcut yasal düzenlemelerin özel sektör emekçilerini koruyabildiği ortadadır.
Kadın Eğitimi Kolektifi olarak, gerek kamusal eğitim, sağlık gibi temel haklarımızı ücretsiz olarak kullanabilmemiz gerekse kadın emeğinin bu ağır sömürüden kurtulup özgürleşmesi mücadelesi için elzem olan özel sektörde kadını gören bir sendikal örgütlenme için çağrı yapıyoruz.
Patron aleyhine hiçbir soruşturma yapmaksızın haksızlığa maruz kaldığı için isyan eden kız kardeşimize gücü yeten polisi kınadığımızı ve sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiririz.”