ADL Özel
Kıbrıslı Türk halkının, kamusal, ücretsiz ve nitelikli sağlık hakkı zarar görürken, neo-liberal politikalar doğrultusunda kktc hükümetleri varolan kamusal sağlık hizmetlerine de yatırım yapmaktan kaçınıyor. Öte yandan Kıbrıs’ın kuzeyinde ‘’yatırım amaçlı’’ oluşturulan özel hastaneler ise kamu maliyesi tarafından desteklenmeye devam ediyor.
Göç Yasası ile çalışanlar arasında oluşturulan eşitsizlik ve çalışma koşullarının kötüye gidişi, doktorların devlet hastanelerini terk etmeye başladığı bir süreci beraberinde getirdi.
Kamuda maaş ve özlük haklarının özel sektörün gerisinde olması, kamuda sağlık hizmeti vermek istencinde olan idealist doktorlar haricinde, nitelikli personeli özele yöneltmeye devam ediyor.
Devlet hastanelerinde yaşanan doktor istifaları karşısında son olarak Tıp-İş Başkanı Dr. Sıla Usar İncirli ‘Hükümete Açık Mektup’ başlıklı bir açıklama yaptı. Geride bıraktığımız aylarda kamu hastanelerinden istifa eden onlarca hekimin büyük kayıp olduğunu dile getiren Usar, “Böyle devam ederseniz daha da istifalar yaşanacak” dedi.
Açıklamasında hükümete ‘’ Kamu sağlık merkezlerine yatırım yapmak için daha neyi bekliyorsunuz?’’ sorusunu yönelten Usar, fiziki koşulların bir an once iyileştirilmesi gerektiğini belirtti.
Öte yandan hükümetin sahip olduğu ‘neo-liberal akıl’ ve bu doğrultuda uyguladığı politikalar dolayısıyla kamuya yatırım yapılmıyor, çalışma koşullarının iyileştirilmesi için hiç bir girişimde bulunulmuyor.
Tıp-İş Başkanı Dr. Sıla Usar İncirli’nin yaptığı açıklama ise şöyle:
Hükümete Açık Mektup:
Daha neyi bekliyorsunuz?
Ülkemizde Kıbrıs sorunu kadar eski olan sağlık hizmetlerindeki sorunları çözmek için daha neyi bekliyorsunuz?
2009 yılında yürürlüğe giren Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nın 43. maddesinin tadil edilmesi gerektiğini bildiren Anayasa Mahkemesi kararının üzerinden tam 4 yıl geçti. Yasal düzenlemeleri yapıp Sağlık sistemindeki kaotik durumu düzeltmek için daha neyi bekliyorsunuz?
Kamu sağlık merkezlerinde hekim eksiklikleri dayanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Yıllar önce hazırlanan, günümüz ihtiyaçlarına cevap vermesi mümkün olmayan Teşkilat Yasasındaki boş kadrolar dahi münhal edilmemektedir. Bazı branşlarda hizmetler eksiklikler nedeni ile aksayarak yürütülmektedir. Devlet az hekimle çok iş yaptırma baskısını her geçen gün artırmaktadır. Hekimler yoğun çalışmaktan ötürü tükenmekte, hastalar arzu ettikleri hizmeti alamamaktadır. Başka meslek gruplarını istihdamlarının sürdüğünü görmek Devletin sağlık hizmetlerini gözden çıkarmaya çalıştığını, sağlığa yeterli finansmanı sağlamaktan kaçındığını gözler önüne sermektedir. Unutulmamalıdır ki sağlıkta tasarruf insan yaşamından tasarruf etmektir. Bugün kamu hastanelerinde onlarca sözleşmeli, onlarca mecburi hizmetçi hekim çalışmaktadır. Eksik hekim kadrolarını münhal ilan ederek halka daha iyi bir hizmet sunulmasını sağlamak için daha neyi bekliyorsunuz?
Kamu hastaneleri ve sağlık merkezlerinin fiziki koşulları günümüzün gereklerinden çok uzaktır. Acil servis ve ameliyathanelerimiz bakımsız, olması gereken alt yapılardan yoksundur. Yıllardır acil servisi iyileştirme planları Sağlık Bakanlığı tarafından uygulamaya konmamıştır. Anestezi teknisyeni eksikliğinden dolayı ameliyat masaları tam kapasite çalışamamaktadır. Yoğun bakım yatak sayıları yetersiz olduğundan dış merkezlere zaman zaman hastalar sevk edilmektedir. Hasta odaları çağdaş dışı şekilde düzenlenmiştir. Halkın bakımlı, günümüz gereklerine uygun, çağdaş hastanelerde hizmet alabilmesi için fiziki koşulları iyileştirmelisiniz. Kamu sağlık merkezlerine yatırım yapmak için daha neyi bekliyorsunuz?
Bu ülkenin her yerinde, Dipkarpaz’dan Yeşilırmak’a kadar her yurttaşın eşit bir şekilde acil tıbbi hizmetlere ulaşmasının sağlanması gerekmektedir. Birçok Hızır Servis hekimsiz olarak hizmet vermektedir. Acil tıbbi hizmetlerin iyileştirilmesini sağlamak için daha neyi bekliyorsunuz?
Yıllardır gelen geçen tüm hükümetler sistematik olarak hekimleri itibarsızlaştırmaya çalıştılar. Sağlık hizmetlerini ilgilendiren yasaları yapmaktan kaçındılar. Yaşanan sorunların faturalarını hekimlere keserek kendilerini aklamaya çalıştılar. Hekimleri kadrolamayarak, başka hiç bir meslek grubunda görülmemiş kategoriler yaratarak “eşit işe eşit ücret” yerine “eşit işe hükümetin keyfine göre ücret” uyguladılar. Kamu sağlık hizmetlerinin sandığınız gibi iyi gitmediğini, salt Genel Sağlık Sigortası Yasası ile sorunların çözülemeyeceğini anlamanız için daha kaç hekimin istifa etmesi gerekiyor? Son aylarda onlarca hekimin kamu hastanelerinden istifa etmesinin büyük kayıp olduğunu, böyle devam ederseniz daha da istifalar yaşanacağını anlamak için daha neyi bekliyorsunuz?
Siz sosyal devlet anlayışının gereklerini yerine getirmeyip kamu sağlık hizmetlerinin zayıflatılması için elinizden geleni yapıyor olabilirsiniz. Ama biz hekimler, hiç bir ayırım yapılmaksızın, her bir yurttaşımızın doğumdan ölüme kadar, eşit, ulaşılabilir, sürdürülebilir, iyi bir sağlık hizmetini alması gerektiğini düşünüyoruz. Siz kamu sağlık hizmetlerini iyileştirmek gayretinden vazgeçmiş olabilirsiniz. Biz vazgeçmedik.
Yasal düzenlemeler, kadro eksiklikleri ve alt yapı sorunlarının giderilmesi yönünde yaptığımız uyarılar dikkate alınıp, Sağlık Bakanlığınca derhal çalışma başlatılmaması durumunda Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası’nın önümüzdeki günlerde eyleme geçeceğini kamuoyuna duyururuz.