Kimine göre bir çözüm hayali, kimine göre bir barış hayali daha Crans-Montana’da sona erdi.
Crans-Montana’da müzakereler sürerken gecesini gündüzünü karıştıran, kim ne dedi diye yatıp kim ne dedi diye kalkan , bu memlekette söz, yetki ve karar almanın bizim elimizde olmadığını ve müzakereler sürerken masada bizim sözümüzün geçmediğini bilen, çoğunluğu sol kökenli insanlar…
Hal böyleyken bu kadar büyük umutlar beslemek niye? Bu hayal kırıklığı niye? Bilmeliyiz ki söz, yetki, karar, iktidar sorununu çözemediğimiz sürece yani Kıbrıslı Türk emekçiler olarak sözümüzün ve kararımızın geçtiği bir iktidar yaratamadığımız sürece hiçbir masada ve hiçbir yerde sözümüz geçmeyecek.
Peki biz bu iktidarı nasıl alacağız?Buna odaklanmalı ve bunun için örgütlenmeliyiz. Çok açıktır ki bugüne kadar kendi ülkemizde iktidar olamadık.
Olan şey ise TC devletinin idaresinde yani kendi halkının isteklerini değil, TC devletinin emirlerini uygulayan bir kukla hükümet olduğudur. Kukla bir hükümet değil, kendi sözümüzün geçtiği bir iktidar! Uzun ve zor bir yoldan bahsediyorum. Boş hayaller kurmaktansa bu zor yolu yürümeliyiz.
Herşeyi bir kenara bırakıp önce inanmalıyız. Bu ülkeyi kimseden emir almadan yönetebileceğimize. ekonomik olarak bizi zora sokup ,onurumuzu kaybettirmek isteyenlere karşı onurumuzu çiğnettirmeyeceğimize, bağımsız- birleşik bir Kıbrıs’ı yaratabileceğimize, inanmalıyız….
Dilenerek değil direnerek ,boyun eğerek değil dik dururak, onurluca bir yaşamın da mümkün olabileceğine inanmalıyız.Yollar ve çareler asla tükenmez, yeter ki buna inanalım.
İnanmak yolun yarısıdır! Hele bir yola koyulalım …
Ahmet Karakaşlı
Bağımsızlık Yolu Üyesi