Asgari ücret’te günlük miktar açıklanırken, bir ay 21.66 gün olarak işlem görür ve mevcut asgari ücretin günlüğü brüt 109.15 TL’dir. Bu rakamdan %13 S.Sigorta ve İ. Sandığı kesilince işçiye kalan net miktar 94.96 TL.
Bu hesabı aslında 21.66 gün üzerinden yapmak işverenlerin işine gelir, çünkü çoğu işveren, işçilerini o miktardaki asgari ücret ile ayda 30 gün çalıştırır (istisnalar kaideyi bozmaz). Bazan haftada bir gün tatil verseler bile hafta ortası çalışmaya o saatleri de fazlası ile eklerler. Yani 30 gün’ü bile iyi niyetle söyledim.
Öyleyse aslında asgari ücretin net’ini 30 güne bölerek günlük miktarı bulmak fiiliyatta daha gerçekçi olur. O durumda ise günlük asgari ücret’in net miktarı 68.585 Tl. Tekrar edelim…………. “68 TL ve 58.5 kuruş).
Yani asgari ücretli bir işçi sabahın köründen işe başlar, binbir zorluk ve iş güvencesinden yoksun olarak üstüne üstlük bazan patron-usta hakaretlerine de tahammül edip akşam karanlıkta evine dönerken cebine 68 TL 58.5 kuruş koyar.
Sakın ola ki işçinin kendisi, eşi veya çocukları hasta olmasın. Sabahın köründen kalkar hastahaneye gidersin bakınacak hasta sayısı çok sıra numarası alabilirsen ne ala. Randevu istersin yarım gün telefon ile uğraştıktan sonra haftalık randevular kapanmadıysa iyi.
Tüm bunları göze alıp da hastahaneye gitse o günkü yevmiyeyi kaybedeceği bir yana bu dökülen sağlık sisteminde hem o gün çekeceği muhtemel çalımlar var hem de bakınıp bakınamayacağı ile alakalı hiç garantisi yok.
Şimdi bu işçi açısından kendi hasta olursa doktora gitmese de olur, nasıl olmasa hayatları tehlike içinde canları hep avuçlarında çalışıyorlar. Kimisi yerden 20 metre yüksekte skadoşa tahtası üzerinde cambazlık yapıyor, kimisi testere ağzına korumasız eli kolu ile girip çıkıyor ve daha ne ustalıklar!
Ama çocuğunu da riske atamaz ya, onu mutlaka doktora gösteremeli. Bir de hastahanede bakınamaz ise, özele gidip Günde 68 TL 58.5 Da Kuruş Kazanıp Bir Muayene İçin 225 TL Vermek De Var.
Yani bu muayene ücretlerini belirleyen bakanlar kurulu öncelikle devlet hastahanelerinde maaşından her ay hasta olmadan hasta olursa diye takır takır prim (Para) kesilen insanlara ulaşılabilinir kaliteli sağlık hizmetleri sunmak zorunda olduklarını da hatırlasalar iyi olurdu.
Sosyal devlet olmanın ilk şartı insanlara yaşamlarını insanca sürdürebilecekleri bir iş ve bir ücret sağlamanın yanında ulaşılabilinir sağlık ve eğitim hizmetleri sunmaktır.
Mutlaka ulaşımdan enerjiye çeşitli ihtiyaçların da karşılanması gerekir ama Önce, Yaşam Hakkı, Sağlık ve Eğitim diyoruz.
Ve unutanların da bu insani değerleri hatırlamasını bekliyoruz.
Mehmet Seyis