Eski manken organizatörümüzün dünya algısı büyük ihtimalle estetik görünüşten ibaret olduğu için oluşan tepkiyi “Haset, çekememezlik, kişisel intikam alma” şeklinde algıladı. Oysa ortada temel bir çocuk hakkı ihlali vardı. İmza koyan örgütlerin ortaklaştığı nokta tam da buydu. Ancak işin bir de sosyal-politik analizinin yapılması gerekirdi ki o analiz de bu yazıya kaldı.
Özellikle sosyal psikoloji çalışmaları 1970’li yılların sonundan itibaren dünya genelinde gözlemlenen bir değerler değişimine işaret eder. Bu çalışmalara göre geçen yıllar içinde artan bir oranda kişiler toplumsal çıkar yerine bireysel çıkara önem vermeye, eşitlik/özgürlük/gerçek demokrasi özlemi yerine zenginlik özlemi içine girmeye başlamışlardı. Bu değerler değişiminin neo-liberal politikaların açıktan açığa uygulanmaya başlamasıyla aynı döneme denk gelmesi elbette rastlantı değildi. Çünkü neo-liberalizm yalnızca ekonomik anlamda bir dönüşümü değil toplumların da dönüşümünü içeriyordu.
1960’lı yıllarda yükselen ve yaygınlaşan sosyalist değerlerin en önemli öğelerinden biri olan dayanışmanın yerini 1970’li, 80’li ve 90’lı yıllarda hızlıca neo-liberal değerlerin en önemli öğesi olan rekabetin alması da bu bağlamda şaşırtıcı değildi. Bugüne baktığımızda ise, çocukların gittikleri okullar, giydikleri giysiler, edindikleri beceriler, sahip oldukları materyaller üzerinden kendi anne-babaları tarafından farkında olunarak ya da olunmayarak yarıştırılması tam da bu neo-liberal değerin içselleştirilmesi değil midir? İşte çocuk güzellik yarışmasına bir de bu pencereden bakmakta yarar vardır. Pencereyi başka sorularla genişletmek de mümkündür. Örneğin; Çocuklarımıza kendi farkındalıklarını kazandıkları andan itibaren çevrelerindeki tüm arkadaşlarının onların doğal rakipleri olduğu fikrini kazandırmanın ne gibi bir getirisi vardır? En yalnız ve en mutsuz zamanlarını yaşayan insanlığın bugünkü durumunda içselleştirilen neo-liberal değerlerin etkisi yadsınabilir mi? Çocukların dayanışarak ve doğal ortamlarda sosyalleşmesinin bir dolu yolu varken neden “Kıbrıs’ta çocukların sosyalleşecekleri ortam yok.” bahanesine sığınılarak yarışmalar düzenlenmektedir? Ve neden hala bugün çocuklar “Kazananlar Dünya Çocuk Model Yarışmasında kktc’yi temsil edecek.” gibi en ucuzundan milliyetçi söylemlere kurban edilmek istenmektedir?
Neyse ki şimdilik bu yarışma engellenmiştir. Ancak bu yarışmanın buz dağının görünen kısmındaki çok küçük bir parça olduğunu unutmamak gerekir. Neo-liberal değerler toplumumuzun tüm dinamiklerini kemirmeye devam etmektedir. Çocuk güzellik yarışmasına karşı verilen mücadele genel bir karşı duruşun parçası olarak algılanmalı ve kazanılan zafer gelecek daha büyük zaferlerin habercisi olarak okunmalıdır.
Fatih Bayraktar
Baraka Aktivisti
Leave a Reply
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.