Eşit Hak ve
Adalet Sendikası (HAKSEN) Başkanı Eren Büyükoğlu, 13. Maaşların son yıllarda
sanki birilerinin lütfuymuş gibi lanse edilmeye çalışıldığına dikkat çekerek, “13. Maaş lütuf değil haktır.
Kazanılmış haklarda geriye gidilmesine göz yumulursa bu tüm toplumun zararına
olacaktır” dedi.
Büyükoğlu, verilecek mücadelenin kamudaki hakların budanmasına izin vermeden, örgütlenme yolu ile özel sektörün koşullarının da iyileştirilmesi için olması gerektiğini vurguladı.
Büyükoğlu’nun açıklaması şöyle:
13. Maaşlar son
yıllarda sanki birilerinin lütfuymuş gibi lanse edilmeye çalışılsa da,
kazanılmış bir haktır ve ödenmesi zorunluluktur. Her yılın sonunda bu maaşların
tartışma konusu yapılması ise bilinçlidir ve nihai hedef bu hakkı önce bir
lütuf haline getirip, günü geldiğinde ortadan kaldırmaktır.
Elbette ki özel sektör emekçileri de, hem döviz artışı, hem pandemi koşulları
nedeniyle oldukça zor durumdadır. Maalesef emekçiler hükümet tarafından
kaderine terk edilmiş, başınızın çaresine bakın denmiştir. Ancak emekçiyi
kaderine terk eden aynı kişilerin, şimdi sanki 13. Maaşları özel sektör
emekçilerine verecekmiş gibi, kamu çalışanlarının haklarını hedef gösterme
çabası büyük kurnazlıktır. Hükümetin niyeti özel sektör emekçileri için başka
kalemlerden kesinti yapmak olduktan sonra, bu kesintilere en başta bir yıldır
ülkeye gelmeyen milletvekillerinin maaşlarından başlanabilir. 13. Maaşlar
kazanılmış bir haktır ve yalnızca kamu çalışanları değil, başta esnafımız olmak
üzere iç piyasa için önemli bir katkısı vardır. Kazanılmış hakların lütuf
haline getirilmesine ya da geri alınmasına göz yumulması, tüm toplumumuz için
ileride daha olumsuz tablolara yol açacaktır.
Bu bağlamda 13. Maaşlardan taviz vermeyeceğimizi belirtir, hedefimizin kamudaki haklar geriye gitmeden, özel sektörün örgütlenme yoluyla daha iyi koşullara kavuşturulması olduğunu yineleriz.