Hükümet “düştük”, “düşüyoruz”, “artık UBP’ye katlanamıyoruz,” “CTP ile sorunlarımız var”, “aslında anlaşırız da yerimiz dar” derken sonunda düştü (umarım yine “anlaştık, son bir şans daha vereceğiz” deyip girişi boşa çıkarmazlar ). 100 yıl düşünsek akla gelmeyecek 100 yılın sağı solu reform hükümeti bozuldu.
Her sorunlu ilişkide olduğu gibi “artık yürümüyor” diyen bir taraf oldu. İşin enteresanı bunu diyen “sol” CTP değil de sağ UBP oldu. CTP adına Kalyoncu önce “gerekçeleri tutarsız” deyip kabullenmeyi reddetti, ardından ise zaten “genetiğimiz uymuyordu” deyip kedi ciğer arası bir ilişkiye atıf yaptı. Sebebi neyse ne, şimdi hükümetin ilişkisinin dedikodusunu yapmayalım. Zaten su anlaşması ve ekonomik protokol gibi asli önemli konuları dahi halkla paylaşmayan bu hükümetin ayrılığının aslını öğrenmek de bize düşmeyecektir.
Bazı CTP’li dostlar “aha hükümet bozuldu mutlu oldunuz mu?” moduna geçti hemen. Cevap vereyim, umurumuzda bile değilsiniz. Bu hükümet döneminde yapılan ve hafızalara kazınan en önemli icraat; su anlaşması imzalanması; hem suyun özelleştirilmesi, hem de Ankara’ya bağımlılığın daim kılınması oldu. Bir de bakanlar kurulunun son dakika gol çabası güvensizlik yasası tabii. Peki, emekçi için ne yaptınız? Göç Yasasının mı kaldırdınız? Devlet hastanesine yeterli ilaç, ekipman, doktor mu sağladınız? Devlet okullarına yatırım mı yaptınız? Kreş, kadın sığınma evi mi yaptınız? Hala nasıl yüzümüze bakacak yüzünüz var onu dahi anlamıyorum.
Tabii, cevabınız hazırdır bu sorulara “kaynak vardı da biz mi yedik” diye. Hükümetin özele yaptığı teşvikleri de, geçmişte yediklerini de buraya sıralamayacağım. Sizin kurallarınızla konuşalım. Bari kaynak gerektirmeyecek bir adımı atmaya yanaşsaydınız. Her ay iş başında bir özek sektör emekçisi ölüyor bu ufacık ada yarısında, onun on katı yaralanıyor, yüz katı tacize, şiddete uğruyor, bin katı ucuza, iş güvenliksiz çalıştırılıyor, on bin katı patronundan küfrü, haksız azarı yiyor, yüz bin katı haksızlığa uğruyor ve hepsi dişini sıkıp susuyor. Aptallıklarından değil, ağızlarını açarlarsa başlarına gelecekleri bildiklerinden susuyorlar. Çünkü bu ülkede özel sektör emekçisinin güvenle konuşmasını sağlayacak sendikası dahi yok. Bunu sağlayacak yasa, “10 ve üzeri çalışan çalıştıran iş yerlerinde zorunlu sendika” yasası aylar önce hükümete Bağımsızlık Yolu tarafından sunuldu. Yasa sunulduktan sonra bir su anlaşması imzaladı o hükümet, bir de güvensizlik yasasını meclise imzalayıp gönderdi. Ama sendika yasasında gelişme? Yok!
Ülkeyi övüne övüne satan UBP ile “direne direne” satan CTP, hükümetiniz döneminde olan belki de en önemli şey gerçekleşiyor bugün o mecliste: Özel sektöre sendika ile ilgili yasayı meclise sunma görevini üstlenen TDP milletvekili Zeki Çeler ile sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve partilerin ilk toplantısı gerçekleşiyor meclisin mavi salonunda. Özel sektör emekçilerinin sorunlarına bir çözüm için ışık yakılmaya çalışılıyor. Hükümetin sağ çarkı UBP ile sol çarkı CTP, siz yeni hükümeti kendiniz içinde olacak şekilde tasarlamaya çalışırken, özel sektör emekçileri için atılan bu adım zerre dahi umurunuzda olmuyor. Biz sizin hükümetinizi niye umursayalım ki?
Mustafa Keleşzade
Bağımsızlık Yolu