Gümrük Çalışanları Sendikası(GÜÇ-SEN) Çarşamba günü yaşanan ve bir işçinin yaşamını yitirdiği iş cinayeti sonrası artarak devam eden iş cinayetlerini protesto etti.
Mağusa Gümrük ve Rüsumat Dairesi önünde çalışanların katılımıyla bir basın açıklaması gerçekleştiren GÜÇ-SEN adına açıklama yapan sendika başkanı Erol Emin; yaşanan iş cinayetlerinin tesadüf olmadığını, yaratılan çalışma koşullarının bir sonucu olduğunu vurguladı. Emin, özellikle özel sektörde güvencesiz, sendikasız çalıştırılan emekçilerin patronların kar hırsı canından olduğuna dikkat çekti.
GÜÇ-SEN adına Ertuğrul Toroslu tarafından okunan basın açıklamasında ise, özel sektör çalışanlarının örgütlenebilmesi ise hükümete çağrı yapılırken, “Emekçilerin yaşam koşullarını iyileştirecek yegane araç kendilerinin temsiliyetini sağlayacak sendikalardır. Bu şekilde işçiler yaşadıkları sorunları bizzat dile getirebilecek ve çözümü için mücadele edebileceklerdir. Sendika emniyet kemeridir, barettir, toplu iş sözleşmesidir, düzenli mesai saatleridir, insanca yaşayabilecek bir maaştır, patronun sözüne karşı emekçinin sözüdür” ifadeleri yer aldı.
Basın açıklamasının tam metni şöyle:
10,06,2015 tarihinde, inşaatta çalışırken bir işçi kardeşimiz daha yaşamını yitirdi. Bu yaşanan acı olay DEV-İŞ’in açıkladığı rakamlara göre henüz yarısında olduğumuz bu yıl içindeki 6. işçi cinayeti oldu. İşçi cinayeti diyoruz çünkü, devletin icraatta görmezden gelerek patronların iki dudağı arasında bir yaşam sürmesine izin verdiği işçiler, iş ve can güvenliğinden yoksun koşullarda çalışmak zorunda bırakılıyor, ölüme terkediliyorlar.
Özellikle özel sektörde çalışan emekçiler, sendikasız bir çalışma yaşamı sürmenin her türlü acı örneğini bizzat tecrübe ediyorlar. Buna rağmen sermaye ve hükümet işçileri çeşitli şekillerde birbirleri ile karşı karşıya getirerek yarattığı mağduriyeti örtme peşinde. Yaratılan yapay ayrımlarla bölünen çalışanlar birbirine düşman kılınırken patronlar emekçilerin yaşamını istedikleri şekilde belirleyebiliyorlar.
Hükümetler, Sanayi Odası, Ticaret Odası gibi örgütleriyle her türlü temsileyet mekanizmasına sahip olan sermayedarlara çeşit çeşit yardım ve teşvik yaparken en ağır şartlarda çalışan özel sektör emekçileri için çaba harcamamaktadır. Her fırsatta emekçiden yana olduğunu dile getiren hükümet, bu tavrıyla açıkça sermayeden yana bir tavır takınmaktadır. Emeğin yanında olmanın ispatı pratiktir ve hükümet pratiğiyle bunun aksini yapmaktadır.
Acil bir şekilde özel sektör emekçilerinin örgütlenebilmesi için koşullar yaratılmalı ve bütün emekçiler yasal güvenceye kavuşturulmalıdır. Emekçilerin yaşam koşullarını iyileştirecek yegane araç kendilerinin temsiliyetini sağlayacak sendikalardır. Bu şekilde işçiler yaşadıkları sorunları bizzat dile getirebilecek ve çözümü için mücadele edebileceklerdir. Sendika emniyet kemeridir, barettir, toplu iş sözleşmesidir, düzenli mesai saatleridir, insanca yaşayabilecek bir maaştır, patronun sözüne karşı emekçinin sözüdür.
GÜÇ-SEN olarak yaşamını yitiren işçi kardeşimizi saygı ile anıyor, hükümeti ve patronlar şiddetle protesto ediyoruz.