Bağımsızlık Yolu, Baraka Kültür Merkezi, BKP Gençlik Meclisi, TDP Gençlik ve EDON’un ortak çağrısıyla Lokmacı Barikatı’nda Savaşa Hayır eylemi gerçekleştirildi.
Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Elen gençlerin ortak örgütlediği eylem yoğun katılımlı gerçekleşti. İngiliz üslerinin Suriye hava saldırılarında kullanılmasına ilişkin gerçekleştirilen eylemde Kıbrıs adasının hiç bir ülkenin yada NATO’nun savaş gemisi olmadığının altı çildi. Eylemde geçmiş yıllarda İngiltere’nin adada varlığını sürdürebilmesi için Kıbrıslı halkların birbirine kırdırıldığını ancak yaşanan olaylardan ders çıkararak Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Elen halkları olarak birlikte mücadele edip, barıştan, demokrasiden, insan haklarından yana taraf olunabiliyor olduğu vurgulandı.
Eylemciler, İngiliz üslerinin dünyanın herhangi bir yerine karşı askeri operasyonlarda kullanılmasına karşı çıkarken, iki toplum liderini görüşmelerde İngiliz üslerinin ve tüm diğer yabancı konuşlanmaların statüsünü tartışmaya ve değiştirmeye çağırdı.
Ara bölgede gerçekleştirilen eylemde Kıbrıslı Türkler adına Bağımsızlık Yolu’ndan Cemre İpçiler basın açıklamasını okurken, Kıbrıslı Elenler adına EDON’dan Hristos Hristofias okudu.
Basın açıklamasının ardından eylemciler “Out Out Out British Bases Out” sloganıyla eylemi sonlandırdılar.
Yapılan basın açıklaması şöyle:
(5 Aralık 2015, Lokmacı barikatı ara bölge)
İngiliz üslerinin Suriye hava saldırılarında kullanılmasına ilişkin Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Elen gençlerden iki toplumlu basın açıklaması
Gün geçmiyor ki genelde Dünya’da özelde Orta Doğu’da bir insanlık suçu ile karşılaşmayalım. Gün geçmiyor ki Orta Doğu’da söze barış ve demokrasi sloganları ile ülkeler işgal edilmesin. Geçtiğimiz günlerde İngiliz Parlamentosunda alınan karar ile beraber adamız bir kez daha bir savaş gemisi yerine konmuştur. Suriye halkının şu anda daha fazla askeri operasyona değil, kitap, oyuncak, sağlık malzemesi gibi yardımlara ihtiyacı var oysa…
Kıbrıs’ın tarihsel sürecini ve gelişimini göz önüne aldığımız zaman Birleşik Krallığın etkilerini görebiliyor ve günlük yaşantımızda da hissedebiliyoruz. Adamız, İngiltere’nin bu ada üzerinde varlığını sürdürebilmesi adına bölünmüş, üstlerini kaybetmemesi adına ise Kıbrıslılar birbirine kırdırtılmıştır. Ancak bugün geçmişte yaşanan olaylardan ders çıkararak birleşe biliyor, barıştan, demokrasiden, insan haklarından yana taraf olup, birlikte ve yüksek sesle haykırabiliyoruz. Özelde Kıbrıs’ta ve genelde tüm dünyada barışın engellenemeyeceğini biliyoruz.
21. Yüzyılda bile Birleşik Krallığın post-kolonyal politikalarıyla yüzleşmek zorundayız. Kıbrıs adası ne NATO’nun ne de başka bir ülkenin savaş gemisi değildir ve olmayacaktır. Kıbrıs adası ülkelerin bölgesel çıkarları doğrultusunda kullanılabilecek bir üs değildir ve olmayacaktır.
İngiliz üslerinin dünyanın herhangi bir yerine karşı askeri operasyonlarda kullanılmasına Kıbrıslılar olarak açıkça karşı olduğumuzu belirtmek isteriz. Ayrıca iki toplumun liderlerini görüşmelerde İngiliz üslerinin ve tüm diğer yabancı konuşlanmaların statüsünü tartışmaya ve değiştirmeye davet ederiz.
Coğrafya kaderdir ve biz kaderimizi başkalarının yazmasına izin vermeyeceğiz. Coğrafyamız olan Orta Doğu’da politik ve coğrafik çıkarlar doğrultusunda yaratılan katliamlara sessiz kalmayacağız, coğrafyamızda çocukların ölmesine, petrol ve kar maksimizasyonu çabası ile toplumların sürüler halinde yönetilmesine, üretimden ve sorgulamaktan uzaklaştırılmasına izin vermeyeceğiz.
Bizler bu bölünmüş adadan, bütün dünyaya barışın nasıl sağlanabileceğinin bir örneğini oluşturacağız.
Bu bir çağrıdır; Barıştan, demokrasiden, insan haklarından, silahların toprak altına gömülüp bir daha gün yüzüne çıkmayacağı bir dünyadan yana taraf olup, birlikte haykırmak isteyenlere.
Gelin bugün birleşerek haykıralım: Savaşa Hayır!
Bağımsızlık Yolu, Baraka Kültür Merkezi, BKP Gençlik Meclisi, TDP Gençlik, EDON.