Yakın zamanda ülkemizde, komşu coğrafyamızda ve dünyada gerçekleşen moral bozucu olaylar bizlerin de umutlarının sönmesine sebep olmuştur elbet. Yaşamak için mücadele ederken hayatlarını kaybeden mülteciler, sermayenin bitmek tükenmek bilmeyen savaşları ve ölen masum insanlar, yükselen muhafazakârlık, artan kadın cinayetleri, iş cinayetleri, emek sömürüleri derken artık mücadele edecek inancımız sönüyor ve umutsuzluğa kapılıyoruz.
Oysa mücadele etmemizin esas temellinin bunlar olduğunu unutmamalıyız. Zaten ideal dünyada yaşıyor olsak mevcut durumu sürdürmek veya daha da iyilerini yapmak bizler için umutları yücelten bir durum olur.
Ama başka bir dünyayı var etmek için yok olmasını istediğimiz şeyler ile mücadele etmeyi bırakırsak o dağların arkasında bizi bekleyen güzel günleri görme ihtimalimiz de umutlarımızla birlikte söner.
Örneğin, Türkiye’de gerçekleşen seçimler ve seçim günü yaşanan olumsuzluklar, üzerine de RTE’nin adil olmayan şekilde çoğunluk oyları alıp da yeniden seçilmesi genel olarak çoğumuz için hüsran olsa da adaletsiz koşullara rağmen halen mücadeleyi bırakmamamız gerektiğini bizlere gösteren bir HDP başarısını göz ardı etmemeliyiz.
Örneğin, ülkemizde hemen hemen her gün bir iş kazası ya da iş cinayeti haberi ile uyandığımız son zamanlarda, Lefkoşa’da belediye emekçilerinin çoğunluğunun yürekten desteklemiş olduğu bir belediye başkanın yeniden göreve gelmiş olması, güzel şeylerin olabileceğinin habercisidir. Üstelik bu belediye başkanı örgütlü bir mücadele sonucu hatırı sayılır bir fark ile göreve gelmişse, daha da ümit vericidir.
Örneğin, Sudan’da kendisinden 16 yaş büyük kuzeni ile henüz 16 yaşındayken evlendirilen bir kadının, kocası tarafından uğradığı tecavüz sonucu onu öldürmesiyle idam cezasına çarptırıldığını okuduğumuzda Şeriat Mahkeme’sinin varlığına lanet etmiştik. Ancak sosyal medyada pek çok insanın bu durumda göstermiş olduğu örgütlü mücadele sonucu mahkeme idam kararını bozup 5 yıl hapisliğe dönüştürmüştür.
Sözün özü, durumlar vahim olabilir ancak umutsuz değildir arkadaşlar! Ne zaman mücadeleyi bırakırsak, işte o zaman umutsuzluk hakim olur. Güzel günler o dağın arkasında ve biz örgütlenerek, mücadele ederek o günlere ulaşacağız!
Zekiye Şentürkler
Baraka Aktivisti