Yenidüzen Gazetesi yazarlarından Cenk Mutluyakalı bir köşe yazısı yazmış kendisine ‘GÖÇ YASASI’ndaki ‘GÖÇ’ sözcüğünün anlamını dert edinerek. Neymiş yasaya ‘GÖÇ YASASI’ demiyelim ‘ADALETSİZLİK’ yasası diyelimmiş diye. Ve ‘GÖÇ YASASI’ deyip eylemler yapan bizlerin ise bu yasanın verdiği hakların altında çalışan özel sektör emekçileri karşısında empati yapmadığımızı iddia ediyor. Bakalım durum gerçekten Cenk Mutluyakalı ‘nın dediği gibi mi?
Bu yasa geçtikten sonra asgari ücret artışları komik rakamlar olmaya başladı, hayat pahalılığı donduruldu. Kamu emekçilerinin hakları bu yasayla geriletilince, özel sektör emekçilerinin zaten kamu emekçisinin gerisinde olan hakları patronlar tarafından daha da geriletildi. Bu yasanın en çok desteği patronlardan alması, yasanın kimin aleyhine olduğunu göstermiyor mu? Peki bu durumdaki bir özel sektör emekçisi, ülkesini terk edip göç etmeyi hiç mi aklından geçirmez?
Bizim empati yapmamızı öğütleyen Cenk Mutluyakalı, ayni işi yapan iki kişiden birinin, neredeyse yarısı kadar maaş ve daha az haklara sahip olduğunda nasıl motive olup çalışacağı konusunda niye empati yapmıyor? Özel sektörde emekçilerin hastalık, hamilelik vb. haklarının olmadığı bir ortamdan kaçıp devlete sığınma istemelerine niye empati yapmıyor? Şu anda hükümette bulunan CTP-BG ‘nin yasa ile oluşan olumsuzlukları kaldırma için yaptığı girişimin sadece kamu emekçisinin haklarının geriletilerek sağlanmaya çalışıldığı, özel sektör emekçilerine ise hiçbir hak verilmediği herkes tarafından biliniyor.
Sınıf mücadelesi en fazla ezilenden başlamalı evet ama sayın Mutluyakalı bu ülkede özel sektörde sendikalaşmanın bu koşullarda imkansız olduğunu, sendikanın çalışanın emniyet kemeri olduğunu, sendikasız çalışanın güvencesi olamayacağından dolayı, eylem yapamadığını dolayısıyla hakkını arayamadığını bilmiyor mu? Bu yasanın ‘GÖÇ YASASI’ olduğunu öngören sendikaların yapacağı eylemlere sadece kamuda çalışan magdurların katilabilecegini, örgütsüz olan özel sektör emekçilerinin yukarıda saydığımız nedenlerden dolayı katılamayacağını katılırlarsa işlerinden olacaklarını tahmin edemiyor mu?
Bütün bunlar ortada dururken Cenk Mutluyakalı’nın yazdığı bu yazı gerçekleri halkın gözünden kaçırıp emekçileri birbirine düşürerek emek düşmanı sermayenin ve sermaye yanlısı hükümetin ekmeğine bal sürüyor.
Cenk Mutluyakalı emekçileri birbirine düşürmek için uğraşa dursun bizler mücadelemizi emekçileri birleştirmek için sürdüreceğiz.
Her türlü hakkı elinden alınan ve kölelik koşullarında çalıştırılan bir emekçinin bir gün ‘GÖÇ’ etmeyi düşüneceği koşulları dayatan yasa yürürlükte kaldığı sürece bu yasaya bizler ‘GÖÇ YASASI’ diyecek ve bu yasa kaldırılana kadar da mücadelemizi yükselterek eylemlerimize devam edeceğiz.
Salih Erşangil
Bağımsızlık Yolu