Hollanda’nın AKP’ye miting yapma izni vermeyip TC Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı F.B.S. Kaya’yı sınırdışı etmesiyle başlayan diplomatik kriz yeni Osmanlıcıların portakal sıkıp içme, lale ezme, mavi-beyaz ve kırmızı içeren tüm bayrakları yakma ve son olarak Holstein türü süt ineklerini sınır dışı etme gibi histerik davranışları ile devam etti…
kktc bir hafta önce akp’nin evet mitingine açıkça ev sahipliği yaptığı ve hatta iki işbirlikçi bakanını da yağ çekmek üzere mitinge gönderdiği için krizin hemen ardından Hollanda ürünlerine ambargo uygulayacağını açıkladı…
Hollanda’dan cevaben boş bir bakış geldi…
*********
Geçen gece Beşiktaş Olympiakos’u eksik kadroyla yenerek çeyrek finale yükseldi…
Gururlandık…
Aynı maç devrimciler için halkların kardeşliğini, faşistler için gavur(!) edebiyatını, liberaller için globalleşmeyi çağrıştırdı…
Şaşırmadık…
*********
kktc Merkez Bankası’na “İslami bankacılık uzmanı” bir şahsın atanacağı duyuruldu…
Liberal sol basınımız kemalist şahısların atandığı zamanlarda pek ses çıkarmazken bu kişinin atanmasına pek bir tepki gösterdi…
Kendi parası olmayan bir ülkenin doğalında özerk bir merkez bankasının da olamayacağı pek sorgulanmadı…
Dahası merkez bankası başkanının kim olduğunun bu koşullar altında hiç önemi olmadığı birkez daha unutuldu/unutturuldu…
Tıpkı Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Kıbrıslı bir Türk olsa bile TC’nin bir kolordusu kendi karargahıyla birlikte burada olduğu sürece bunun bir anlamı olmayacağı gibi…
*********
kktc devletinin trafik canavarlığı geçen hafta da devam etti…
Omorfolu bir aile yok oldu…
Sendikasız çalıştırılan özel sektör emekçilerinin patronlar tarafından her işe koşturulduğu bulaşıkçı birinin direksiyon başına geçirilmesiyle bir kez daha ortaya çıktı…
Sorumlu bakan Dürüst ise “Utancımızsın” diyenlere “Herşeye politika karıştırmayın” diye karşılık verip evet mitingi sonrası çalışmalarına devam etti…
*********
Kendine ait bir kadın sığınma evi olmayan kktc devleti Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Çalıştayı düzenledi…
Aynı devlet maddi olarak desteklemeyip kapanmasına yolaçtığı Sosyal Riskleri Önleme Vakfı’nın kadın sığınma evini de, şu anda Lefkoşa Türk Belediyesi kapsamında sekiz kadına hizmet veren evi de her nedense unuttu…
Bu arada çalıştayın düzenlendiği saatlerde Akçay’da bir kadın daha şiddete maruz kaldı, öldürülmenin eşiğine geldi…
*********
Hükümetin küçük ortağı DP dünya emekçi kadınlar gününde çok önemli(!) bir soru sordu:“Kadınsız bir dünya nasıl olur?”. Yalnızca erkeklerin katıldığı bilimsel(!) toplantı sonrasında son derece şaşırtıcı bir sonuç ortaya çıktı: “Kadınsız dünya olmaz”…
Devrimciler ise aynı gün Lefkoşa, Mağusa, Girne ve Omorfo’da aynı şeyi haykırdı: Kadın sığınma evi olmadan devlet olunmaz…
Fatih Bayraktar
Bağımsızlık Yolu Üyesi