Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Genel Başkanı Seran Aysal tarafından yapılan yazılı açıklamada
Açıklama şöyle:
Devleti oluşturan ana unsurlardan biri tartışmasız “YARGI”dır. Son dönemde giderek artan bir ivme ile devlet olmanın gereği sahip olduğumuz birçok kamu kurum ve kuruluşu yurt içi / dışı müdahalelerle ve söylemlerle yıpratılmaktadır. Verilmeyen ve/veya yetersiz verilen tepkiler sonucunda kurumlarımıza müdahaleyi olağanlaştırma çabası her geçen gün daha da artarak kendini göstermektedir. Asli görevi devleti ve hizmet verdiği kurumu korumak olanlar statükonun korunması düşüncesiyle tepki vermeyerek toplumun yeni kalıplara sokulması amaçlı algı çalışmalarına (toplum mühendisliğine) hizmet etmektedir.
Devleti oluşturan kurumlarımıza sahip çıkmamak, hedef gösterilmelerine ve itibarsızlaştırılmalarına sessiz kalmanın sadece Kıbrıs Türk Halkına kaybettireceği hergün yaşanan tecrübelerle sabittir. Kendi Devletimize, devleti oluşturan kurumlarımıza, örgütlerimize, değerlerimize ve insanımıza sahip çıktığımız oranda Kıbrıs Türk Halkının bu topraklarda tutunabileceği unutulmamalıdır.
Kıbrıs Türk Halkının en yüksek yargı organı olan Anayasa Mahkemesi’nin hiç kimseden emir almayan ve anayasanın verdiği yetkiler çerçevesinde hukuk devletinin en güçlü koruyucusu olduğuna inanmaktayız.
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği; Halk arasında “Kur’an-ı Kerim Kursları / Hafızlık Eğitimi” olarak bilinen davaya ilişkin Anayasası Mahkemesi kararının okunması sonrasında yurt içi / dışından verilen tepkilerin, eleştirilerin, kullanılan dilin …vb maksadını ve diplomatik teamülleri aştığı gibi, Kıbrıs Türk Halkının ödün vermeyeceği bağımsız yargıyı hedef alan söylemlerin kabul edilemez olduğu görüşündedir. Mahkeme kararının gereği olan yasaları uygulamak yerine gelen tepkilere göre yasaları değiştirmeye çalışmak yönünde atılacak olası adımların hukuk devletine karşı yapılabilecek en büyük ihanet olacağı düşüncesindeyiz.
KTMMOB; eşitlik, adalet ve hukuk devleti ilkesini merkezine alarak yürüttüğü çalışma ve mücadelesinde, uluslararası hukuku yok sayma çabası ve düşüncesi içerisinde olanlarla mücadeleden asla vazgeçmeyeceğini bir kez daha yineler. Halkımızla birlikte laiklik ilkesi ve yargının bağımsızlığına halel getirecek her türlü girişime karşı mücadele edeceğimizi kamuoyu ile paylaşırız.